Bir Başarı Hikayesinin Ardında: Ali Rıza Kısakürek ve Piserro

Published on:  /   Yorum yapılmamış

Çobanlıktan tekstile tekstilden turizme uzanan yolculuğu öteki adı: Ali Rıza Kısakürek…

Kahramanmaraş’tan çıkan bir hayalin, dünya çapında yankı bulmuş bir markaya dönüşmesinin hikayesi. Ali Rıza Kısakürek, yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda hayal kuran, pes etmeyen, azmiyle başarıya ulaşan bir lider.. Onun yolculuğu, sadece bir markanın değil, aynı zamanda “başarmak isteyenlerin” ruhunun da simgesi.

Piserro, bir ütü, bir masa ve bir makine ile başlayan serüvenin izlerini taşırken, 38 ülkede yankı bulmuş, dünya çapında tanınan bir marka haline gelmiştir. Ali Rıza Kısakürek’in kurduğu bu imparatorluk, yalnızca Türk tekstilinin değil, girişimcilik ruhunun da zirveye ulaşmış bir örneğidir.

1973 yılında Kahramanmaraş’ta, kimsenin gözlerinde bir ışıltı dahi görmediği bir noktada başlayan bu hikaye, sabır ve kararlılıkla şekillenmiş, yıllar içinde Piserro’yu İtalya gibi köklü tekstil ülkelerine rakip olabilecek kadar büyütmüştür. Kısakürek, “İtalyanlardan daha kaliteli dikim yapmalıyız” diyerek başladığı bu yolda, küresel pazarlarda Türk markasının gücünü tüm dünyaya kanıtlamıştır.

Röportajımızda Ali Rıza Kısakürek, markasının doğuşunu, karşılaştığı engelleri ve her biri kendi başına birer ders niteliğinde olan mücadelesini bizlerle paylaşırken, aynı zamanda girişimciliğin ve azmin gerçek anlamını gözler önüne serdi. 11 yıl boyunca Ankara’nın bürokratik labirentlerinde dolaşan, devletin kapılarını aşındıran ve her engelle birlikte hayallerine bir adım daha yaklaşan Kısakürek, asla geri adım atmadı. O, iş dünyasında yalnızca “başarı”yı değil, aynı zamanda “sabır”ı, “çalışkanlık”ı ve “hayalleri gerçekleştirme”yi temsil ediyor.

İş insanı Ali Rıza Kısakürek Değerli eşi ve torunuyla

Girişimcilik ve Aile: Birlikte Yükselen Başarı

Birçok başarı hikayesinde olduğu gibi, Piserro’nun ardında da yalnızca bir iş insanı değil, “aile” ve “değerler” yer alıyor. Kısakürek’in çocukları, bugün markanın başında ve ailevi bağlarla şekillenen bu iş, onu daha da güçlendiren bir dinamik oluşturuyor. Oğul ve kızının işin başında olması, Kısakürek’in yalnızca kendi başarılarıyla değil, geçmişin izleriyle geleceğe adım atma yolundaki vizyonunu da simgeliyor.

Her başarılı işin temelinde sevgi, güven ve bağlılık vardır. Kısakürek’in iş hayatındaki başarısı, yalnızca iş becerisiyle değil, aynı zamanda ailesine ve işine olan bağlılığıyla da dikkat çeker.

 

Bir Dünya Markası Olma Yolunda: Piserro’nun Küresel Yolculuğu

Başarı, bir ülkenin sınırlarını aşmakla ve insanın kendi vizyonunun ötesine geçmekle mümkündür. Ali Rıza Kısakürek’in Piserro markası, bugün İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya gibi önemli pazarlarda varlık gösteriyor. Ancak bu, sadece bir başlangıç. Gelecekteki hedefi, Piserro’yu dünya çapında bir marka haline getirmek. Kısakürek’in 1970’lerin başlarında Kahramanmaraş’ta kurduğu küçük atölye, bugün dünyanın dört bir yanındaki raflarda yerini buluyor. Bu başarı, sadece bir markanın değil, Türk iş dünyasının dünya sahnesindeki güçlü adımlarının somut bir örneğidir.

