Adliye otoparkının yetersizliğini protesto etmek için yaptıkları demokratik eylem nedeniyle yargılanan Uşak Barosu Başkanı Av. Gürcan Sağcan ve 31 avukatın davası görülmeye başlandı.
Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, Yönetim Kurulu üyeleri ve baro başkanları katıldı.
TBB Başkanı Av. Metin Feyzioğlu yaptığı savunmada, “Burada çok açık bir keyfi yönetim vardır. Bu keyfi idareye karşı meslektaşlarım hukuki protesto haklarını kullanmışlardır. Biz, avukatların uyarısını suç olarak gören bir iddianameyi tartışmak için buradayız. Dünyanın en huzurlu adliyelerinden birini yaşanmaz hale getiren bir uygulamayla karşı karşıyayız. Bu, Sayın Başsavcının baronun şahsında avukatlara ve savunma mesleğine yönelik açık ve seçik düşmanlığıdır. Suçun unsurlarının oluşmadığı aşikardır. Derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
110 BİN MESLEKTAŞIMIZ ADINA BİR BÜYÜK DAYANIŞMA SERGİLİYORUZ
Duruşma baro başkanlarının savunmalarıyla devam ederken basına açıklamalarda bulunan Feyzioğlu, ellinin üzerinde baronun başkanlarıyla Uşak’ta olduğunu, Uşak halkı ve 110 bin avukat adına bir büyük dayanışma sergilediklerini kaydetti.
“Bugün burada Uşak halkı yargılanıyor” diyen Feyzioğlu, baronun tek isteğinin resmi araçların hakim-savcı otoparkına alınması ve avukatlarla vatandaşların rahat etmesi olduğunu söyledi. Feyzioğlu şöyle devam etti:
MESLEKTAŞLARIMIZ HAKKINDA AKLA ZARAR BİR SUÇLAMA YAPILDI
Uşak Başsavcısı bir adliyenin nasıl yönetilmemesi gerektiğinin tam bir örneğini sergilemiş ve bu kadar masumane bir talebi görmezden gelmiştir. Bunun üzerine baromuz bir basın açıklaması yapmıştır. Anayasamıza göre basın açıklamaları önceden izne tabi değildir. Ama sayın başsavcımız maalesef bunu da bilmemektedir çünkü Anayasayı okumayı unutmuştur.
Topu topu 25 dakika süren bir haklı ve meşru protesto sebebiyle 3,5 saattir duruşma yapıyoruz, daha da yapacağız. Devletin bütün kaynakları, emniyeti plakaları tespit etmek için vakit harcadı. O emniyetin, başsavcının emriyle arkadaki yasadışı kenevir tarlasını tespit etmesi lazım. Avukatların peşine düşmek yerine adliyenin bitişiğindeki kenevir tarlasını tespit etmesi gereken emniyet, teröristmiş gibi avukatların peşine düşürüldü. Ardından da 32 meslektaşımız hakkında akla zarar bir suçlama yapıldı.”
Bu suçlamanın yapılabilmesi için bazı tutukluların şikayetçi olduğunu belirten Feyzioğlu, “Hayat tecrübesi bu tutukluların şikayete yönelik bir telkinde kalıp kalmadıklarını bize sorgulatıyor ve bunun da peşine düşeceğiz” ifadelerini kullandı.
BU AYIP YARGI TARAFINDAN TEMİZLENMELİDİR
Feyzioğlu sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Sayın Başsavcı, Uşak Adliyesini yönetememektedir. Huzuru kaçırmıştır, güvenliği bozmuştur ve bir güç yarışına sokmuştur. Bizim bugün içerde yüce yargıdan beklediğimiz, Uşak halkının yargılandığı bu davada derhal beraat kararı çıkmasıdır. Başsavcının müsebbibi olduğu bu ayıp yargı tarafından temizlenmelidir. Burada huzurun sağlanması için HSK’nın başsavcının görev yerini değiştirmesi gerekir.”
Daha sonra konuşan Uşak Barosu Başkanı Av. Gürcan Sağcan ise “Birlik Başkanıma ve yurdun dört bir tarafından bize destek olmak için gelen baro başkanlarıma, yönetim kurulu üyelerine ve avukat arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Burada, bağımsız yargının unsuru olan savunmayı savunmaktadırlar. Keyfi bir yönetim vardır, bu yönetime bir an önce Adalet Bakanlığımızın son vermesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
O gün cezaevi aracında bulunup da avukatlardan şikayetçi olması istenen tutuklu Ş.G. ise duruşmada, başsavcının kendisini odasına çağırdığını, şikayetçi olmak istemediğini söyleyince de azarlayarak odadan kovduğunu söyledi. Ş.G., şikayetçi olmadıklarını, kendileri üzerinden ego tatmini yapıldığını sözlerine ekledi. Avukatlara göre bu gelişme, olayın baştan sona bir kurgu olduğunu ispatlıyor.