Kaymakam Önder ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Haytaz, Tarihi İskenderun Lisesi’nde İncelemelerde Bulundu…

Hatay’ın İskenderun ilçesinde, kentin simge eğitim kurumlarından biri olan Tarihi İskenderun Lisesi‘nde yürütülen restorasyon ve güçlendirme çalışmaları devam ederken öte yandan da yeni binada eğitim devam ediyor. 
İskenderun Kaymakamı Muhammet Önder, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Haytaz, Okul Müdürü Mehmet Yaşar Düzen ile birlikte okul binasında yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek, proje hakkında bilgi aldı.

İskenderun halkı, İskenderun’un eğitim tarihinde önemli bir yeri bulunan bu yapının aslına uygun şekilde restore edilmesini heyecanla bekliyor.

Tarihi dokusuyla kentimizin hafızasında özel bir yere sahip olan İskenderun Lisesi’nin yeniden eğitim camiasına kazandırılması için yapılan çalışmaları yakından takip ediyor.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Haytaz ise restorasyonun tamamlanmasının ardından okulun hem eğitim faaliyetleri hem de kültürel etkinlikler açısından bölgeye değer katacağını ifade etti.

Bir Asrın Sessiz Tanığı: İskenderun Lisesi’nin Hikâyesi

İskenderun Lisesi, kentin en köklü eğitim kurumlarından biri olarak Cumhuriyet’in ilk yıllarına uzanan bir geçmişe sahip olmasının yanısıra 1930’lu yıllarda eğitim vermeye başlayan okul, uzun yıllar boyunca bölgedeki binlerce öğrencinin yetişmesine öncülük etmişti.

Şehrin kalbinde, yılların izini taşır gibi sessizce duran bir yapı…
Duvarlarında nice gençliğin hayalleri yankılanır, pencerelerinden Akdeniz’in tuzlu rüzgârı içeri süzülür. Bu bina, sadece bir okul değil; bir dönemin, bir halkın ve bir şehrin hikâyesidir. İskenderun Lisesi, 1901 yılında eğitim yolculuğuna başladığında, kimse onun bir asrı aşan bir tarih yazacağını bilmiyordu.

O yıllarda okul, bugünkü Şehit Pamir Caddesi üzerinde, geniş bir bahçenin ortasında yükseliyordu. Bugün Atatürk büstünün bulunduğu yerde, bir zamanlar bambaşka bir heykel dururdu: Fransızların kahraman kadın savaşçısı Jeanne d’Arc (Jandark)… Fransızlar, İngilizlere karşı kazandıkları zaferleri ve 7. Charles’ın tahta çıkışını simgeleyen bu heykelle kendi tarihlerini yaşatmak istemişti.

Fakat bu topraklar, çok geçmeden kendi kaderini yazmaya başlayacaktı.

1914’te I. Dünya Savaşı patlak verdiğinde, İskenderun’daki Fransız varlığı sarsıldı. Yıllarca sessizliğe bürünen okul, savaşın gölgesinde kapılarını kapattı. Ardından gelen yıllarda, Mondros Ateşkes Antlaşması ile Fransızlar yeniden bölgeye döndü. Ancak 1930’lu yıllara kadar Türk çocukları için bu okulun kapıları büyük ölçüde kapalıydı. Yalnızca son dönemlerde, az da olsa Türk öğrenciler sınıflarda yer bulmaya başlamıştı.

1895 sonrasında İskenderun’un dağlık bölgelerine, özellikle Belen tarafına göç eden Türk nüfus, şehir merkezinde giderek azalmıştı. Fakat zaman, yönünü yeniden bu toprakların insanına çevirdi.
1937’de yapılan halk oylaması, İskenderun halkının kalbinin nerede olduğunu gösterdi: büyük bir çoğunluk Türk yönetimini tercih etti.
Ve 5 Temmuz 1939’da, Türk ordusu İskenderun’a girdiğinde şehir bir kez daha nefes aldı. Ardından Hatay, 23 Temmuz 1939’da anavatana katıldı.
Artık bu okulun sınıflarında Fransızca duaların değil, Türkçe marşların sesi yankılanıyordu.

İskenderun Lisesi, 15 Mayıs 1955’e kadar sadece ortaokuldu. O tarihten sonra lise sınıfları da açıldı, gençlerin ufku genişledi. 1966–1967 öğretim yılında ortaokul kısmı kaldırıldı ve okul, yeni adıyla İskenderun Anadolu Lisesi olarak yoluna devam etti.

Bugün okulun bahçesinde yürürken, tarih adeta kulağınıza fısıldar:
Taş duvarlar, defter kokuları, ilk zil sesi, mezuniyetlerdeki gözyaşları…
Her şey bu okulun hafızasında birer izdir.

İskenderun Anadolu Lisesi, bir asrı aşan bu yolculukta sadece ders anlatmadı; bir kültür inşa etti. Bilimin, sanatın ve ticaretin yollarında adını duyuran mezunlarıyla, şehrin belleğinde kök saldı.
Ve bugün hâlâ, her sabah güneş doğarken, o eski binanın pencerelerinden içeri süzülen ışıkla birlikte aynı ruh yankılanıyor:
Bu gün Tarihi  İskenderun Lisesi binası restorasyonun tamamlanmasıyla; bilgiyle, inançla, geleceğe yeniden donanımlı bir şekilde bu kentin aydınlık yüzü olmaya devam edecek…”