Çocukların sevgiye, şefkate ve korunmaya herkesten daha çok ihtiyaçları vardır” diye görüş bildiren HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, son yedi aylık süre içerisinde Adana’da gerçekleşen çocuk hak ihlalleri raporunu hakkında İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonunun açıkladığı hak ihlalleri raporuna ilişkin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından Anayasa’nın 98. ve TBMM İçtüzüğü’nün 96 ile 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını isteyen önergeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sundu.
Çocukların maruz kaldığı sosyo-ekonomik ayrımcılığın ve eşitsizliğin ortadan kaldırılması ve dezavantajlı çocukların sosyo-ekonomik ihtiyaçlarının kamu tarafından sağlanması gerektiğine işaret eden Hatimoğulları, “Bunun için Bakanlığınızın nasıl çalışmaları vardır? Varsa çalışmalarınız hangi aşamadadır ve hedefleriniz nelerdir?” diye sordu.
Hatimoğulları, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunduğu önerge şöyle:
20 Kasım 2018-20 Haziran 2019 tarihleri arasında; 497 çocuğun istismara uğradığı, 190 çocuğun aile içi şiddet ve kötü muamele gördüğü; 9 çocuğun adil olaylar sonucu, 1 çocuğun yangında, 3 çocuğun intihar sonucu, 4 çocuğun suda boğularak hayatını kaybettiği, 95 çocuğun intihara teşebbüs ettiği, 27 çocuğun toplumsal olaylarda gözaltına alındığı, 97 çocuğun alıkonulduğu ve 2 kız çocuğun tecavüze uğradığı belirtilen raporu Açıklamada, “Çocuk hakları, dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu eğitim, sağlık, yaşama, barınma, korunma hakkı; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı evrensel korunma haklarıdır. Çocuğun hak sahibi, eşit, mutlu, özgür ve onurlu birer birey olarak, barış içinde, iyi bir yaşam sürmesi her çocuğun yararınadır. Çünkü çocukların sevgiye, şefkate ve korunmaya herkesten daha çok ihtiyaçları vardır. Bu nedenle çocukların başta yaşam hakkını savunmak ve çocuklara yönelik her türlü hak ihlalleri ile mücadele etmek en temel insani ve vicdani sorumluluktur. Ne yazık ki çocuklara yönelik hak ihlallerinin ardı arkası kesilmiyor. Türkiye’nin birçok kentinde olduğu gibi Adana ilinde de çocuklara yönelik kötü muamele, işkence, şiddet, taciz, cinsel istismar, kaçırılma, tecavüz, ölüm, çocuk işçiliği, gözaltı, tutuklama, anadil eğitiminin yoksunluğu ve genel olarak eğitim sistemindeki yetersizlikler göze çarpan önemli hak ihlalleri arasında yer almaktadır” ifadeleri yer almıştır.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısının son 10 yılda yaklaşık üç kat artarak, yılda ortalama 8 bin çocuğun istismara uğradığını belgelerle raporlarken çocuklarla ilgili riskleri önceden tespit edecek ve oluşabilecek hak ihlallerini önleyecek mekanizmalar ve politikalar henüz oluşturulmamıştır.
Bu Gerekçeyle;
1.İHD’nin kendisine yapılan başvurular ve basın taraması yaparak elde ettiği veriler maalesef kesin veriler değildir. Bakanlığınızın Adana özelinde ve Türkiye’deki çocuk hak ihlalleri ile ilgili veri çalışması var mıdır? Yoksa neden yoktur?
2.Çocuklar için kolay ulaşılabilir, güvenilir, etkili ve hak temelli başvuru kurumları-mekanizmaları oluşturmak, çocuklarla ilgili riskleri önceden tespit etmek ve riskleri önlemek amacıyla mekanizmalar ve politikalar oluşturmak üzere Bakanlığınızca somut adımlar neden atılmamaktadır?
3.Çocuğa karşı her türlü şiddetin suç olduğu yasalarda açıkça yer almalı, bu konuda bildirim yükümlülüğü bulunduğu tüm toplum tarafından benimsenmelidir. Bu bilincin toplumda yerleşmesi için uygulamayı planladığınız politikalarınız var mıdır?
4.Çocuğa karşı cinsel şiddet vakalarının cezasız kalmaması ve yargı mensuplarının çocuk istismarı konusunda belirgin bir algıya sahip olmalarını sağlamak üzere çalışmalarınız var mıdır?
5. Suç ve suça sürüklenen çocuklar ile ilgili önleyici ve koruyucu yaklaşıma sahip, ailelerinde içinde olduğu etkili ve gözlenebilir bir çocuk koruma sistemi kurulmasıyönünde çalışmalar başlatmayı planlıyor musunuz?
6. Çocukların maruz kaldığı sosyo-ekonomik ayrımcılığın ve eşitsizliğin ortadan kaldırılması ve dezavantajlı çocukların sosyo-ekonomik ihtiyaçlarının kamu tarafından sağlanması gerekmektedir. Bunun için Bakanlığınızın nasıl çalışmaları vardır? Varsa çalışmalarınız hangi aşamadadır ve hedefleriniz nelerdir?