İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısı ile yaptığı Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE ) ortak açıklamasında; “Çevre kanunlarına aykırı davranmak insanlık ve doğal yaşam açısından önemli bir Anayasa ihlalidir” dedi.
DAÇE ortak açıklamasında adı geçen; Antakya Çevre Koruma Derneği, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği, İskenderun Çevre Koruma Derneği, Erzin Çevre ve Tarihi Koruma Derneği, Osmaniye Çevre Dostları Platformu, Adana Çevre Tüketici Koruma Derneği, Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi Derneği, Mersin Çevre Dostları Derneği, Mersin Çevre ve Doğa Derneği’nin ortak bildirgesini kamuoyu ile paylaşan İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısı ile yaptığı basın açıklamasında çevre kanunlarına aykırı davranmanın insanlık ve doğal yaşam açısından önemli bir Anayasa ihlali olduğuna vurgu yaptı.
Kara’nın, “Kirli ve eski teknolojilerin de kirlilik nedeni” olduğunu vurguladığı açıklaması şöyle:
“Ülkemizde uygulanan bilime aykırı politikalar sonucunda sanayi, tarım, kent, ulaşım, enerji, madenler, doğal kaynaklar, ormanlar, hazine arazileri, kıyılar, dereler birer rant alanı haline dönüşmüş, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, hava ve toprak kirletilmiş, çevre sorunları artmıştır.
Anayasanın 56. Maddesi olan herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir, hükmü ile insanların en temel hakkı olan yaşam hakkının ancak sağlıklı ve dengeli bir çevrede gerçekleşebileceğini belirtmektedir.
Ülkemizin, mevcut ve planlanan kirli ve eski teknolojiler olan termik santraller, nükleer santraller, çimento fabrikaları ve demir çelik fabrikaları ile gelişmiş ülkelerin sanayi çöplüğü haline dönüştürülmesiyle, Sularımızın HES projeleriyle ticarileştirilmesiyle, Dağlarımızın taş ve maden ocakları ile tahrip edilmesiyle, GDO lu Hibrit tohumlarla Gıda politikamızın tamamen dışa bağımlı hale getirilmesiyle, meralarımızın yok edilmesiyle tarımımızın ve hayvancılığımızın bitme noktasına getirilmesiyle, turizm adına ormanlarla kaplı kıyılarımızın betonlaştırılmasıyla, yaşam hakkımızı koruyan Anayasanın 56. Maddesi ihlal edilmektedir.
Bu ihlalin karşısında hukuk kurallarının işletilmemesi mevcut sorunların çözümsüz ve büyümesine neden olmaktadır. var olan sorunları çözümlenemez hale getirmekte ve büyümesine neden olmaktadır.
Dünyayı çok büyük felaketlere götüren Küresel ısınma ve İklim değişikliği Ülkemiz içinde için de çok büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Devlet ve yatırımcılar başta olmak üzere herkesin insan hak ve hürriyetlerine saygı göstermesini istiyoruz.
Yaklaşan 24 Haziran Seçimleri dolayısıyla; Cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarımızdan aşağıda belirttiğimiz taleplerin yerine getirilmesini istiyoruz;
-Son beş yılda, kanunlar değiştirilerek yasallaştırılan çevre ve doğal alanlara yönelik yıkımlar derhal durdurulmalı, kanunlar, doğayı ve çevreyi eksiksiz koruyan bir yapıya çıkartılarak uygulama ve denetleme alanları genişletilmelidir.
Öncelikle doğanın talan edilmesini sağlayan edilmesine neden olan çevre kanunu ve çed yönetmeliğinin, maden kanununun, tohum kanununun ve kıyı kanununun, doğa koruma odaklı olarak yeniden düzenlenmesine, nüfus planlamasının yapılmasını, sağlık etki değerlendirme yönetmeliğinin acil olarak çıkarılmasını, taraf olduğumuz uluslararası doğayı koruyan sözleşmelerinin ihlal edilmemesini istiyoruz.”