Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025-2026 eğitim-öğretim yılından itibaren ortaokul ve liselerde haftada 2 saat olarak okutulacak yeni “Yapay Zekâ” dersinin müfredatını onayladı. Seçmeli olarak sunulacak bu ders, Türkiye’de yapay zekâ okuryazarlığını geliştirmeyi amaçlayan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ve Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi kapsamında hazırlandı.
Yeni ders; ortaokul 7. ve 8. sınıflarla birlikte liselerde toplam 72 saatlik içerikle verilecek. Müfredat kapsamında öğrenciler, şu başlıklarda temel bilgi ve uygulamalarla buluşacak:
- Yapay Zekâya Giriş
- Etik İlkeler
- Blok Tabanlı Kodlama
- Makine Öğrenmesi
- Yapay Sinir Ağları
- Bulanık Mantık
Ders kapsamında öğrencilerin metni sese çevirme, görüntü işleme gibi somut projeler üretmesi hedefleniyor. Lise düzeyinde ise algoritmik düşünme, veri analitiği ve gerçek dünya problemlerine yapay zekâ entegrasyonu gibi ileri konulara odaklanılacak. Mesleki Teknik Anadolu Liseleri için ise sektörel ihtiyaçlara özel içerikler geliştirilecek.
“Geleceğin Değil, Bugünün Meselesi”
Uzmanlar, bu adımı stratejik ve önemli bulurken bazı eleştiriler de gündeme geliyor. Yapay zekânın hayatın her alanına hızla entegre olduğu bir dönemde, haftada sadece 2 saatlik seçmeli dersin yeterli olmayacağı vurgulanıyor. Eğitimciler, yapay zekânın sadece bir alan dersi değil, her branşa entegre edilmesi gereken temel bir beceri olduğunun altını çiziyor.
Bazı ön değerlendirmelerde öne çıkan öneri ve uyarılar şu şekilde:
- Öğretmenler için zorunlu, sürekli ve kapsamlı hizmet içi eğitimler hemen başlatılmalı.
- Okulların altyapısı; internet erişimi, bilgisayar donanımı ve akıllı cihaz temini açısından hızla güçlendirilmeli.
- Yapay zekâ dersi “seçmeli” değil, temel ve zorunlu bir beceri olarak tüm öğrencileri kapsamalı.
- Tek başına bir ders olarak değil, diğer derslere entegre edilen çok katmanlı bir yaklaşım benimsenmeli.
Eğitimciler ayrıca bu alanın sadece MEB’in sağlayacağı içeriklerle sınırlı kalmaması gerektiğini, bireylerin, ailelerin, öğretmenlerin ve çalışanların da kendi öğrenme sorumluluklarını taşımaları gerektiğini belirtiyor.
“Tıpkı okuma yazma gibi, yapay zekâ da artık temel bir beceri. Öğrenmek ve gelişmek için bireysel çaba kaçınılmaz.”
İlk hizmet içi öğretmen eğitimleri, Eylül 2025’te başlatılacak. Dersin uygulamaya konmasıyla birlikte Türkiye’de eğitim sisteminde yapay zekâya dayalı ilk adım resmen atılmış olacak.
