Shopenhour gibi düşünürlere göre mutluluk:’ Mutsuz olmamaktır.’ Mutlu olan kişi, en canlı zevklere veya en büyük hazları tatmış kişi değildir. Mutlu olan kişi, korkularıyla yüzleşen ve yaşadığı sorunlar karşısında çözüm bulabilenlerdir.
Yapılan araştırmalarda, düşüncelerimizin mutluluk üzerinde fark ettiğimizden daha fazla etkisi olduğu gözlemlenmiştir. Düşünceler duygularımızı oluşturur, o duygular hayatımızı yönlendirir. Şöyle bir örnekle açıklamak gerekirse, kendimizi iyi hissederken radyoda bir şarkı çalıyor o an sevdiğinizle sizin şarkınız olduğunu fark ediyorsunuz. Birden kendinizi kötü hissetmeye başlıyorsunuz. Bunun nedeni, çalan şarkı belleğinizdeki anıları canlandırdığı için onu özlediğiniz aklınıza geldi ve üzüldünüz. Şarkıyı duymadan önce moraliniz gayet iyiydi. Duygu durumumuz bazen dış etkenlerden dolayı değişebilir.
Bu yüzden sürekli mutlu olamayız. Sihirli formül olması da gerekmiyor. Hayatınıza ufak dokunuşlarla yapacağınız bir kaç değişiklik yeterli olacaktır.
Sevdiklerinizin size ihtiyacı olduğunda onların sizin varlığınızı bilmesi ve hissetmesi, kalpten gelen ve dudaklarınızdan dökülen “SENİ SEVİYORUM” kelimesinin etkisi altında sevdiğinizin gözlerindeki ışıktır mutluluk. Bazen küçük bir çocuğun gülümsemesidir mutluluk..
Mutluluğu görmemiz için bir şeylere sahip olmamız gerekmez. Canımız sıkkın olduğunda iyi hissetmek için alışveriş yaparız, kendimizde değişiklik yaparız vs. Evet o an kendimizi yeni alınan eşyalar sayesinde az da olsa iyi hissederiz. Bu durum hazdır ve haz geçici olduğu için kaybolur.Ailesi ve kimsesi olmayan yetim kızla ilgili bir hikayeyi sizinle paylaşacağım.
Kendisini çok ama çok yalnız ve üzgün hissettiği bir gün, çayırda yürürken, bir çalıya küçük bir kelebeğin takıldığını görür. Kendisini kurtarmak isteyen kelebeğin çabaladıkça dikenlerin narin bedenine takıldığını görür. Dikenler narin bedenini hırpalar. Küçük yetim kız kelebeği dikkatle kurtarır. Uçup gitmek yerine kelebek bir periye dönüşür. Kız gözlerine inanamaz. Peri “senin eşsiz iyi kalpli davranışın için sana bir dilek hakkı veriyorum.” der.
Kız bir an düşünür ve “Mutlu olmak istiyorum.” der.
Peri: “Peki der, öne doğru eğilir ve kulağına fısıldar.
Sonra da ortadan kaybolur.”
Kız büyüdüğü sürece ondan mutlu kimse olmamıştır. Herkes ona mutluluğun sırrını sorar. O ise gülümser ve “Sırrım, küçük bir kızken iyi kalpli bir periyi dinlemiş olmamdır.” der.
Yaşlanıp ölüm döşeğine geldiğinde komşuları etrafına toplanır. Sırrının onunla birlikte yitip gitmesinden çok korkarlar. “Lütfen bize sırrın ne olduğunu söyle. İyi peri sana ne dedi?”
Sevimli yaşlı kadın gülümser. ” Bana şöyle dedi. Ne kadar yaşlı, genç, zengin ya da fakir olursan ol herkesin sana ihtiyacı var.”
Birisinin kalbine dokunup onun hayatında ufak da olsa fark yaratabildiysek, başımızı yastığa koyduğumuzda vicdanımız rahatsa bizden daha mutlu kim olabilir ki?
Şükürler olsun ki, ufak dokunuşlarla hem sevdiklerimin hem de danışmanlarımın hayatında ufak dokunuşlarla fark yaratıyorum. Mutluluk hep sizinle olsun… Güzellikler kapınızdan ayrılmasın…
SEVGİLERİMLE