Ufak bir Fransız kasabasında gündelik yaşam, tüm kasveti ve monotonluğu ile devam ederken, kızıyla birlikte buraya taşınan gizemli bir genç kadın sayesinde her şey değişmeye başlar. Genç kadının açtığı sevimli ve samimi çikolata dükkânı,kasabadakilerin yaşamında yeni kapıların açılmasına neden olur. Gizemli kadın; hazzın, eğlencenin, neşenin, umudun ve en önemlisi çikolatanın sunduğu bir yaşamı müjdelemektedir. Kasaba ahalisi, bu küçük dükkânın sunduğu hazlar dünyasıyla, bugüne kadar yaşayamadığı yeni bir hayatı keşfetmeye başlar; birbirinden lezzetli çikolataların karşısında durmanın mümkün olmadığını görür.
Bu hikâye başrollerini Juliette Binoche ve Johnny Depp’in paylaştıkları “Çikolata” (Chocolat) adlı 2001 yılı yapımı romantik komedi tarzındaki filmin kısa bir özeti.
Küçük dokunuşların büyük değişimlere yol açabileceğini, insanlara değişimin kötü değil, gerekli ve kaçınılmaz olduğunu satır aralarında anlatan bu film Eda Topalkara’nın da yaşamında bir dönüm noktası sayılır. Üniversite yıllarında veterinerlik okudu. İlaç sektöründe pazarlama bölümünde çalışmıştır, İnsanların yaşamında bir şeyleri değiştirebileceğine ve bu güce sahip olduğuna inanmaya başlar
Eda Topalkara kendi yaşamında da kimi çalkantılar yaşarken, her güçlü insanın yaptığı gibi kendi ayakları üzerinde ancak kendi hayalleri ile durabileceğini keşfeder Bunun üzerine aldığı bir takım kararlar sonucu hayalindeki o küçük, sevimli çikolata dükkânını açmaya karar verir.
Ama ufak bir sorun vardır. Dünyalar güzeli kızlarına evde yaptığı çikolatalar dışında bugüne kadar hiç çikolata yapmamıştır. İşte burada yine köktenci bir karar alarak konusunda uzman şeflerden çikolataya ait her şeyi öğrenmeye karar verir. Çocuklardan ayrı kalmak ne kadar zor olsa da günlerce, haftalarca süren eğitimlere katılır. Üstelik ablası da yanındadır. Yerli yabancı birçok çikolata ustasından edindiği deneyim sayesinde kendi çikolatalarını kendileri imal edecek bir yetkinliğe ulaşır.
Bir gün İskenderun Sanayi ve Ticaret Odasının kadın girişimcilere sağladığı destekten faydalanabileceğini öğrenir. Bunun üzerine çalışmalarını hızlandırırlar.
Sıra küçük ve sevimli olmasını düşündüğü işyerlerine bir isim bulmaya gelir. Ancak bulacağı ismin hem çikolatayı, hem de çikolatanın yarattığı o eşsiz deneyimi çağrıştırması gerekiyordu.
Sonunda çok zekice bir buluşla “Siz hiç HAZ aldınız mı?” diye bir slogan üretir. Bu slogan insanların tamamen duyumlarına sesleniyordu. Gözlerinizi kapatıp en sevdiğiniz türden bir çikolatanın ağzınızda eriyip, duyumsadığınız o lezzet patlamalarının sizi nasıl mutlu ettiğini düşleyin. Bir an bile olsa yaşamın tüm sıkıntılarını unutup o hazzın yarattığı denizde yüzmeye başladığınızı hissedeceksiniz.
İşte Haz Çikolata; size çocukluğunuzdan bu yana unuttuğunuz o doyumsuz tatları, orijinal Belçika çikolatalarından, üstelik hiçbir katkı maddesi kullanmadan imal etmekte ve beğenilerinize sunmaktadır. Her damak zevkine uygun çeşitlilikte sunulan bu çikolatalar sayesinde siz ve çocuklarınız doğal bir ürünü tüketmenin verdiği güven ve hazla belki de kendi hayalleriniz için yeni yollar keşfedecek bir süreç yaşayacaksınız.
İskenderun farklı hayallerin farklı şekillerde yaşam bulacağı bir kentimiz. Bu şehirde herkesin haz aldığı bir düşü vardır. Bunu gerçek kılacak cesaret hepimizde var, sadece gününü bekliyor.
“Haz Çikolata” yı düşleyip gerçek kılan Eda-Deniz Topalkara kardeşler , bu başarı hikâyelerini sizlerle paylaşmak için her gün güler yüzle açıyorlar işyerlerini. Misafirperverlikleri ve nezaketleri hayalleri kadar coşkulu…
Siz de hayatınıza arzu ettiğiniz bir hazzı katmak ister misiniz?
O zaman ne duruyorsunuz, düşleyin ve onlar da sizin için gerçek kılsın…