Bir başarı öyküsü…

Serpil Korkmaz

Ne umutsuzluk, ne çaresizlik ne de kadere boyun eğmişliğin hikâyesi bu…

Bu yaşanmışlıkta ilk dikkatimi çeken “52 yaşında okuma yazmayı, sonra bilgisayar kullanmayı öğrendim. Ardından yaşadığı şehir Kahraman Maraş’da bir töreye kurban giden kadınların hikayelerini yazdım. Adı Ödek Kızı. Şimdi ikinci kitabımı yazıyorum” demesi ilk dikkatimi çeken bu sözler oldu.

Okuma yazmayı, ardından bilgisayar kullanmayı torunları ile yaptığı yoğun çalışmalardan sonra başaran Hatice Yakut’u dinledikçe O’na hayran olmamak mümkün değil. Kimse demesin “ben imkanım yok” diye. İmkansız diye bir şey yok aslında. Yeterki insan “ben yapabilirim, ben başarabilirim” demek geldi yürekten.

Kendisine inanan ve bu inancı başarıyla hayata geçiren Hatay’ın  Dörtyol ilçesinde yaşayan Kahramanmaraş Afşinli Hatice Yakut, 52 yaşında okuma yazmayı, 53 yaşında bilgisayar kullanmayı öğrendikten sonra anı-roman kategorisinde “Ödek Kızı” adında bir kitap yazması ve bu kitabı “hiç yaşamamış gibi ölen” kadınlara adaması insana şapka çıkarttırır.

“Bizim oralarda bir gelenek bu. Kan parası da değil, berdel de değil. Bir çeşit öldürülen birinin yerine ölen kişinin ailesine verilen kız çocuklarının yaşadığı geçmişten gelen bir gelenek bu. Adı da yoktu, ben de “ödeme”, “ödeşme” sözcüklerinden yola çıkarak “Ödek” dedim bu anlamsız bu acı yaşanmışlığın adına kitabıma “Ödek Kızı” dedim” diye sözcükler döküldü ayaküstü sohbetimizde Hatice Yakut ile.

Henüz 14 yaşındayken babasının işlediği cinayetin bedeli olarak, istemediği halde yaşça çok büyük birine “Ödek” olarak verilen bir genç kızın hikayesini kaleme alan Hatice Yakut,  Kahramanmaraş bölgesinde uygulanan bu törenin nasıl ortadan kalktığını ve bu yaşanmış geleneğin nasıl sona erdiğini kitabında anlattı.

Kahramanmaraş’ın Marabuz köyünde çocukluğu geçen Yakut, “köyümüzde bir gelenek vardı: Kazayla, düşmanlıkla bir adam öldürülünce bir daha kan dökülmemesi için kan parası yerine adamı vuran kişinin kardeşi ya da kızı diğer aileye verilirdi.” Diyen Hatice Yakut, doğup büyüdüğü Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Maravuz köyünde bu törenin sona ermesinin toplumsal anlamda doğru bir gelişme olduğunu belirtti.

Yazarımız, “Çevremde bu tür bir  geleneğe kurban giden kadınların öyküsünü kitaba dönüştürdüm. Ve ödek olarak verilmek; canlı canlı mezara girmek gibi bir şey. Gittiği evde her türlü şiddete, aşağılamaya maruz kalmaktır. Ödek kızı olmak yani başkalarının günahlarının bedelini  ödemektir hiç suçu yok iken. ”  Dedi.

Bu ve benzer geleneklerin son bulması için mücadele edeceğini söyleyen . 11 çocuk 23 torun sahibi olan Yazar Hatice Yakut,  çıkardığı kitabını tanıtmak için kitap fuarlarına da katılarak okuyucularla buluşuyor.