Hatay’ın çağlayanlar bölgesi olan Harbiye, Antakya’ya 6 km uzaklıktadır. Vadinin güneyinden çıkan kaynaklar şelaleler oluşturduktan sonra Asi Nehri’ne kavuşur.
Helenistik ve Roma dönemlerinde çağlayanlarıyla tanınan ve dünyaca ünlü bir sayfiye yeri olarak kullanılan Daphne, zengin halk kesimi tarafından yapılan çok sayıda köşkleri, tapınakları ve eğlence yerleriyle ünlüydü. İmparator Gallus döneminde Daphne eski ihtişamını kaybetmeye başlamıştır. Arap istilasından sonra da bir daha parlak dönemlerine dönememiştir. Günümüzde antik dönemden ayakta herhangi bir yapı kalmamıştır. Antakya’da ilk su getirilmesi İmparator Galigula’nın yardımı ile gerçekleşir. Asıl suyolu inşaası M.S.81-96 yılları arasında Antakya’da ikamet eden İmparator Trajan devrinde olur. M.S. 115 yılında meydana gelen büyük depremden sonra imparator, şehirde evler, halk hamamları; Dafne de ise Diana tapınağını yaptırır ve tahrip olan Antakya şehir sularını tamir ettirir. Bu zaman içerisinde de Dafne’den Antakya’ya su getirir. Dafnede tarihteki isimleri Katsalia, Pallas ve Saramanna kaynaklarından Antakya’ya çoğu zaman doğal kayaları oyarak yerde (Dere yatakları ve kot farkı olan yerlerde) su kemerleri (Aquaduct) inşa ederek tamamlanır. İmparator Trajan’dan sonra imparator olan Hadrien (129- 131) suyollarının tamirini yaptı M.S. 525-526 yıllarında meydana gelen büyük deprem sonrası yolla Imparator Justinyen tarafından tamir ettirilir. Bu suyolları M.S. 12 asra kadar aktif halde fonksiyonunu devam ettirir.
Günümüze bu su kemerlerinden birkaç parça ulaşabilmiştir:
1-Dermasta ile Esenbulak da bir aquaduct
2-Harbiye (Daphne)’nin doğusunda bulunan bir aquaduct
3-Antakya 2. mıntıkada aquaduct günümüzde köprü olarak kullanılmaktadır.