Heykeltraş Üstündağ, Fatih’in İstanbul’u fethi rölyefini çalışıyor…

Published on:  /   Yorum yapılmamış

Heykeltraş Rıfat Üstündağ, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’a girişini simgeleyen yağlı boya tablonun rölyef çalışmasını Arsuz’un Nergizlik Mahallesindeki atölyesinde yapıyor.

Rölyef çalışması ile ilgili kritikleri öğrencisi  Fadıma Korkmaz Eren ile paylaşan Ünlü heykeltraş Üstündağ, Fausto Zonaro Istanbul’un Fethi ya da Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’a Girişini (Tarih: 1903) simgeleyen tablonun rölyef çalışması ile Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’a girişinin çok önemine  vurgu yapmak istediğini ifade etti. Üstündağ, İstanbul’u fethi ile bir devrin kapanıp yeni bir devri açıldığına dikkat çekti.

İnsanlarımızın tarihimizi öğrenmesi gerektiğine vurgu yapan Üstündağ, Fatih’in İstanbul’u fethettiği döneme vurgu yaptı.

Ünlü Heykeltraş Rıfat Üstündağ, “İstanbul, tarih boyu pek çok devlet tarafından defalarca kuşatıldı. Ancak bu kuşatmaların hiçbiri sonuç vermedi. Ta ki Fatih Sultan Mehmed’e kadar… 1453 yılına kadar defalarca kuşatma yaşayan İstanbul’un fethi, Fatih Sultan Mehmet’e nasip olmuştur. Siyasi ve stratejik sebeplerden dolayı İstanbulun alınmasının yanısıra dini nedeni de vardı.

Hz. Muhammed’in hadisi

İstanbul’un fethedilmesi Osmanlı Devleti açısından pek çok nedenden ötürü gerekliydi. Bunun ilk sebebi, Hz. Muhammed’in bir hadisinde İstanbul’un alınışını müjdelemesiydi: “Kostantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” İstanbul’un fethi siyasi sebeplerden dolayı da gerekliydi. Bizans İmparatorluğu, şehzadeleri kışkırtıyordu. Şehzadeler birbirine düşerek taht kavgasına tutuşuyordu.

Bizans’ın kışkırtma hareketleri

Bizans, konumu itibariyle Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de büyümesine engeldi. Anadolu ve Rumeli toprakları arasında bağlantı sağlanamıyordu. İstanbul’un alınmasıyla bu engel ortadan kalkacaktı. İstanbul’un fethiyle Anadolu ve Rumeli arasında askeri geçiş için de engel kalmayacaktı. Bizanslılar, Avrupa’daki Hristiyanları kışkırtarak Haçlı Seferleri’nin yapılması için uygun koşulları yaratıyordu. Dahası, Anadolu beyliklerini de Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtıyordu. Bu da Anadolu’daki Türk birliğinin bozulmasına neden oluyordu. Ekonomik sebepler, İstanbul’un fethini gerekli kılan bir başka unsurdu. İstanbul’un fethiyle Osmanlı Devleti, kara ve deniz ticaretinde avantajlı konuma geçecekti. Ayrıca İpekyolu’nun bir koluna da hakim olacaktı.

İstanbul’u almayı kafasına koyan II. Mehmed, fetih için çok ayrıntılı planlar hazırladı. Öyle ki fethin hazırlık süreci bile bir yılı buldu.

  1. Mehmet, babası II. Murad’ın ölümünden sonra 1451’de tahta çıktı. Tahta çıkar çıkmaz da İstanbul’un fethi için hazırlıklara başladı.Padişah II. Mehmed, zorluğun farkındaydı. Hazırlık sürecinde bu yüzden işi sıkı tutuyordu. Öyle ki, 1452 yılını İstanbul’un fethi için gerekli hazırlıkları yapmakla geçirdi. II. Mehmed ilk olarak Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptırdı. İnşaat dört ay gibi kısa bir zamanda bitirildi. Hisarın kulelerine, o devre göre hayli görkemli toplar yerleştirildi. Rumeli Hisarı’nın inşası Bizans İmparatorluğu’nu huzursuz etti. Çünkü Karadeniz’den Marmara’ya geçiş artık tamamen Osmanlı’nın kontrolündeydi. O yıllarda Venedik ve Ceneviz büyük bir deniz gücüne sahipti. II. Mehmed, her iki tarafla anlaşmalar yaparak Bizans İmparatorluğu’nu iyice çaresiz duruma getirdi.

Güçlü toplar döktürüldü

İstanbul’un kilidini açmak, Bizans’ın güçlü surlarını aşmaya bağlıydı. II. Mehmed, bunu iyi biliyordu. Bu yüzden, kuşatmada kullanılmak üzere büyük toplar döktürdü. Ünlü topçu Urban’ın döktüğü toplar, o güne kadar görülmemiş büyüklükteydi. Topların tek güllesi 550 kilogram civarındaydı. Bir taraftan da İstanbul surlarını aşmak için büyük ve hareket ettirilebilen merdivenler hazırlandı.

Kuşatmaya denizden destek verilmesi için 400 parçalık donanma hazırlandı. Haliç’in, Bizanslılar tarafından zincirle kapatıldığını bilen II. Mehmed, gemileri karadan geçirmek için gerekli teçhizat ve malzemeyi imal etti. O sırada Turhan Bey komutasındaki bir donanma, 1452’de Mora’ya gönderildi. Amaç, Bizans’a yardım gelmesini engellemekti.

  1. Mehmed, bir taraftan da farklı cephelere bölünmemek için barış anlaşmaları yapmaya devam ediyordu. Venedik ve Ceneviz’den sonra Eflak, Macaristan, Sırbistan ve Karamanoğulları Beyliği ile barış anlaşmaları yapıldı. Bizans İmparatorluğu’nun elinde bulunan Misivri, Ahyolu, Vize ve Silivri kaleleri hazırlık sürecinde ele geçirildi. Böylece Bizans, tamamen İstanbul’a sıkıştırılmış oldu.

O sırada Bizans…

İstanbul’un kuşatılması için II. Mehmed’in yaptığı hazırlıklar, Bizanslıları da harekete geçirdi. İstanbul’u çevreleyen surlar elden geçirildi. İstihkam çalışmaları yapıldı. Şehrin savunması için yeni mevziler açıldı. İmparator Konstantin, Girit ve Mora yarımadası başta olmak üzere Haçlı dünyasından birçok asker kiraladı. Kentin deniz yönünden savunması için Haliç’in girişi eski gemi ve varillerle desteklenen büyük ve kalın bir zincirle kapatıldı. Bunun yanı sıra karışımı çok az kişi tarafından bilinen ve temas ettiği her şeyi yakan Grejuva Ateşi (Rum Ateşi) stokları yapıldı. Bu ateşin en büyük özelliği, su dökülünce daha da alevlenmesiydi. Bizans İmparatoru, kuşatmanın uzun süreceğini tahmin ediyordu. Bu nedenle yiyecek, içecek ve ilaç stoku yaptı. Sivil halkı kuşatmaya karşı silahlandırdı. Dahası, halk arasından asker topladı. Böylece, Bizans’ın savunma hazırlığı da tamamlanmış oldu.” dedi

Kategori:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.