Cinsel istismara cezaya bir çeşit af getirmekle, bütün kız çocukları cinsel istismara açık hale geleceğine işaret eden Hatay Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı. Av. Meral Asfuroğlu, tecavüz edenle evlenerek yaşam sürdürmenin normal evlilik sayılıp sayılmayacağını, zora dayalı evlilik olup olmayacağını sordu.
Av. Meral Asfuroğlu, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “Bir kadına tecavüz etmenin, cinsel saldırıda bulunmanın cezası hapistir, ceza yerine ödül olarak evlilik değildir. Cinsel istismar, kadınların cinsel dokunulmazlığına karşı işlenmiş bir suçtur. Bedensel bütünlüğü ve insan hakkını ihlal eden bir şiddet türüdür ve en ağır şekilde cezalandırılması gerekir.
Evlilik karşılıklı sevgi, saygı ve fedakârlığa dayanır. Cinsel istismara cezaya bir çeşit af getirmekle, bütün kız çocukları cinsel istismara açık hale gelir. Tecavüz edenle evlenerek yaşam sürdürme normal evlilik sayılabilir mi? Zora dayalı evlilik olur mu? Bir kadına tecavüz etmenin, cinsel saldırıda bulunmanın cezası hapistir, ceza yerine ödül olarak evlilik değildir. Cinsel istismar, kadınların cinsel dokunulmazlığına karşı işlenmiş bir suçtur. Bedensel bütünlüğü ve insan hakkını ihlal eden bir şiddet türüdür ve en ağır şekilde cezalandırılması gerekir.
Hatay Barosu Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı. Av. Meral Asfuroğlu, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’na geçici madde eklenmesi amacıyla bazı milletvekilleri tarafından verilen önergeyle; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016’ya kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda CMK’deki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmişse cezanın infazının ertelenmesine karar verileceğini söyledi.
Başkan Av. Meral Asfuroğlu, açıklamasının devamında; “Türk Ceza Kanunu’nda, cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkân veren düzenleme ile suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında da kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilecek.
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçuna en ağır cezanın verilmesi ve cinsel istismar suçunun cezasının caydırıcı olması için yıllardır mücadele ediyoruz. Ülkemizde hemen hemen her gün bu suçun işlendiğine üzüntüyle tanık olmaktayız. Ancak bu acı gerçeğe rağmen, yeni düzenlemeyle tecavüzcüyle evlenme halinde açılan kamu davasının ertelenmesinin yeniden gündeme getirilmesi ve cinsel istismarı adeta teşvik etmenin yolunun açılması kabul edilemez. Tasarının gerekçesinde, yıllardır evli olup, çoluk çocuğu olan bazı insanların cezalandırılmasının dram olduğu iddia ediliyor. Oysa tasarı yasalaşırsa, birkaç adamı hapis cezasından kurtarırken, milyonlarca kız çocuğuna evlilik adı ile istismarın yolu açılarak ülke genelinde çok daha büyük dramlar yaşanacağı kaçınılmazdır.
Uzmanlar devamlı uyarıyor: Kanun değişikliği çocuğu yetişkin istismarına karşı savunmasız bırakır. Biz de aynı uyarıyı tekrar ediyoruz; Çocukları cinsel istismara karşı çaresiz ve savunmasız bırakmayın ve bu tasarıyı yasalaştırmaktan vazgeçin.
Hatay Barosu Kadın Hukuku Komisyonu olarak, cinsel istismar yasasında değişiklik yapan ve tecavüzcüyle evlenmeyi adeta teşvik eden tasarıya şiddetle karşı çıktığımızı, ülke genelinde kız çocuklarımızın cinsel istismara açık hale geleceğini ve bunun kabul edilemez olduğunu kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz.” dedi.