Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Panik havasına getirmek doğru değil, panikle yaklaşınca çözüm değil, daha da büyük kriz haline dönüşmesi kaçınılmaz olur” Dedi. Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan 5 radyonun ortak canlı yayın programına katılarak gündemdeki Koronavirüs konusuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Doç. Dr. Necmettin Çalışkan Dost Fm, Beyzade Fm, Show Radyo, Akdeniz Fm ve Vivaldi radyolarında Cem Pehlivan’ın sunduğu ‘Yarını Konuşuyoruz’ programında, milletçe zor bir süreçten geçtiğimizi belirterek “Tarihte çok az görülen önemli bir dönem yaşıyoruz. Geçtiğimiz yüzyıllarda ülkeler bölündü. Birinci ve ikinci gibi dünya savaşları yaşandı. Bu yüzyılda da özellikle son 20 yılda yine felaketler, savaşlar yaşıyoruz. İç savaşların yoğun yaşandığı, insanların yerinden yurdundan edildiği bir süreçten geçiyoruz. Bu defa hadiseler daha sistematik gidiyor.
Savaşlar tam bitecek derken şimdi de dünya geneli olağanüstü bir virüs kriziyle karşı karşıyayız. Toplumun belli bir kısmı bu olayı ciddiye alıp, panik yapmadan sağduyulu yaklaşırken, bir başka kesim panik havası içerisinde. Üçüncü bir kesimde bunun tamamen abartıldığını, uydurma komplo teorileri olduğunu söylüyor.
Panik havasına getirmek doğru değil, panikle yaklaşınca çözüm değil, daha da büyük kriz haline dönüşmesi kaçınılmaz olur.
Bu süreçte küresel bir kriz olarak koronavirüsün tarihi bir kırılmaya neden olacağı öngörülüyor. Kişisel açıdan, temizlik bundan sonra daha çok gündemde olacak. Egemen güçler açısından dengelerde sapmalar meydana gelecek. AB içerisinde ciddi etkileri oluşacak. Devletler açısından dijitalleşme dönemi başlıyor. Eğitimden emniyete, spordan sağlığa, tapudan tarıma, tüm kurumlar elektronik ortama geçiş yapacak. Nitekim kriz bu açıdan fırsata çevriliyor. Dijital-sanal dünyaya bir adım daha yaklaşılacak. Hatta sanal paraya geçiş hızlanacak.
Uzaktan eğitim yaygınlaşacak. Dijitalleşmeyle birlikte işsizlik artacak. Artık daha sanal, daha dijital, daha kontrollü bir dünyada yaşayacağız. Tabi bu durum küresel emperyalist güçlerin dayatmasıysa o zaman çok daha farklı sonuçlar doğuracaktır.
Olayın sağlık boyutu, herkesin gündeminde ama esas mesele ‘sağlıkla ilgili olmaktan çok, finansal ve güvenlik operasyonu’ olarak kalacağa benziyor. Sağlık boyutu kısa sürede aşılır, ancak finansal sonuçları uzun vadede insanlığı tehdit edecek. Güvenlik açısından daha da kuşatılmış bir dünya bizi bekliyor.
İnşallah en kısa sürede bu hadise daha yıkıcı olmadan atlatılır ve günlük hayatımıza döneriz. İnsanlar, ailelerinin değerini bildiği gibi, işinin ve eğitimin değerini bilip ona uygun bir hayat sürdürür” diye konuştu.