Çelik İş İskenderun Kongresini yaptı

Çelik İş Sendikası İskenderun Şubesi, 8’nci Olağan Genel Kurulu’nu Anemon Otel’de gerçekleştirdi.
Mehmet Güngör başkanlığındaki tek liste ile gidilen kongreye, TBMM İdare Amiri ve Hatay Milletvekili Orhan Karasayar, Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, AK Parti İskenderun İlçe Başkanı Bestami Bilgili, İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel Cıncık, çok sayıda kurum ve kuruluşun başkan ve yöneticileri de katıldı.
Tek liste ile gidilen ve Çelik İş Sendikası İskenderun Şubesi’nde büyük heyecana neden olan kongrede yönetim kurulu şu isimlerden oluştu; Başkan Mehmet Güngör, Şube Sekreteri Murat Kayış, Mali Sekreter Veysel Yayla, Teşkilatlandırma sekreteri Mehmet şahin, Eğitim sekreteri Hakan Karakoca.
Divan Başkanlığını Çelik İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Bayram Altun’un yaptığı genel kurulda delegelerin sloganları ve heyecanları damgasını vurdu.
İç ve Dış Mihraklara Geçit Vermeyeceğiz!!!
Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci Genel Kurul’da etkili bir konuşma yaptı. Değirmenci yaptığı konuşmada, Türkiye’de milli birlik ve beraberlik vurgusu yaptı ve Türkiye’nin Suriye’de Afrin kentine yönelik terörist unsurları bertaraf etmek amacıyla yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’na verdikleri tam desteğin altını çizdi.
Konuşmasının önemli bir bölümünü Türkiye’nin birlik ve beraberliği ile iç ve dış mihrakların yaratmak istedikleri kaos ortamına, ülkeyi zayıflatma girişimlerine karşı dimdik durarak izin vermeyecekleri vurgusu yapan Çelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, küresel güçlerin taşeron terör örgütleri eliyle yaptıkları her türlü saldırının boşa çıktığını ve çıkmaya da devam edeceğine dikkat çekerek şöyle konuştu;
Türkiye, küresel güçlerin desteğiyle ve taşeron terör örgütleri eliyle, gerçekleştirilen her türlü saldırıyı yok ederek, bu vatanın yıkılmayacağını, bu milletin bölünmeyeceğini, tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir. Uyuyan dev, artık uyanmıştır.
Türkiye, artık eski Türkiye değildir, karşılarında öyle 3-5 milyar dolarla ekonomik kriz çıkartabilecekleri, 3-5 manşetle hükümet düşürebilecekleri, 3-5 askerle darbe yapabilecekleri, 3-5 çeteyle boyun eğdirebilecekleri, 3-5 teröristle ürkütebilecekleri, bir Türkiye yoktur. Bugünkü verilen bu mücadele, ülkemizin adeta İkinci Kurtuluş Savaşı’dır. Kirli ve kanlı senaryolara rağmen ülkemiz, bırakın zayıflamayı, bu saldırılardan güçlenerek çıkmıştır. Yerli ve milli projelerimiz ve yatırımlarımız, tüm dünya tarafından gıpta ile izlenmektedir. Savunma sanayinin önem kazandığı şu kritik dönemde, ileri teknoloji, yerli ve milli silahlarımız, göz kamaştırmakta, ülkemizin gücüne güç katmakta, düşmana uykusuz geceler yaşatmaktadır. Türkiye, hayal gibi görünen, yerli helikopterini, tankını, tüfeğini, gemisini, füzesini, insansız hava araçlarını üreten, lider bir ülke konumuna yükselmiştir.”
Milli ve Yerli Üretim Türkiye’de Zaruret Olmuştur !
Yunus Değirmenci konuşmasının devamında ise; milli ve yerli atılımını överek, savunma sanayi başta olmak üzere, yerli otomobil heyecanıyla beraber bir çok konuda atılan yerli ve milli adımı sonuna kadar desteklemeye devam edeceklerini belirterek şöyle dedi;
“Aynı şekilde, insanımızın ve biz metal işçilerinin heyecanla beklediği yerli otomobil konusunda da, önemli adımlar atılmıştır.
Bunun için, metal işçileri olarak, Çelik-İş olarak, Hak-İş olarak, bizler de sorumluluğumuzun farkındayız.
İnsanlığın vicdanı ülkemizin, ayakta kalabilmesi için, tüm varlığımızla çalışmaya, üretmeye devam edeceğiz. “
Çelik İş Her zamankinden Daha Güçlü !
Çelik İş Sendikası’nın her zamankinden daha güçlü bir yapıya kavuştuğuna vurgu yaparak, genel merkez başta olmak üzere, tüm şubeleri kendi binasında ve sosyal projeler üreten, üyelerin üniversitede okuyan çocuklarına burs veren bir sendika olmanın gururunu yaşadıklarını belirten Yunus Değirmenci, “
Ülkemizin kader çizgisiyle, Sendikamız Çelik-İş’in özellikle bu bölgemizdeki durumu da, aynı doğrultuda ilerlemektedir.
İkbalini, Çelik-İş’in bu bölgede tökezlemesine bağlayanların, kirli planları boşa çıkmıştır.
İSDEMİR işçisi o dönem, kişisel çıkar ve menfaatlerin, kurbanı edilmişti. O zamanki yaşanan kargaşanın tek kaybedeni ise İSDEMİR işçisi olmuştu.
Artık Çelik-İş, küçük hesapların değil, büyük projelerin sendikası olmuştur.
Gelirlerini çok dikkatli ve verimli kullanarak, israfa meydan vermeden, güçlü bir yapıya kavuşmuştur.
Tıpkı Türkiye gibi, ekonomik bağımsızlığını ilan etmiştir.
Sendikamız, ekonomik olarak tarihinin en güçlü dönemini yaşamaktadır.
Her ikisi de, Türkiye’nin göz bebeği olan Kardemir ve İsdemir’de, huzur ve barış sağlanmıştır.
Üyelerimizden aldığımız aidatları, üyelerimize verdiğimiz eğitimlerle, öğrenci burslarıyla, hayata geçirilen sosyal projelerle, özel günlerdeki hediyelerle, düğün, cenaze ve hastalık gibi durumlarda, üyelerimiz için kullanmaya başladık. Bugün itibariyle 700’e yakın üyemizin, üniversitede okuyan evladına burs veriyoruz.
İskenderun ve bu bölgemiz, bizim için kıymetlidir. Burası bizim gözbebeğimizdir.
Bu bölgeye dair sendikal hedeflerimiz büyük, yolumuz açıktır.
Dolayısıyla, sendikamızın ana omurgasını, siz değerli kardeşlerim oluşturmaktadır. Omurgamıza, hak ettiği değeri vermek, bu bölgede, sizlerle başarıdan başarıya koşmak boynumuzun borcudur. Zaten omurgası olmayan bir yapı da çökmeye mahkûmdur.” Dedi.