107 yıl evvel Sarıkamış Allah-u Ekber dağlarında Şehit düşen 90 bin kahramanımızı anmak için düzenlenen “Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü”, Belen Belediyesi ev sahipliğinde, vatandaşların ve gençlerin, geniş katılımla gerçekleşti.
Belen Kaymakamlığı, Belen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Müdürlüğü, İlçe Tarım Müdürlüğü, Türk Kızılay ve İskenderun Belediyesinin katkısıyla gerçekleşen anma yürüyüşüne, Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı, İskenderun Belediye Başkanı Fatih Tosyalı, Belen Kaymakamı Hayrettin Baskın, İlçe Jandarma Komutanları, Emniyet Amirleri, STK Dernek Başkanları, İskenderun Motor Sporları Dernek Üyeleri, İskenderun Kamp ve Off Road Grubu (İSKOFF), Mahalle Muhtarları, Şehit ve Gazi aileleri, kurum müdürleri ve çok sayıda protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
Saygı yürüyüşünün ardından tören alanında başlayan program, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının akabinde Kuran-ı Kerim tilaveti, dualar, açılış konuşmaları, şiir dinletisi, kahramanlık türküleri, ağaç fidesi dikimi, toplu fotoğraf çekimi ve ikramlarla son buldu.
Dilek ve temenni konuşmalarının ardından, bizleri böylesine anlam yüklü bir programda yalnız bırakmayan kardeşlerimize ve protokol üyelerimize çok teşekkür ediyorum diyen Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi. “Sarıkamış Harekâtı 22 Aralık 1914’te Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti ve Rus Hanedanlığı arasında Sarıkamış’da gerçekleş ve Türk tarihinin sonuçları açısından en dramatik olaylarından biridir.
Ağır kış şartlarıyla mücadele eden askerlerimize giysi, erzak ve mühimmat götürmek için İstanbul’dan yola çıkan 3 gemimiz Karadeniz’de Rus donanması tarafından batırılmıştır.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen askerlerimiz her zaman olduğu gibi cesaret ve kararlılığıyla üzerine düşeni yapmış ve sorumluluğunu yerine getirmiştir.
Şairin dediği gibi; Sineler buz tutmuş, yatar ayazda,
Bülbül figan eyler güller niyazda,
Ağıt anlatamaz duyguda sazda,
Hür vicdanlar kıştı Sarıkamış’ta.
107 yıl önce Sarıkamış’ta, dondurucu soğuğa rağmen yazlık elbiseyle ve çarıksız savaşmak zorundaydılar. Yürüdükçe terliyorlardı. Terler sırtlarında donuyor, ölüme bir adım daha yaklaşıyorlardı. Önce ayaklarda bir sızı duyuluyor, sızının ardından bir hissizlik başlıyordu. Bu parmakların donduğunu gösteriyordu. Sonra donma bileklere çıkıyor ve aniden yere düşüyorlardı.
Asker açlığın, yorgunluğun etkisiyle uyuşuyor ve bir kenara kıvrılıp uykuya geçiyordu. Uyku ölümün kapısıydı. Önce bütün vücudu beyaz bir yorgan gibi kristal bir buz tabakası kaplıyor, ardından bütün beden kaskatı kesiliyordu. Ölüm tatlı bir uykunun ardından böyle geliyordu.
Canını tereddüt etmeden kendinden sonraki nesil için feda etmek ne yüce bir fedakârlıktır.
İşte bu sebepledir ki; Sarıkamış aslında bir yenilgi olmayıp, kendini vatana kurban etmenin bir destanıdır. Bu destanı nesilden nesile aktarmak ise bizlere düşmüştür. Bizler her yıl düzenlenmekte olduğumuz “Sarıkamış Şehitlerini Anma’ programlarıyla Şehitlerin varisleri olduğumuzu dosta düşmana, bir kez daha gösteriyoruz. Onların yolu yolumuzdur.
Ecdadımız, 107 yıl evvel Allahu Ekber dağlarında 90 bin meşale yakmış, onların nuru hayatımızı aydınlatmaya devam etmektedir.
Tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla anıyoruz. Onların huzurunda saygıyla eğiliyoruz. Şehitlerimizin memleketimizi kurtarmak için katlandıkları fedakârlıkları, canlarını feda edişlerini unutmayarak onların nesilleri olarak her türlü iç ve dış saldırılara karşı birlik ve beraberlik içerisinde Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek yaşatmalıyız. İnşallah bir daha aynı acıları bu millet yaşamaz.
Sarıkamış’ta, Kore’de, Çanakkale’de, Kocatepe’de, Güneydoğu’da ülkenin her bir karış toprağında vatani vazifesini icra etmekteyken şehitler kervanına katılmış tüm şehitlere Allah’tan rahmet diliyor, kahraman gazilerimizi saygıyla anıyorum.
Hepinizi de saygı, sevgi ve hürmetle selamlıyorum.” İfadelerini kullandı.