İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı nedeniyle bir yazı yayınladı.
Yönetim Kurulu adına açıklama yapan İGC Başkanı Veysel Cıncık, 10 Ocak’ın artık Bayram değil Hüsran olduğunu ifade etti.
İGC Başkanı Veysel Cıncık, şunları söyledi:
“Çalışan gazeteciler günü, gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için 1961’den beri 10 Ocak günü düzenlenen Türkiye’ye özgü bir kutlama gündür.
Türkiye’de gazetecilik yapmak her geçen gün daha zorlaşıyor. Yasaların gittikçe ağırlaşmasının yanı sıra, siyasetteki dalgalanmalar, baskılar, gazetecilerin işsiz kalmasına neden oluyor.
Bugün binlerce gazeteci işinden olmuş ve farklı işler yaparak ailesini geçindirme peşindedir. Pek çok gazete kapanmış ve birçoğu da kapanmamak için son direnişlerini yapıyor.
10-15 yıl önce binlerce basın çalışanı sendikalı olarak işini sürdürürken bugün sadece bir ya da iki kuruluş da sendikalı gazeteciler bulunmakta.
Meslek çalışanları her geçen gün daha da azalmaktadır. Şartlar zorlaşmaktadır.
10 Ocak, gerçek anlamda çalışan gazetecilerin bayramı olmaktan çoktan uzaklaşmıştır.
Gazeteciler Günüyle, basın organlarının yayın yapma ve halka bağımsızca haber verme özelliğine dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır.
Gazetecilik mesleği bugün , büyük ölçüde fedakarlık isteyen , mesaisi olmayan ,riski yüksek bir meslek haline gelmiştir.
Gazetecilerin, mesai saati olmaz. Zira , haberin ne zaman doğacağı, belli değildir. Basın , halka haber iletme görevini her türlü zorluğa rağmen yerine getirme gayreti içerisinde çalışmalarını sürdürmektedir. Zaman zaman saldırılara maruz kalmakta, darp edilmekte hatta ve hatta öldürülmektedirler.
Basının bir diğer önemli fonksiyonu da kamu kurum ve kuruluşları ile idarenin eylemlerini halk adına haber yolu ile denetlemesidir. Basın gücünü kamudan almaktadır.
Haber alma hakkı , en temel insani ihtiyaçlardan biridir. Basının; gücünü halktan alarak, tarafsız ve bağımsız bir şekilde haber ve yayın yapma, toplumu doğru bilgilendirme, elde ettiği haber ve bilgileri kamuoyuna objektif, ahlaki ve ilkeli bir biçimde yansıtma, toplumu eğitme ve aydınlatma gibi çok
anlamlı ve önemli görevleri vardır.
Gazetecilerin hak ettikleri hayat standartlarına kavuşmaları, onların görevlerini daha iyi yapmalarını sağlayacaktır. Türk basını, Türkiye’nin bugün geldiği seviyeye ulaşmasına da değerli katkılarda bulunmuştur.
Şüphesiz basınımızın gösterdiği gelişmede en önemli pay basın çalışanlarına aittir. Basın çalışanları, mesleklerinin gereğini yerine getirmek için fedakarca görev yapmaktadırlar.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün bir sonucu olarak basın mensuplarımızın da hukuk çerçevesinde , bağımsız haber yapması , kamuoyunu bilgilendirmesi sınırlandırılmamalıdır. Basın mensuplarının , görevleri nedeniyle (hukuk dışında olmamak kaydı ile ) haklarında soruşturma açılmasını , tutuklanmalarını da doğru bulmadığımızı ifade etmek isteriz.
Günümüzde Türk basını, yazılı ve görsel alanda olduğu kadar, teknolojinin gelişmesiyle sanal ortamda da büyük ilerleme kaydetmiştir. Bu ilerlemenin mimarı olan gazetecilerin sıkıntılarının giderilmesi, basınımızın yanı sıra demokrasiyi de daha güçlü kılacaktır.
Zor şartlar altında sorumluluk anlayışı ile görevlerini yerine getiren basın mensuplarına yaptıkları çalışmalarda yardımcı olunması gerektiğine inanıyorum.
Gazetecilik mesleğinin ve basının demokrasinin, fikir özgürlüğünün ve insan haklarının gelişmesinde çok büyük katkısı bulunmaktadır.
Tarihin her döneminde halkın gözü, kulağı ve sesi olmayı amaç edinen, önemli bir misyonu yerine getiren gazetecilerin daha iyi koşullarda mesleklerini icra edebilmesi en büyük beklentimizdir.
Her şeye rağmen umutlarımızı kaybetmeyecek ve onurumuzla, şerefimizle Hukuk çerçevesinde mesleğimizi sürdüreceğiz.
Gece-gündüz, sıcak-soğuk demeden, çok zor şartlar altında haber peşinde koşan ve görevlerini yerine getirmek adına her türlü güçlüğe göğüs geren çok kıymetli meslektaşlarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor çalışmalarında başarılar diliyoruz.”
TARİHÇESİ
1961-1971 arasında “Çalışan gazeteciler bayramı” adıyla kutlanmış; 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, ” 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü” olarak değiştirilmiştir.
4 Ocak 1961’de kabul edilen ve basın çalışanlarının bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212 sayılı kanun” adlı düzenlemenin Resmi gazetede yayınlanışı nedeniyle 10 Ocak günü kutlama günü olmuştur.
Söz konusu düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyordu. Bu yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu (Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah) 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumu’nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia eden bir ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurmuşlardır. “Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler, boykot boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımlamaya karar vermişlerdir. Basın gazetesi 11 Ocak günü yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında düzenli olarak yayını sürdürdü. Çalışan Gazeteciler Günü, bu olayın bir sonucu olarak ortaya çıktı. 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başladı ve 1971’de “Çalışan Gazeteciler Günü” halini aldı.