Cumhuriyet Halk Partisi Hatay milletvekili ve CHP PM üyesi Av. Mevlüt Dudu, İskenderun Mega Radyo’da katıldığı “Semir Yazıcı ile Panorama” söyleşi programında referandum sürecini ve siyaset gündemini değerlendirdi.
Günümüz siyaset sahnesinde atmosferin siyasiler tarafından gerildiğini ifade eden Mevlüt Dudu, Evet veya Hayır tercihini yapan vatandaşlarımız arasında ayrıştırıcı kutuplaştırıcı üslup kullanmaktan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Dudu; “Sonuç ne olursa olsun Evet’i de Hayır’ı da tercih edenler bu ülkenin asli vatandaşlarıdır. Bu referandum herhangi bir parti ya da adam seçimi değildir, bütün yetkileri tek adamda toplayan, dolayısıyla Türkiye Cumhuriyetinin 100 yıllık geleneği olan parlamenter demokratik sistemi değiştirmeye yönelik bir rejim değişikliği oylamasıdır” dedi.
“Anayasa teklifinde Cumhurbaşkanı’na Meclis’i feshetme yetkisi tanıyor. Aynı anda TBMM Seçimlerine gidiliyor, ama Cumhurbaşkanı’nın ikinci dönemdeki görev süresi sıfırlanıyor. Bu nedenle 5 artı 5 sınırı ortadan kalkıyor. Neredeyse ölene kadar Cumhurbaşkanı olması sağlanıyor” diyen Mevlüt Dudu, sözlerine şöyle devam etti; “Bu referandum ile sistem değişikliği değil, rejim değişikliği oylanacak. Bu oylama, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesini değiştirmeye yönelik ve geleceğimizi direk etkileyen bir oylamadır. Bu yüzden her vatandaşımızın bu anayasa değişikliği konusunda bilinçli bir tercih yapması gerekir. Vatandaşlarımız Hayır veya Evet tercihini yaparken iki kere düşünmeli ülkenin ve çocuklarının geleceği konusunda tarihi sorumluluk yüklendiğinin bilincinde olmalıdır.
Sonuç Evet olursa parlamento işlevsiz ve yetkisiz hale gelecek. Ülkenin geleceği ve kaderi tüm erkleriyle tek adama devredilecek. Ülke yönetimi frensiz, denetimsiz, kaos ve belirsizliklerle dolu ucube bir sisteme dönüşecek. 1923’te Saray’dan alınan yetki tekrar hem de sahte Saray’a verilecek. Sonuç Hayır olursa Parlamenter demokratik, laik, sosyal hukuk devleti devam edecek. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Halkın, Milletin kayıtsız şartsız egemenliği devam edecek. Yani Memleketimiz için en Hayırlısı olacak”
Hükümetin dış politikasını da eleştiren Mevlüt Dudu; “Türkiye’nin dış politikasının Cumhuriyet dönemi ayarlarına dönerek mezhep siyasetini bir kenara bırakmasını, komşularıyla ve diğer ülkelerle düşmanlık politikasını terk etmeli, muasır medeniyet, içte ve dışta barış çizgisinden uzaklaşmamalı, Suriye’de kalıcı barışın sağlanması için gereken tüm koşulları zorlamalıdır. Bu Türkiye’nin bekası ve huzuru için de elzemdir” dedi.
Suriyelinin vatandaşlığa alınacağı yönündeki açıklama üzerine bir soru önergesi sunduğunu belirten Dudu; “Suriyeli sığınmacıların hangi kriterlere göre vatandaşlığa alınacağını bilemiyoruz. Şu anda işyeri açarlarken Arapça tabela kullanıyorlar. Meslek odalarının tarife ve kurallarına uymuyorlar. Kuralsız, kontrolsüz ticaret ile Türk vatandaşları haksız rekabete maruz kalıyor. Sicili belirsiz, nüfus artışı kontrolsüz, milli şuurumuzdan ve ortak kültürümüzden uzak, tüketici toplum konumundaki bu sığınmacıların oy potansiyeli olarak görülerek vatandaşlığa alınmalarının ülkeye zarar vereceğini düşünüyorum” dedi.