Çocuğunuz 1. Sınıfa Hazır Mı?

Published on:  /   Yorum yapılmamış

Psikolojik Danışman soruyor: Çocuğunuz  1. Sınıfa Hazır Mı?

2019-2020 Eğitim Öğretim yılında çocuğu okula başlayacak velilere bir dizi önerilerde bulunan  Psikolojik Danışman – Sınıf Öğretmeni Alpi Gün, Çocukların okula başlaması ile ilgili sadece bilişsel anlamda hazır olmasının yeterli bir kriter olmadığına dikkat çekerek çocuk gelişimine bütüncül açıdan bakılması gerekir” dedi.

ÇOCUĞUM 1. SINIFA HAZIR MI?

Çocukların ilkokula başlamasının günümüzde sistemli, programlı ve uzun soluklu bir eğitim-öğretime start vermesi anlamına geldiğine vurgu yapan Gün, “Bu nedenle çocuğun birinci sınıfa başlayabilmesi için gereken kriterler vardır. Bu konu hakkında düşüncelerimi sadece bir Psikolojik Danışman olarak değil aynı zamanda Sınıf Öğretmeni olarakta ebeveynlere paylaşmak istediğine vurgu yaptı.

Okula başlayacak çocuğun 0-6 yaş aralığındaki yaşam öyküsünün önemine dikkat çeken

Psikolojik Danışman – Sınıf Öğretmeni Alpi Gün, okul kayıtlarının gündem oluşturduğu şu günlerde önemli, açıklamalarda bulundu:

Anaokulunda, Denver II, AGTE gibi gelişim testlerinden biri varsa incelenmeli.

 

Ayrıca yeni yasal düzenlemeye göre çocukların 1. Sınıfa başlama ayı 69 olmuştur. Daha da açarsak, doğum tarihi Ocak-Eylül 2013 aralığında doğanlar zorunlu kayıt yaptırmak zorunda. Ekim-Aralık 2013 tarihleri arasında doğanlar ise zorunlu, ancak doktor raporu ile kayıtları bir yıl sonrasına ertelenilebilir.

Çocuğum gerçekten birinci sınıfa hazır mı? Neler yapmam gerekiyor? 

Soruların cevabı için, eğitim bilimci bir uzmana danışmak gerekiyor. Çocuğun 0-6 yaş aralığındaki yaşam öyküsü alınmalı. Anaokulunda, Denver II, AGTE gibi gelişim testlerinden biri varsa incelenmeli. Yoksa eğer, uygulanmasında fayda var. Daha sonra okul olgunluğu testi, dikkat testi gibi ölçme araçları belirli aralıklarla uygulanabilir. Buradaki amaç zekasını ölçmek değil bilişsel, dilsel, motorsal ölçümlerle, güçlü ve zayıf olduğu becerileri ölçümlerle daha somut hale getirmek. Daha sonra bireyselleştirilmiş programlarla, etkinliklerle zayıf olduğu tespit edilen alanlar desteklenerek güçlendirilir, çocuk bütünsel anlamda hazır hale getirilebilir.

Bazı aileler, her zaman uzman görüşü alma imkanına sahip olmayabilir. Ailelere yol gösterme açısından, birinci sınıfa başlama ölçütlerinin bazılarına değinecek olursak; sekiz tane sesi , rakamları tanıyabilme, 1’den 20’ye kadar sayabilme, günlük yaşamın yalın olaylarını anlatabilme, kendini ifade edebilme, zıt kavramları, yer-yön (masanın önüne koy, üzerine koy gibi.), ana renkleri (kırmızı, sarı, mavi), şekilleri (daire, üçgen, kare) bilme ve bu şekilleri, makasla kağıt üzerinde kesebilme, taşırmadan boyayabilme, ipe boncuk dizebilme, giysilerini ve ayakkabısını giyebilme, tek ayak üzerinde 10 sn. kadar durabilme; sorumluluk alıp kurallara uyabilmeli; bunun için evde rutinler oluşturulmalı, yatağını düzeltmek, diş fırçalamak gibi.
Mükemmeliyetçi yada kendisini çevresel baskı altında hisseden bazı aileler, çocuğu hazır olmasa da, çocuğum ne olursa olsun ilkokula başlamalı gibi bir yanılgı içine düşebiliyorlar. Bizde çocuk için faydalı olacaksa, geç olsun, güç olmasın! Diyoruz. Çünkü çocuğun sınıf arkadaşlarıyla, yaşına göre gelişim seviyesinin gerisinde olması, çocuğu olumsuz etkiler. Yanlış bir kararla, çocuğun içinde, ömür boyu kapatamayacağı yaralar açmasına neden olabilirsiniz.

Yanlış bir kararla yada eğitime yaşıtlarına göre eksik başlayan bir çocuğun gelişim dönemi özelliklerine baktığımızda. Bu yaş aralığında olan çocuklar genelde başarı güdümlüdür. Derste, oyunda hep birinci olmak isterler. Başarısız olan çocuklar ise öfkeli, utangaç, suçluluk duygusu içinde olabilirler. Bu da onları, öfke kontrolü zayıf, saldırgan yada içe kapanık, sosyallikten uzak, suçluluk hissine sahip bireyler haline getirebilir. Ahlaki gelişimleri ise, beyinsel olarak; mantıklı kararlar, kültürel değerler, empati gibi işlevlerin kazanımı tam olarak gelişmemiştir. Zaten, kanunlar da bu gelişim dönemlerine göre düzenlenmiştir. 7 yaşında bir çocuk, işlediği suçtan ötürü hapse atılmaz. 18 yaş altında işlenen cezalar, bir yetişkine göre çok azdır. Kısaca; bu yaş aralığında olan çocuklar, başarısız olduğunda, genelde çevresinden dışlanır, bu da yetmiyormuş gibi zayıf, güçsüz yanlarıyla alay edilir. Burada çocuklar arasında suçlu aramamalıyız, arasanız da suçu kendinizde bulmalısınız. Başarı yönelimli bir çocuğun, bu gibi olumsuz davranışlara maruz kalmasının, çocuğunuzda oluşturabileceği derin, ruhsal yaraları şimdi daha iyi anlayabildiğinizi düşünüyorum. Lütfen! Çocuğunuzun, eğitim yaşamının ilk yıllarında etiketlenmesine izin vermeyin! Çocuğunuzu, elbette çok seviyorsunuz ama bu tek başına yetmez. Bir üstadın da söylediği gibi, sevgi (bilgi) ister; (saygı) ister; (sorumluluk) ister; (emek) ister.

Sonuç olarak, eğitim evde başlar ve yaşam boyu devam eder. Çocuğunuz ilkokula hazırsa daha işiniz bitmedi☺ eğer hazır değilse de okula başlaması konusunda ısrarcı olmayın, (saygı) duyun, güçlü ve zayıf yönlerini bulma konusunda artık (bilgi) sahibisiniz, destekleyin; bilişsel, fiziksel, duygusal ve sosyal anlamda, (sorumluluk) alın, çocuğunuzu hazır hale getirmek için, (emek) verin.

 

Kategori:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.