Arsuz, Yeni Bir “Çöp Bahçesi” Mi Oluyor?

Published on:  /   Yorum yapılmamış

Arsuz, Yeni Bir “Çöp Bahçesi” Mi Oluyor?

Çözüm: Çöplüğü Değil, Yaklaşımı Değiştirmek

 

Hatay’da Ormana Çöp Tesisine Tepki: “Çözüm Değil, Yeni Bir Tahribat!”

HATAY – 6 Şubat depremleri sonrasında yeniden şekillenen çevresel ve kentsel planlama sürecinde, Hatay’ın batı ilçelerinde büyük bir tartışma doğdu. Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin İskenderun’daki mevcut bertaraf tesisini kapatarak, Arsuz’un Karahüseyinli Mahallesi’ndeki 300 dönümlük ormanlık alana yeni bir entegre atık yönetim tesisi kurma kararı, hem çevre savunucularını hem de bölge halkını endişelendiriyor.

Depremin Ardından Yeni Bir Dönüşüm Mü, Yeni Bir Sorun Mu?

İskenderun Körfezi’nde uzun yıllardır süren katı atık toplama ve bertaraf sistemi, 6 Şubat depremleri sonrası köklü bir dönüşüme girdi. Bu süreçte Hatay Büyükşehir Belediyesi, mevcut bertaraf tesisinin TOKİ konutlarına çok yakın bir alanda kaldığını gerekçe göstererek, çöp alanını yaylaların ve yerleşim yerlerinin yakınına; Harlısu, Arpaderesi, Nergizlik, Kışla ve Kozaklı’ya taşıdı.

Ancak proje, yalnızca teknik bir altyapı hamlesi olmanın ötesine geçerek; orman ekosistemlerinin korunması, toplumsal katılım, kent rantı, etik sorumluluklar ve yönetişim krizleri gibi birçok başlığı tartışmaya açtı.

Ormanlık Alan Anayasal Koruma Altında

Yeni çöp sahasının planlandığı bölge, 6831 sayılı Orman Kanunu’na tabi olan ve “iğne yapraklı orman” vasfında olan bir alan. Hatay Orman Bölge Müdürlüğü’nün verdiği 24 aylık bedelsiz ön izin, sürecin hukuki boyutunu sorgulatırken, etik sorumlulukları da gündeme getiriyor.

Projeden etkilenecek yerleşim alanları yalnızca Karahüseyinli ile sınırlı değil. Harlısu, Arpaderesi, Nergizlik, Kışla ve Kozaklı gibi kırsal mahalleler de tesisin çevresinde bulunuyor. Tesis alanının yerleşim yerlerine olan uzaklığı bazı noktalarda yalnızca 555 metreye kadar düşüyor. Bu mesafe, bilimsel raporların ve çevre mevzuatının önerdiği güvenlik sınırlarının oldukça altında olduğu da ifade ediliyor.

Çöpün Yerini Değiştir, Sorunu Değil

Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin projeye dair en sık başvurduğu gerekçe, TOKİ konutlarının mevcut çöp sahasına yakınlığı. Ancak çevre örgütleri ve uzmanlar, bu durumun asıl olarak önleyici şehir planlamasının eksikliği olduğunu savunuyor:

“Çöplüğün kaldırılması doğru olabilir, ancak bu kaldırmanın bedelini ormanlar ve kırsal kesimde yaşayan halk ödememeli.”

ÇED Süreci: Hukuken Var, Vicdanen Eksik

Projenin ÇED süreci de eleştiri konusu. Arsuz’da düzenlenen halkı bilgilendirme toplantısına yalnızca 15-20 kişinin katıldığı, birçok belediye meclis üyesinin bile sürece dair bilgilendirilmediği ifade ediliyor. Bilgilendirme ilanlarının Antakya merkezli gazetelerde yayınlanması ise katılımın formaliteden öteye geçmediğini gösteriyor.

Bu durum, yalnızca çevre açısından değil, katılımcı demokrasi ve yönetişim ilkeleri açısından da ciddi bir sorun olarak görülüyor.

“Çevreci Söylemlerle Pazarlanan Rant Projesi Mi?”

Proje tanıtım dosyasında sıkça kullanılan “geri dönüşüm”, “enerji kazanımı”, “entegre sistem” gibi çevreci ifadeler, birçok çevreci tarafından sorgulanıyor. Dünyadaki benzer örneklerde bu tür tesislerin; zehirli gaz salınımı, karbon ayak izi, toprak ve su kirliliği gibi ciddi riskler yarattığına dikkat çekiliyor.

Ayrıca, projeye paralel olarak Cebike Mahallesi civarında 5 bin dönümlük bir arazinin imara açılacağı yönündeki iddialar, çöpün kaldırılmasıyla birlikte kent rantının da yeniden dağıtıldığı yorumlarına neden oluyor.

Rüzgâr, Koku ve Halk Sağlığı Riski

ÇED dosyasında bölgenin rüzgâr yönü “uygun” olarak belirtilse de, bölge muhtarları ve yerel halk tam tersini söylüyor. Arsuz’un güney kırsalı, rüzgar sirkülasyonunun en yüksek olduğu alanlardan biri. Bu durum, çöp tesisinin yaratacağı koku ve kirleticilerin geniş bir alana yayılabileceği ve bölgede yaşayan halkın sağlığını da tehdit edeceği söyleniyor.

Arsuz, Yeni Bir “Çöp Bahçesi” Mi Oluyor?

Turizm, doğa ve yerleşim açısından gelişen Arsuz’un; önce balık çiftlikleri, ardından çöp tesisi ve şimdi küçük sanayi sitesi gündemleriyle karşı karşıya kalması, “Arsuz İskenderun’un arka bahçesine mi dönüşüyor?” sorusunu gündeme getiriyor.

Çözüm: Çöplüğü Değil, Yaklaşımı Değiştirmek

900 milyon TL’lik yatırım büyüklüğüyle sunulan bu proje, doğaya, tarıma ve yerel yaşama onarılamaz zararlar verebilir. Çöplüğün yerinin değişmesi yetmez; yönetim anlayışının da değişmesi gerekir. Katılımcı, şeffaf ve doğayla uyumlu planlamalar, çevre krizini çözmenin tek yolu.

Kategori:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Arşivler