İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishane Komisyonu; Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi, Adana Kürkçüler T Tipi Kapalı Cezaevi, Osmaniye 1 ve 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi ve Maraş Türkoğlu 1 ve 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde mahpuslarla yaptıkları görüşmelerde tespit ettikleri hak ihlallerini raporlaştırdı. Mahpuslara yaşatılan hukuka aykırı, suç sayılan ve insani olmayan uygulamaları içeren rapordaki iddialar ile ilgili HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları’nın Meclis Başkanlığına vermiş olduğu Araştırma Önergesi ile ilgili detaylar şöyle.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishane Komisyonu;Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi, Adana Kürkçüler T Tipi Kapalı Cezaevi, Osmaniye 1 ve 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi ve Maraş Türkoğlu 1 ve 2 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde mahpuslarla yaptıkları görüşmelerde tespit ettikleri hak ihlallerini raporlaştırdı. Mahpuslara yaşatılan hukuka aykırı, suç sayılan ve insani olmayan uygulamaları içeren rapor, 19 Mayıs 2022 tarihinde kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bu iddiaları araştırmak, doğruluğunu açığa çıkarmak, sorumluları ve ihmali olan görevlileri tespit etme amacıyla Anayasa’nın 98’inci, Meclis İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederiz.
Adana Milletvekili Tülay HATIMOĞULLARI ORUÇ
GEREKÇE
Raporda;son yıllarda neredeyse tüm hapishanelerde sıklıkla görülen hasta mahpusların tedavi ve sağlık haklarının engellenmesi, işkence, kötü muamele ve onur kırıcı uygulamalar, çıplak arama/ağız içi arama uygulaması, Covid pandemisi nedeniyle yaşanan temizlik ve hijyen sorunları, infaz yakma olarak nitelendirilen koşullu salıverilme imkanından yararlandırılmama, mahpusların haberleşme ve ifade özgürlüğü önündeki engeller, keyfi disiplin cezaları, engelli mahpusların yaşadığı sorunların Çukurova Bölge Hapishanelerinde de var olduğu ve devam ettiği İHD şubesine mahpuslar tarafından gönderilen mektuplar, mahpus aileleri tarafından dernek şubesine yapılan başvurular ve bu başvurular sonrası yapılan mahpus görüşmeleri ile tespit edildiği ifade edilmektedir.
Adana Kürkçüler F Tipi Hapishanesinde görevli jandarma personelleri tarafından gerçekleştirilen ağıziçi arama dayatmasının mahpusların hastane sevki için teslim alındığı sırada yapılmak istendiği, mahpusların, odalarından çıkıp Jandarma personelinin kendilerini teslim alacağı yere gelinceye kadar 4 ayrı üst araması, dedektörlü arama ve X-Ray aramasından geçmesine rağmen Jandarma personelince bu uygulamanın dayatıldığı, bu uygulamanın hekim nezaretinde ve mevzuata uygun bir şekilde yapılmayarak/keyfi olduğu ve Jandarma personeli tarafından yapılması nedeniyle insan onuruna aykırı olarak nitelendirildiği, bu uygulamanın mevzuata uygun bir şekilde yapılması istenildiğinde Jandarma personeli tarafından “aramayı kabul etmiyor” şeklinde tutanak tutularak hastaneye sevkin gerçekleştirilmediği iddia edilmektedir.
Çukurova’daki tüm cezaevlerinde pandeminin en yoğun yaşandığı dönemlerde tutuklulara temizlik ve hijyen malzemelerinin verilmediği, aynı maskeyi 3 haftayı bulan sürelerde kullanmak zorunda bırakıldıkları, dışarısı ile çok yoğun temas halinde olan infaz koruma memurlarının mahpusların yaşam alanı olan koğuş ve odalara hiçbir önlem almadan girdikleri, özellikle mahpusların sevk edildikleri Necip Fazıl Şehir Hastanesindeki mahpus odalarının ve Osmaniye 1 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan karantina koğuş/odalarının hijyen ortamından çok uzak olduğuiddiaları vardır.
Raporda hasta mahpusların durumuna dikkat çekilmiş, rutin doktor kontrollerinin ve iğne/ilaç kullanımı olmaması durumunun hayati riske sebebiyet vereceği, dolayısıyla yaşam haklarının tehlike altında olduğu vurgulanmıştır.
Kürkçüler, Osmaniye ve Türkoğlu hapishanelerinde mahpusların talepleri ve abone olma isteklerine aykırı olarak kendilerine Yeni Yaşam, Evrensel ve Özgür Gelecek gazetelerinin verilmediği; Osmaniye T Tipi Kapalı Hapishanesinde ve Türkoğlu L Tipi Kapalı Hapishanesindeki mahpusların Kürtçe ve İngilizce yazılan mektuplarının kendilerine verilmediği ya da gönderilmediği iddiaları mevcuttur.
Mahpusların telefonla görüşme haklarının 20 dakikadan 10 dakikaya ve1.5 saatlik açık görüş haklarının 1 saate indirildiği, diğer mahpuslarla sohbet etme hakkının engellendiği iddia edilmektedir.
Cezaevi yemeklerinin besin değeri ve miktarı yönünden yetersiz olduğu, mahpuslara günlerce aynı yemeklerin verildiği, mahpusların bu nedenle hapishane kantininden beslenmek zorunda kaldıkları ancak hapishane kantini fiyatlarının çok yüksek olduğu iddia edilmektedir.
Tüm bu verilerden hareketle Çukurova bölgesinde bulunan cezaevlerini inceleme, iddiaları yerinde araştırma, sorumluları açığa çıkarma ve ihmali olan görevlileri tespit etme amacıyla Anayasa’nın 98’inci, Meclis İç Tüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederiz.