En çok göç alan iki ilin belediye başkanları Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Habertürk ekranlarında yayınlanan ‘Kübra Par’la Açık ve Net’ adlı programın canlı yayın konuğu oldu.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in de konuk olduğu özel yayında, 8 yıldır Türkiye’nin yanı başında devam eden savaştan en çok etkilenen illerin başında gelen Hatay ve Gaziantep’in yaşadığı sıkıntılar masaya yatırıldı.
‘HATAY’DAN AVRUPA’YA GİDEN SIĞINMACILARIN SAYISI 2-3 BİN CİVARINDA BİLE DEĞİL’
Sunucu Par’ın ‘Avrupa’ya açılan kapılar Hatay’daki sığınmacıların sayısını etkiledi mi?’ sorusuna yanıt veren Başkan Savaş, “ Bu durum Hatay’da bir şey başlatmadı. Bizim şehrimizde 500 bin civarında olan Suriyeli şehre adapte olmuş durumda. Türkiye’de barınan Suriyelilerin yarısı Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Mersin, Kilis ve Adana’da. Çoğu çalışan ya da esnaflık yapan, çocuğunu okula gönderen düzenini kurmuş bir kesim. Bu aşamada Suriyelilerin Avrupa’ya gideceklerini sanmıyorum. Hatay’dan Avrupa’ya giden sığınmacı sayısı 2-3 bin civarında bile değil” dedi.
‘GÖÇ OLAYINA SADECE SURİYE OLARAK BAKMAMALIYIZ’
Par’ın yönelttiği, “Sığınmacılar Türkiyeleşiyor mu yoksa hala misafir konumunda mı? Yani Suriye’de savaş son bulursa düzenini kurmuş Suriyelilerin döneceğini düşünüyor musunuz?” sorusunu yanıtlayan Başkan Savaş, “ %70-80’i kendi isteği ile dönmez. Bu bir imkân meselesi. İnsanlar daha iyi imkanları zorluyor. Aslında bu duruma sadece Suriye olarak bakmamalıyız. Yapılan çalışmalarda bu göçlerin 3 sebebi var. Birincisi Ortadoğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’da küresel ısınmayla birlikte iklim değişikliği, ikincisi gelir uçurumu, üçüncüsü ise rejim değişikliği. Bu üç sebepten en çok etkilenen kırsal kesim kente göçüyor. Gettolar oluşuyor ve oradaki radikal gruplar bu insanları kendi kapsamına alıp birlikte hareket ediyorlar. Hal böyle olunca fakir ülkelerde siyasi iktidarsızlık ortaya çıkıyor. Tüm bu sebepler göçleri tetikliyor. Şu anda yapılan araştırmada 2050 yılına kadar 25 milyon ile 1 milyar arasında insanın göç edeceği düşünülüyor. Göç edenlerin en yetersizleri Türkiye’de kalıyor, daha güçlüleri ve entelektüel olanları Batı’ya doğru gitmeye çalışıyor. Ayrıca Hatay’da 25 bin civarında da Afganlı yaşıyor ve %75’i vatandaşlık almış durumda” ifadelerine yer verdi.
Hatay’da vatandaşlık alan Suriyelilere de değinen Başkan Savaş, “Tam sayısını bilmiyorum ama Hatay’da 13 bin Suriyeli oy kullandı. Ailelerini de düşünecek olursak 35-40 bin civarında Suriyeli vatandaşlık almış olabilir” dedi.
Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın göç ile ilgili yaptığı analizlere katıldığını ifade eden Şahin, “Şehir genelinde üniversiteler ile birlikte yaptığımız çalışmada Suriyelilere yeniden dönmek isteyip istemediklerini sorduk. Eğer güvenli bir bölge oluşur, ailemi ve kendimi güvende hissedersem dönerim diyenlerin oranı %65 oldu” dedi.
“BİZ YAKLAŞIK 8 BUÇUK YILDIR SAVAŞIN GÖLGESİNDEYİZ”
İdlip’teki savaş ortamının Hatay’a olan etkisi ile ilgili soruları yanıtlayan Başkan Savaş, “Biz yaklaşık 8 buçuk yıldır savaşın gölgesindeyiz. Allah’a şükür Türkiye taraflarında önemli bir şey olmadı ama kaygıyı Hatay halkı da yaşadı. Özellikle yakın zamanda 33 şehidimizin olması bizi derinden üzdü. Ve halkımızda da büyük bir matem havası oluştu. Ben de halkımıza Suriyeliler ile ilgili Hatay halkının ne düşündüğü konusunda anket yaptırdım. Halkımızın %80’inden fazlası bu durumdan memnun değil. Sadece %2’lik kısım Suriyelilerden rahatsız olmuyor” dedi.
“SON 3 YIL İÇERİSİNDE KİŞİ BAŞINA DÜŞEN GELİR 1500 DOLAR DÜŞTÜ”
Başkan Savaş, “ Bizim çocuklarımız da başka illere gitme telaşı içerisinde oluyorlar. Çünkü Hatay’da savaş ortamından kaynaklı sosyolojik, psikolojik ve ekonomik anlamda müthiş bir daralma yaşadık. Bizim son 3 yıl içerisinde kişi başına düşen gelirimiz 1500 dolar düştü. Çünkü her üç kişi bir Suriyeliye bakıyor. Çöp toplayarak depoya götürmek için bile 106 milyon masraf etmişiz. Ayda su kanal hizmetlerinden su faturasına aksettirilen elektrik faturası 3 buçuk milyon” ifadelerini kullandı.
“BİZE HERHANGİ BİR FON VEYA YARDIM OLMADI”
Suriyeliler için herhangi bir kurum ve kuruluşlardan yardım alınıp alınmadığı sorusunu yanıtlayan Başkan Savaş, “ Bu konuda biz hiç yardım almadık. Bana 1 buçuk sene önce Avrupa’dan fon geldiği söylendi ve Suriyelileri çalıştırır mısın diye soruldu. Ben de sadece Suriyeli çalıştırmayacağımı, işçilerin yarısının da Türk olması durumunda çalıştırabileceğimi söyledim. İlk önce kabul edilmedi fakat daha sonra bu teklifim kabul edildi. Yarısı Suriyeli yarısı Hataylı olmak üzere proje olarak çalışanlarımız oldu. Bunun dışında da bize herhangi bir fon veya yardım olmadı. Biz tabi ki başvuruyoruz fakat onlar genelde özel sektör ile yardım işlerini yapmak istiyorlar” dedi.
Sunucu Kübra Par’ın yönelttiği, Hatay’ın yeni bir göç dalgasına hazır olup olmadığı sorusuna Başkan Savaş Şöyle yanıt verdi:
“Hatay’ın bir Suriyeliyi daha ağırlayacak gücü kalmamıştır. İslam felsefesine göre bu işin bir ensar tarafı var bir de muhacir tarafı var. Tabi ki muhacire bakmak çok hayırlıdır. Ama muhacire bakarken de ensarı kaybetmemek lazım. 8 buçuk yıllık süreç içerisinde ensar çok yoruldu. Hatay’da pasta oldukça küçüldü. Hatay lojistik sektöründe Türkiye’de 2’nciydi. Belki Gaziantep kadar fabrikamız yok ama İskenderun’da demir çelik sektörümüz var. Ova tarafında da lojistik sektörümüz var. Şu anda lojistik sektörü ülke içine ve biraz da Avrupa’ya çalışıyor. Lojistik sektörümüzün 3’te 2’sini neredeyse kaybettik. Suriye yoluyla 14 ülkeye kara yoluyla ihracatımız vardı. İhracatımız 30’da 1’e düştü. Bizim hububat, yaş sebze-meyve sektörümüz durma noktasına geldi. İç piyasamız daraldı. Gençlerimiz sigortalı işlerde daha yüksek ücretlerde çalışırken şu anda daha düşük ücretlere sigortasız çalışır hale geldi. Hatay’da ev kiraları arttı. Gençlerimizde boşanma oranları arttı. Suriyelilerin de esnaflık yapmasıyla esnafımız da zor duruma düştü” ifadelerine yer verdi.
Hataylıların yaşanan göçler dolayısıyla zor günler yaşadığını vurgulayan Başkan Savaş, “Yayladağı ilçemizde Kaymakam Bey Suriyeli misafirlerimize tarla verdi. Çilek ekimi yaptırdı. Ama hiçbir Yayladağlı vatandaşımıza bir çilek fidesi bile verilmedi. Gelen Suriyeliler Yayladağlı vatandaşlarımızdan toprak almak ve kiralamak istiyor. Durumlar böyle olunca biz büyükşehir belediyesi olarak 2 milyon fide aldık. Toprağınızı satmayın dedik“ şeklinde konuştu.
Başkan Savaş, programın ikinci kısmında doktor kimliğiyle, Türkiye’de de rastlanan koronavirüsten korunmanın yollarına dair bilgilendirmede bulundu. Başkan Savaş, el hijyenine dikkat edilmesi kalabalık ortamlarda bulunulmaması, yakın temastan kaçınılması gerektiğine dikkat çekti.
Programın son dakikalarında, köklü bir yemek kültürüne sahip iki şehrin arasındaki tatlı rekabeti soran program sunucusu her iki belediye başkanından da dostane yanıtlar aldı. İki farklı partiye mensup belediye başkanlarının programdaki üslubu program sunucusundan takdir aldı.