Bugün Anadolu’dan Samsun’a bir güneş doğmak üzere yola cıktı. Mustafa Kemal ve 18 askerle beraber 16 Mayıs 1919 tarihinde öğle üzeri İstanbul’dan Samsun’a doğru yola çıkar. İstanbul, İzmir Anadolu’nın bir çok köşesi işgal altında.
Yıl 1919;
“Osmanlı ülkeleri bütün bütüne parçalanmıştı. Ortada bir avuç Türkün barındığı bir ata yurdu kalmıştı. Son sorun, bunun da paylaşılmasını sağlamak için uğraşılmaktan başka bir şey değildi. Osmanlı Devleti, onun bağımsızlığı, padişah, halife, hükümet, bunların hepsi anlamını yitirmiş birtakım anlamsız sözlerdi. Neyin ve kimin dokunulmazlığı için kimden ve ne gibi yardım istemek düşünülüyordu? Öyleyse sağlam ve gerçek karar ne olabilirdi?Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak.” (Nutuk’tan alıntı)
16 Mayıs 1919 ve Samsun’a hareket
Mustafa Kemal, 15 Mayıs 1919’da yani yüz yıl önce dün, Bandırma Vapuru’nun kaptanı İsmail Hakkı Bey’i makamına çağırır yolculuk hakkında bilgi alır ve ertesi gün öğle üzeri hareket edeceklerini söyler.
Yolculuk günü Bandırma Vapuru, Sirkeci Garı açıklarında İngilizler tarafından aramaya ve kontrole tabi tutulur ve Mustafa Kemal, Beşiktaş İskelesi’nden motor ile Kız Kulesi açıklarında vapura biner. Vapur hareket etmeden “yola çıkmayın, işgal kuvvetlerine mensup bir torpido tarafından takip edileceksiniz ve vapur batırılacak” der fakat Atattürk, yolculuğun plânlandığı gibi süreceğini söyler.
Vapur Mustafa Kemal ve 18 askerle beraber 16 Mayıs 1919 tarihinde öğle üzeri İstanbul’dan Samsun’a doğru yola çıkar. Rauf Bey’in belirttiği İngiliz gemisi, Bandırma Vapuru’nu izlemeye başlar ancak Karadeniz’e açıldıktan sonra fırtınalı havada izlerini kaybettirir.
Mustafa Kemal, İsmail Hakkı Bey’e karaya yakın bir rota izlemesini ve düşman saldırısı halinde gemiyi en yakın sahile oturtmasını emreder.
Sert havada, dalgalı bir denizde yol alan gemi 17 Mayıs günü gece saat 23.00 civarında İnebolu Limanı’na girer.
Bandırma Vapuru, 18 Mayıs 1919 tarihinde öğle üzeri 12.00’de de Sinop Limanı’na yanaşır. Üsteğmen Hikmet Bey, sandal ile kıyıya çıkar ve yolda olduklarını Samsun Tümen Komutanlığı’na telgraf ile bildirir.
Bandırma Vapuru, bu telgraftan bir gün sonra da 19 Mayıs 1919’da Samsun’a varır.
19 Mayıs 1919 Ülkede umutların tükenmeye başladığı anda O; “Türk Milleti için bağımlı yaşamaktansa ölmek daha iyidir” diyerek Samsun’a çıkar ve Anadolu’nun bağımsızlık mücadelesini ateşler. Ve bu millet Atatürk’e öyle inanır ki; Onunla birlikte Anadolu’nun her karış toprağında destanlar yazarken esaret altında kalamayacağını, kutsal vatan toprağının işgal edilemeyeceğini yedi düvele haykırır.
Türkiye Cumhuriyetine giden yolda 19 Mayıs, Türk tarihinde önemli bir minenk taşıdır. Çünkü bir yanda silinmek bir yanda da ilelebet yaşamak vardır ulusun kaderinde. İşte bu yüzden Cumhuriyetimiz kurulduktan sonra Atatürk, 19 Mayıs gününü doğum günü olarak kabul etmesi işte bu yüzdendir.
19 Mayıs 1938 yılından beri Milli Bayram olarak kutlanan bu anlamlı gün için Mustafa Kemal Atatürk, “doğum günüm” diyecekti.
“Ben, 1919 yılı Mayıs ayı içinde Samsun’a çıktığım gün, elimde maddi hiçbir güç yoktu. Yalnız büyük Türk Ulusunun Soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir güç vardı. İşte ben bu Ulusal güce, bu Türk Ulusuna güvenerek başladım. Ben Türk ufuklarından bir gün mutlaka bir güneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına o kadar emindim ki bunu adeta gözlerimle görüyordum.”
Diyen Mustafa Kemal için, 100 yıl sonra bugün O’nun inandığı Türk Ulusunun soyluluğundan doğan yüksek manevi güçün ateşi harlanmalı…
Küllerinden doğmuş bir Milletin, Emperyalist güçlere karşı koymuş ve devlet olmuş bir milletin Kurtuluş tarihini çok iyi okuması ve anlaması gereken bir kahramanlık destanına sahip bir milletiz.
Bu bağlamda; M. Kemal ATATÜRK’ün “Milli irade kendi istikametinde bir nehir gibi coşup taşacaktır. Mücadeleyi her noktasından düşünerek kabul etmiş bulunuyoruz. Memlekette umduğumuz milli uyanış ve coşku hâsıl olmuştur. Sadece dayanıklı olmak ve vazifede kusur etmemek temel şarttır.” Sözü kulaklara küpe olsun…
Bu milletin mücadelesi bayrak bayrak Anadolunun en ücra köşesinde dalğalanırken her karışı şehit kanıyla sulanmış bu topraklarda açan gelincik çiçekleri ve beyaz papatyalar, ay yıldızlı al renkli Bayrağı Anadolu’da sessizce haykırması da ayrı bir güzeldir baharda. Anadolu’ya gelen baharla, Bandırma Vuapuru, yurdun dağında taşında çiçek açtırmıştır.