Metabolizmalarımızı Kış Saatine Güncelliyoruz
İskenderun Gelişim Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Eray Albayrak, kış mevsimiyle beraber kilo alımını engellemek için neler yapılabileceği hakkında açıklamada bulundu.
Kış mevsiminde neden kilo alınır?
Kış mevsiminde D vitamini düşüklüğünün, kilo vermeyi zorlaştırdığı ifade eden Eray Albayrak, “Hava sıcaklığının düşmesi ile birlikte, vücut iç sıcaklığını 37 santigrat derecede muhafaza etmelidir. Kış mevsiminde giydiğimiz kalın kıyafetler, kalorifer/ klima/ soba gibi ısıtıcılar yardımıyla bu sıcaklığı korumaya yardımcı oluyoruz ve metabolizmamız daha yavaş çalışmaya başlıyor. İkinci bir sebep ise, azalan D vitamini seviyeleridir. D vitamini seviyesi düşük bireyler yağlanmaya meyillidir ve bu bireylerde insülin direnci gelişme riski de fazladır. Azalan D vitamini seviyesi ayrıca, kilo verme sürecinde etkili olan kalsiyum mineralinin de emilimini azaltır ve bu durum kilo vermeyi zorlaştırır. Günlerin kısa olması da kış mevsiminde gün ışığında daha fazla salgılanan mutluluk hormonu olan serotoninin seviyesinin azalmasına, karanlıkta salgılanan melatonin hormonuyla yorgunluk ve uyku halinin artmasıyla karakterize bir tablo geliştirebilir. Hareket düzeyinin azalması kilo artışını beraberinde getirebilir. Ayrıca serotonin seviyesi az bireylerde depresyon gelişme oranı artar ve bu durum mutluluğu besinlerde arama hissini yani duygusal açlık durumunu tetikler” açıklamasında bulundu.
“Öğün sayısını arttırarak, metabolizmanızı hızlandırın”
Eray Albayrak, “Kış mevsimi demek, sağlıklı beslenmeye ara vermek demek değildir. Her mevsim olduğu gibi kış mevsiminde de vücudunun yeterli ve dengeli beslenmeye ihtiyacı var. Öğün atlamamak gerekir. Kışın duygusal yeme atakları artıyor ve havaların soğumasıyla kendini daha yorgun hissediyor olabilirsin. Öğün sayısını arttırmak, öğün aralarını 2-3 saat şeklinde tutmak metabolizmanı hızlandıracaktır. Her şeye rağmen iştah kontrolü sağlayamadığınız durumlarda rooibos çayı tüketebilirsiniz. Günün en önemli öğününü; doyurucu ve sağlıklı kahvaltıyı ihmal etmemelisiniz.Yağsız süt ve ürünleri tüketmelisiniz. Süt ve ürünleri; hem tokluk süresini uzatır, hem de içeriğindeki kalsiyum ile yağ yakımını hızlandırır. Rengârenk sebze ve meyvelerle antioksidan depolayıp, metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz” şeklinde konuştu.
“Su içmek için bahaneniz olmasın, kalorisiz! “
Günde 2,5 -3 litre su tüketmenin, bağırsaklarının rahatlamasını ve dışkılamanın artmasını sağlayacağını ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Eray Albayrak, “ Yapılan en büyük hatalardan biri su içmek için susamayı beklemektir. Yaşam boyu bedenini temizleyecek, detoks etkisi yaratacak, metabolizmanı canlandıracak en önemli içeceğin sudur.Güneş girmeyen eve, hastalık ve fazla kilo giriyor unutmamalısınız. Eğer eviniz çok güneş görmüyorsa ve yaz aylarında çok sınırlı tatil yapabiliyorsanız, acil olarak 25-OH vitamin D değerlerine baktırmalısınız. Güneşin armağanı D vitamini metabolizmanızı hızlandıran sihirli bir vitamin.Bu kış akşam yemeğinden sonra tatlı alışkanlığınız son bulsun. Tatlı tüketiminizi özellikle sütlü hafif tatlılar tercih edip, saat 17.00’den önce tüketerek, metabolizmanı yük bindirmeden sağlıklı bir kış mevsimi geçirebilirsiniz” dedi.
“Hareket etmelisin, bol oksijen almalı ve pozitif düşünmelisiniz”
Haftanın 4 günü, ortalama 45 dakikalık tempolu yürüyüşler hem yağ yakımına, kas gelişimine destek olacak hem de mutluluğun kaynağı seratonin seviyeni arttıracaktır. Düzenli yapılan egzersiz ile oksijen alımını % 15 oranında arttırabilirsiniz ve oksijen kapasiteni ne kadar arttırırsan hücrelerin o kadar taze ve güçlü kalır. Çünkü tüm hücrelerinin yaşamak için oksijene ihtiyacı var. Hem bedeni, hem ruhu yıpratmamak adına pozitif düşünmeli ve kendini doğanın kucağına bırakmalısınız. Açık havada yapılan düzenli fiziksel aktivite; bol oksijeni, bol oksijen pozitif düşünceyi, pozitif düşünce yaşamına yıllar ekleyecek ve tüm bunların yanına bir de ‘sağlıklı’ kelimesi gelecek ve kış mevsimleri, baharlar ve ardından gelen yaz size hep fit hissettirecektir” açıklamasında bulundu.