Designist, The Museum Hotel Antakya Projesi İçin Tasarladığı The Balance Spa ile Ahead Awards 2020’de Finalist Oldu!
İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğinde The Museum Hotel Antakya projesindeki birçok alanın iç mimari tasarımına imza atan Designist, proje için tasarlanan The Balance Spa ve Fitness Center ile Ahead Awards 2020’de finalist olarak yarıştı.
Mimari projesi Emre Arolat Architects imzası taşıyan The Museum Hotel Antakya projesindeki birçok alanın iç mimari tasarımını gerçekleştiren Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki Designist otel bünyesindeki Balance Spa ve Fitness Center ile Ahead Awards 2020’de finalist oldu.
The Museum Hotel Antalya’daki Balance Spa ve Fitness Center haricinde, Ayan Meyan A La Carte Restaurant, Sixty Six Gece Kulübü, Nas Konut, Asf Yönetim Ofisi ve kuaför mekanlarının iç mimari tasarımı, projenin ana mekanlarındaki tüm mobilya, aydınlatma ve aksesuarlar seçimleri ve projeye özel olarak tasarlanan tüm iç mekan halıları Designist imzasını taşıyor.
The Museum Hotel Antakya için Designist tarafından tasarlanan iç mekanlarda, misafirlerin gün boyunca bir zaman tüneli içinde yolculuk yaptıktan sonra dingin ortamlarda dinlenmeleri ve keyif almaları hedeflenmiş. Arkeolojik kazılarda çıkan, müzede sergilenen mozaik panoların, insanı rahatlatan renk kompozisyonları otelin iç mekan tasarımına ilham verirken bej, kiremit rengi, turuncu ve yeşilin tonları iç mekanlarda en çok tercih edilen renkler olmuş.
İlhamını Antakya Antik Kentinin Karakteristik Özelliklerinden Alan İç Mekanlar…
Antakya antik kentinin karakteristik özelliklerini yansıtan, bölgeye özgü sarımtırak beyaz kalker taşı, spa alanlarını tasarlarken Designist için ilham kaynağı olmuş. Ahead Awards 2020’de ‘’Best Spa&Welness’’ kategorisinde finalist olarak yarışan Balance Spa’da kalker taşının tonları kullanılarak dingin bir mekan yaratılmış ve girişinden itibaren daha yumuşak tonlar ile misafirleri kucaklamak hedeflenmiş. Spa ritüelinin yapı taşı olan su elementi incelendiğinde, su molekülünü oluşturan altıgen formdan yola çıkılarak sadece bu otel için tasarlanan bir desen oluşturulmuş ve bu desen spa genelinde farklı alanlarda, farklı formlarda tekrar edilmiş. Giriş bankosu, kapı kolları, bölücü panellerde metal kullanılarak oluşturulurken, büyük hamamda ise mermere oyulu kütleler şeklinde kullanılmış. Hamam soğukluklarının kalbinde tasarlanan çeşmenin tüm mekanı donatan su şırıltısı, Antakya sokaklarında gezen su kanallarının bir temsili olarak hayata geçirilmiş.
Designist tarafından tasarlanan bir diğer mekan olan A La Carte Restoran Ayan Mayan, mimari projedeki yeri revize edilerek, uçan bir halı misali müzenin kalbine yerleştirilmiş. Üç cephesinden aşağıdaki büyüleyici arkeolojik alana hakim olan restoran, bu sayede kendi kimliğini kazanmış ve Ayan Meyan Restaurant olarak özgünleşmiş. Restoranın mekan konsepti oluşturulurken, gastronomi merkezi olan Antakya’nın mezeleri ve unutulmaz lezzetlerin ortaya çıkmasında yardımcı olan baharatları, Designist için ilham kaynağı olmuş. Tasarlanan baharat kolajları yurt dışında Kriska Dekor tarafından mekana özgü zincir panolar haline getirilmiş ve Karo Siman ile çalışılarak, bu mekana özgü bir zemin karosu üretilmiş. Rakı Bar olarak adlandırılan restoran barının ön yüzeyi, üzüm ve asma yapraklarının temsili olarak özel imalat Rescoo mozaik kaplama ile kaplanmış. Arka duvarında ise yarım kesik Rakı bardakları ve bakır ehli keyifler ayna üzerine monte edilerek, özel bir duvar oluşturulmuş.
Müziğin ritminin tasarıma yansıdığı gece kulübü Sixty Six, Tonk Project beton duvar karoları ile tasarlanmış ve bu mekanda da çokgen formlar ile enerjik atmosfer yaratılmış.
Designist’in imza attığı bir diğer mekan olan Nas Konut ise, otelin çatısında konumlanan prestijli bir penthouse dairesi olarak tasarlanmış. Terasından hem modern Antakya manzarasına hem de St. Pierre kilisesi manzarasına hakim olan daire, yüksek tavanları ile ihtişamlı, aynı zamanda sakin renk tonları ile huzurlu dört odalı bir mekan olarak hayata geçirilmiş. Özel bir asansörle ulaşılan Nas Konut’un giriş holündeki ışıklılık altına nesilden nesile bırakılan büyük bir bonzai ağacı konumlandırılmış. Bu ağaç, Türkiye’ye bir değer kazandıran, nesilden nesile Asfuroğulları ile yaşayacak olan müzenin ve otelin hikâyesini temsil ediyor. Designist ekibi, Türkiye için paha biçilmez bir yatırım olan bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyor.