Abacılı Yörük Türkmen Derneği (ABADER) Başkanı aynı zamanda eğitimci olan Duran Bilgin, gençlerin ve çocukların sosyal medya ve cep telefonu kullanımı ile ilgili ebeveynleri uyardı.
Zaman zaman gençlerin kendilerini boşlukta hissetme duygusuna kapılabileceğine vurgu yapan ABADER Başkanı Duran Bilgin, gençlerin aile ortamında sevgiye ulaşmasının bir çok sorunu ortadan kaldırabileceğine vurgu yaptı.
“Sevgisizlik intihar’a sürükleyebilir!”
Aile ortamında yeterince sevilmeyen ve sevgi göremeyen çocuk ve gençlerin kendini “değersiz” hissetmesine yol açabileceğine hatta zaman zaman intihar olaylarına kadar gidebileceğine dikkat çekti.
Aynı zamanda öğretmenlik mesleğini de sürdüren ABADER Başkanı Duran Bilgin, değerlendirmende şu ifadelere yer verdi:
“Eğer aileden görmek istediği sevgiye ulaşamıyorsa ve ailesi onun arkasında durmuyorsa, çevrede dışlanmışlık söz konusuysa kişi intiharı seçebiliyor. Kendisini değersiz hissettiği zaman yalnızlaşıp içine kapanabilir. Bu içe kapanma onu ölüme kadar götürebilir. Onun için hem ailelerin güçlendirilmesi gerekir hem de ailelerin parçalanmaması gerekiyor. Bilgisayar oyunlarının bazıları da çocukların ruhsal dünyaları üzerinde olumsuz etki bırakabiliyor. Bu tür oyunların da aileler tarafından kontrol edilmesi gerekiyor. Çocuğun sosyal medya nerelere girdiği, hangi oyunları oynadığını takip noktasında anne ve babaların duyarlı olması lazım. Çocuğa kuru bir nasihat veya zorlayıcı bir tedbir yöntemiyle değil, onu dinleyerek, değer vererek, empati kurarak ona sahip çıkması gerekir. Anne ve babanın çocuğunu sevmesi ve ona değer vermesi ve dinlemesi gerekir.
Değer olarak eğer tamamen dünyevi çıkarları eğer birinci sıraya koyarsak bu değeri kaybettiğimizde o zaman yalnızlığa, çaresizliğe kendimizi itmiş oluruz. Bedenimizi doyurduğumuz gibi ruhumuzu da doyurmalıyız. Yani İslam, insanın ruhuna çok büyük bir destek sağlıyor. Ruhu desteksiz kalan insan yalnızlığa mahkûmdur. Yani küçük bir dünyevi mesele karşısında hemen yenilmemesi için insanın manevi dünyasının mutlak zenginleştirilmesi gerekir.”