1.Türkiye’de pandeminin görüldüğü Mart 2020’den bu yana Bakanlığınızca ‘pandemi koşullarında eğitim’ üzerine neden etkin çalışmalar yapılmamıştır? İyi planlanmış, aşamaları belirli bir plan dahilinde olan “öğretim tasarımı” neden inşa edilmemiştir?
2.Yoksul aile çocuklarının, tarım işçisi çocukların, anadili Türkçe olmayan çocukların uzaktan eğitime ulaşamaması sorunu neden görmezden gelinmektedir?
3.Televizyondaki derslerini sırayla izlemek zorunda kalançok çocuklu ailelerde, ortak cep telefonu kullanan ailelerde, tüplü televizyonu ile EBATV’ye ulaşamayan ailelerde; internet erişimi, uygun zaman ve mekanı olmayan çocukların eğitime erişmek konusunda yaşadığı eşitsizliği ortadan kaldırmak üzere çalışmalarınız olacak mıdır?
4.Yüz yüze eğitime kıyasla çok daha sınırlı olan uzaktan eğitimde ve canlı derslerde, örgün eğitimde uygulanan müfredatın aynısı verilmeye çalışılmış; müfredatta bir seyreltme ve azaltma yoluna gidilmemiştir. Bu konuda ve etkileşimli kitapların yokluğu, uzaktan eğitime uygun basılı ve dijital materyallerin yetersizliği üzerine Bakanlığınızca çalışmalar yapılacak mıdır?
5.Canlı ders uygulamalarında EBA alt yapısının yetersizliği, sistemin sürekli çökmesi gibi sorunların çözümü için gerekli teknik altyapı çalışmaları yapılacak mıdır?
6.Canlı derslerin planlamasında ve EBA TVyayınlarında çocukların sosyal-toplumsal gelişimine, bireysel ilgi ve yeteneklerine yönelik hiçbir çalışmaya yer verilmemiştir. Bunu telafi etmek için adım atılacak mıdır?
- Özel uzmanlık gerektiren bir iş olan dijital içerik geliştirme konusunda öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim ya da teknik destek verilmemiş olması, derslerin verimini olumsuz etkilemiştir. Öğretmenlere dijital içerik üretmeeğitimi ve teknik destek verilmesi sağlanacak mıdır?
- Uzaktan eğitime uyumlu basılı materyallerin eş zamanlı olarak öğrencilere verilmesi sağlanacak mıdır?
- EBA platformunun daha kullanışlı bir tasarıma kavuşturulması ve Öğrenme Yönetim Sistemi (ÖYS) işe koşularak öğrencinin devamsızlığı, yaptığı ödevler, yaptığı sınavlar ve başarı grafiklerinin yer aldığı öğretmen, veli ve öğrenciye açık bir tasarıma kavuşturulması için Bakanlığınız gerekli adımları atacak mıdır?
- Canlı uzaktan eğitimde öğrencilerin güvenlikle ilgili sorunu çözülememiş ve bu nedenle MEB tarafından ses ve kameraların kapatılmasının önerilmesiyle canlı ders tek taraflı videoya dönüşmüş, bu da etkileşimi yok etmiştir. Güvenlikle ilgili sorunu çözerek derslerin interaktif geçmesinin önünü açmak üzere çalışmalarınız var mıdır?
11.Veli ve öğrencilere yönelik uzaktan rehberlik ve psikolojik destek birimleri kurulması, destek hatları aracılığıyla 7/24 teknik destek sağlanması önerileri üzerine çalışmalar yapılacak mıdır?
- MEB’in acil olarak; öğretmenler, konunun uzmanları, sendikalar, ebeveynler ve ilgili kitle örgütleriyle bir araya gelerek tüm yanlarıyla uzaktan eğitime ilişkin eksiklikleri ve aksaklıkları ortaya koyması gerekmektedir. Bu bir araya geliş Bakanlığınızca planlanmaktamıdır?
Eğitim Sen tarafından 4 Eylül 2020 tarihinde sahadan öğretmenlerin, üniversitelerden akademisyenlerin katılımıyla çevrim içi “Uzaktan Eğitim” çalıştayı gerçekleştirildiğine dikkat çekti.
Çalıştayın raporu kamuoyu ile paylaşılmıştır. Raporda; Mart ayında başlatılan ve uzaktan eğitimden çok “acil uzaktan öğretim” diye adlandırabileceğimiz bu süreçte, aradan geçen zaman dilimi içinde bu alanı geliştirici hiçbir çalışmanın yapılmadığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın gerekli önlemleri almadığı, sürecin sağlıklı ve verimli yürütülmesine dair etkili çalışmalar uygulamaya koymadığı vurgulanmıştır. Çalıştayda, eğitim emekçileri ve bilim insanları uzaktan eğitim deneyimlerini, yaşadıkları sorunları dile getirildiğini ifade eden HDP Adana Milletvekil Tulay Hatımoğulları Oruç, konuyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi:
Uzaktan eğitim süreci belirli bir plan ve program dâhilinde işletilmemiştir. MEB’in süreci, iyi planlanmış, aşamaları belirli bir “öğretim tasarımı” üzerine inşa etmediği ortaya çıkmıştır. Bu süreçte karşı karşıya kalınan en büyük problem hâlihazırda var olan eşitsizliklerin daha da artması, katlanarak çoğalması olmuştur. Özellikle sosyoekonomik durumu iyi olmayan düşük gelirli aileler, yoksul aile çocukları, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar uzaktan eğitime ulaşamamış, sistemin dışında kalmışlardır. Kısıtlı imkânlarla uzaktan eğitime erişim sağlayabilen, ailenin ortak cep telefonunu kullanan çocuklar da bu süreçte internet erişimi, uygun zaman ve mekân olmayışı gibi nedenlerle eğitim haklarından mahrum edilmiştir. EBA üzerinden yürütülen canlı derslere katılım, birçok okulda %15-20 dolaylarında kalmıştır. Öğrencilerin dersleri izlemek için gerekli teknolojik donanım ve internetten yoksun olmaları eşitsizliklere yol açmış, anayasal bir hak olan eğitim hakkı kullanılamaz hale gelmiştir.
Öğretmenlerin yaklaşık %93.8’i uzaktan eğitimin verimli olmadığını ifade etmiştir. MEB tarafından öğretmenlere uzaktan eğitime dair eğitim verilmemiş; teknik destek sağlanmamıştır. Uzaktan eğitim konusunda ölçme ve değerlendirme süreci de muğlak kalmış, öğretmenler verdikleri eğitimi değerlendirme olanağı bulamamışlardır.