Kadın ve çocuklara yapılan şiddet istismar ve cinayet olaylarını yakından takip eden Avukat Mehtap Sert, Suriyeli eşinden ayrı yaşayan Cengiz Karataş infaz yasasından yararlanarak bir süre öncesinde cezaevinden tahliye olan ve kızını görmek amacıyla annesinden aldığı kızını İskenderun’a getirerek Arsuz Asri mezarlığında asması olayının yine İstanbul Sözleşmesini gündeme getirdiğini belirterek “İstanbul Sözleşmesini hatırlatmak can yakıyor!” dedi.
Kadına yönelik şiddetin artarak devam etmesinin nedenini Yasal mevzuattaki tüm değişiklik ve düzenlemelere rağmen, toplumsal dönüşümün sağlanamamış olması ve şiddetin kaynağına dönük çözümlerin geliştirilmemiş olması olduğunu kaydeden Avukat Mehtap Sert, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu görüşleri kamuoyu ile paylaştı:
“Devletin zihniyet dönüşümünü sağlayacak politikalar oluşturulmadığı gibi tam tersi kadınların insan haklarını ve en önemlisi yaşam haklarını koruma altına alan kanunları ve uluslararası sözleşmeleri kaldırmaya yönelik talepler karşısında etkisiz kaldığını görüyoruz. Kadın kazanımlarına yapılan saldırılar hız kesmeden devam etmektedir. Akit yazarı Abdurrahman Dilipak’ın kullandığı şiddet dilinden devletin eril zihniyete cesaret verdiğini söylemekte çok yersiz olmayacak.
Türkiye Cumhuriyeti anayasasına göre güvenli ve sağlıklı bir çevrede yaşamak hakkı güvence altına alınmıştır. Bu sebeple bireysel toplumsal şiddetin önüne geçilmesi gerekir. “Herkese sağlık Türkiye Hedeflerine göre 2020 aile içi, cinsiyetle ilgili ve organize şiddete bağlı yaralanma, ölüm, sakat kalma oranını yüzde yirmi beş azaltılması hedeflenmiştir. 2020’nin ilk altı ayında erkekler, 123 kadını öldürdü, 61 kadını taciz etti, 134 çocuğu istismar etti, 31 kadına tecavüz etti. Erkekler en az 444 kadını seks işçiliğine zorladı, en az 291 kadına şiddet uyguladı Şiddet kartopu gibi artarak devam ediyor.
İlçemizde Suriyeli eşinden ayrı yaşayan Cengiz Karataş infaz yasasından yararlanarak bir süre öncesinde cezaevinden tahliye oldu. Görmek amacıyla annesinden aldığı kızını İskenderun’a getirerek Arsuz asri mezarlığında astı. Daha sonrasında da kendini astı. İstanbul sözleşmesiyle ilgili tartışmaların gölgesinde gündeme İstanbul sözleşmesinin önemini bir kez daha hatırlatmak açısından can yakıcı oldu. Çünkü İstanbul Sözleşmesi, başta cinsiyeti nedeniyle kadınlara uygulanan şiddet olmak üzere şiddete uğrayan her bireyi yani çocuğu da korumayı ve şiddeti önlemeyi esas alan uluslararası bir sözleşmedir.
Kadına yönelik şiddetin hız kesmeden devam ettiği Türkiye’de biz kadınlar, kadına yönelik şiddetin politik olduğunu vurguluyor, şiddetin ortadan kaldırıldığı bir dünya yaratabilme gücüne sahip olduğumuzu biliyoruz ve şiddet karşısında susmuyoruz. Bu nedenle kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için her alanda mücadele edeceğimizi bir kez daha kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”