Kentteki Sivil Toplum Kuruluşları ve bazı siyasi parti temsilcilerinden oluşan İskenderun Yaşam Platformu, bu gün Sağlıklı Yaşam Parkında büyükbaş hayvan ithalaltını çevre ve insan sağlığı buyutuyla ele alarak protesto yaptı.
Kentteki Sivil Toplum Kuruluşları ve bazı siyasi parti temsilcilerinden oluşan İskenderun Yaşam Platformu, bu gün Sağlıklı Yaşam Parkında büyükbaş hayvan ithalaltını çevre ve insan sağlığı buyutuyla ele alarak protesto yaptı. HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ‘nın da katılımıyla yapılan kitlesel açıklamada, buğday ambarı ve tarım ülkesi olarak adlandırılan Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta ithallata dayalı politikalarının yanlış olduğunu dile getirdi.
Angus ithalatı ile birlikte sorunların yaşanmaya devam ettiğini dile getiren Yaşam Platformu, konuda daha önceden yapılan uyarılara yöneticilerin sessiz kaldığını, çözüm üretmek yerine çözüm üretmek niyetinde olmadıklarını gözlemlediklerini ifade ettiler.
Bütün şehirin metan gazı ve pis koku nedeniyle rahatsız olduğunu kaydeden Nilgün Selçuk, “Bu rahatsızlık yoğun bir şekilde halen devam ediyor. dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “İskenderun halkı artık yeter diye haykırıyor bilindiği üzere ayda en az 2 defa İskenderun Limanına yurt dışından ithal edilen büyükbaş hayvanlardan başta anguslar olmak üzere büyük ve küçükbaş koyun hayvanlar getiriyor.”
Bu sebeple giderek dayanılmaz hale gelen soruna karşı İskenderun Yaşam Platformu olarak artık yeter diyoruz ve tüm canlılara saygılı bir çözüm üretebileceğini biliyor ve yönetenlerden bu çözümü talep ediyoruz. Yurt dışından ithal edilen hayvanların gerek sağlık koşulları sağlanmadan hayvandan ithalatına plansız programsız bir yol izleniyor.
Getirilen hayvanların fizibiliteleri kapasiteler sağlık yaşam ortamları barınakların hazırlanmadan getiriliyor. Bunlara bağlı olarak Güney Amerika’da görülen EBL hastalığı, Avrupa’da görülen mavi dil hastalığı, şap hastalığı ve aşırı derecede çevre kirliliği yapan metan gazı bölgemizdeki hayvancılığı ve insan olumsuz etkilemeye başlamıştır.
Bu olumsuz koşullara tepkisiz kaldıkça İskenderun hayvan hastalıklarının merkezi haline gelmeye başlıyor İskenderun Halk Sağlığı ise büyük tehdit altındadır daha önce İskenderun’dan hiç rastlanmayan böcek sinek ve hastalık çeşitleri artıyor İskenderun’da Neredeyse her evin 2 adresi hastaneler olmuştur duygularımıza göre hastalanan verilen hayvanların kesimleri hijyenik olmayan şartlarda yapılıp altından el altından kasaplara dağıtılıyor. hastalanan ve ölen hayvanların hangi koşullarda imha edildiği nin açıklanması gerekmektedir aksi durumda hastalanan ve ölen hayvanların imha gösterilip sigortadan paralarının alındıktan sonra el altından piyasaya hastalıkla ve telef olmuş hayvan etlerinin sürdüğüne dair endişeler artacaktır hastalanan ve ölen hayvan angi işlemlerin yapıldığı açıklanmalıdır.
Geçici çözüm olarak görülen hayvan ithalatı bir devlet politikası olarak ulaştırılmıştır. O halde asıl soruya bir kez daha sormak istiyoruz ülkemizin tarım ve hayvancılık Ülkesi olduğu halde neden hayvan ithal etti devam ediyor. Bu ülkenin her karış toprağı ve her Ferdi çok değerlidir başka limanlara göndermekte çözüm değildir Ancak İskenderun halkına reva görülen bu eziyet yönetenlerin eşit ve Adil davranmadığını ortaya çıkacak oynuyor İskenderun halkı sahipsiz bırakanlar yaptıklarından utanç duymalıdır. Bu duruma seyirci kalmayacağız tüm yönetenlerin sorumlu davranmaya çağırıyor bu uyarıyoruz.” Platform katılımcılar daha sonra TBMM’ye sunulmak üzere imza attı.