Hayaller ve Gerçekler: “İtalya’ya Rakip Olmak”

İtalyanlar, moda dünyasının simgeleridir. Ancak Ali Rıza Kısakürek, bu imparatorluğun zirvesine tırmanmak için “rakip olmalı” diyerek başladığı yolda, İtalya’dan daha kaliteli ceketler üretme hedefiyle ilerlemiş ve nihayetinde bu hayalini gerçeğe dönüştürmüştür. Piserro, yüksek kaliteyi ve özgün tasarımı her zaman ön planda tutarak, dünya markası olma yolunda önemli bir kilometre taşı olmuştur. Rusya’daki mağazalar kapanmış olsa da, ihracat yoluyla büyümeye devam etmektedir. Kısakürek’in tüm bu süreçteki kararlılığı, hem kendi işini hem de Türk tekstilinin gücünü dünyaya göstermektedir.

İş insanı Ali Rıza Kısakürek Değerli eşi ve torunuyla

İş insanı Ali Rıza Kısakürek Değerli eşi ve torunuyla

Türkiye’ye Katkı: Bir Başarı Hikayesinin Ardında

Piserro, yalnızca kâr elde etmekle kalmayıp, aynı zamanda Türkiye ekonomisine katkı sağlayan bir markadır. İstihdam yaratmak, yenilikçi üretim teknikleri ve dışa açılma ile Türkiye’yi globalde temsil eden Kısakürek, Türkiye’nin değer katan iş insanları arasına adını altın harflerle yazdırmıştır. Koç, Sabancı, Üzeyir Garih, Kadir Has gibi isimlere duyduğu sevgi ve saygı, onun hem iş dünyasında hem de yaşamda değerleri nasıl sahiplenmesi gerektiğini ortaya koyar.

Sonuç: Bir Girişimcinin İzi

Ali Rıza Kısakürek’in yaşamı, sadece bir iş insanının değil, bir hayalperestin azimle hayallerini gerçeğe dönüştürdüğü bir destandır. Başarı, sadece maddi kazançla ölçülmez; önemli olan, bir hayalin peşinden gitmek, engelleri aşarken öğrenmek ve en sonunda hem kendi işini hem de ülkesi için değer yaratmaktır. Ali Rıza Kısakürek’in öyküsü, yalnızca iş dünyasına değil, tüm hayatını bir hedefe adamış olanlara ilham vermektedir.

Ekogündem: Ali Bey, Piserro markasının kurucusu olarak yıllar içinde elde ettiğiniz başarıyı görmek gerçekten etkileyici. 1973’te başladığınız bu yolculukta neler yaşadınız? İlk başlarda karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi?

Ali Rıza Kısakürek: Evet, gerçekten uzun bir yolculuk oldu. Başlangıçta oldukça mütevazı bir başlangıç yaptım. Bir makine, bir ütü ve bir masa ile başladım. Kahramanmaraş’ta işler pek de kolay değildi. Ailem ve çevrem, başlangıçta bu işe inanmadılar, hatta bana gülüyorlardı. Ancak ben pes etmedim ve zamanla işimi büyütmeye başladım. 7 yıl boyunca çok mücadele ettim, o dönemde birçok insan benimle dalga geçti ama hiçbir zaman geri adım atmadım.

Ekogündem: Kahramanmaraş’tan Türkiye’nin önemli erkek giyim markalarından biri haline gelmek gerçekten büyük bir başarı. Piserro’yu bu noktaya taşıyan en önemli etkenler nelerdi?

 

Ali Rıza Kısakürek: Başarı, kararlılık ve kaliteden geçiyor. Sürekli yenilikçi olmayı hedefledik ve bu bizi diğerlerinden ayırdı. İlk yıllarda, birçok defa üretim kapasitemizi artırdık, yeni makineler aldık, yeni pazarlar keşfettik. Ama bence en önemli etken, kaliteli işçilikti. Benim hedefim her zaman, İtalya’daki gibi markalarla rekabet etmekti ve bu hayalimizi gerçeğe dönüştürdük. Bu süreçte ailemin ve çalışanlarımın desteği çok önemli oldu. Birçok zorluğa rağmen, kaliteli üretimle markamızı büyüttük.

Ekogündem: İtalya gibi köklü tekstil pazarlarına rakip olabilmek için çok güçlü bir üretim altyapısı gerekiyor. Piserro bu noktada hangi stratejileri izledi?

Ali Rıza Kısakürek: İtalya, gerçekten dünyanın önde gelen üretim yerlerinden biri, ancak biz de o seviyeye ulaşmayı başardık. Hedefim, daha kaliteli, daha iyi işçilik ve daha estetik tasarımlar sunmaktı. İtalya’dan daha iyi ceketler üretmek mümkündü ve bunu başardık. Biz de sonrasında bu kaliteyi dünya çapında kabul ettirdik. Özellikle Rusya pazarında çok etkili olduk, ancak 2023’te mağazalarımızı kapatıp, ihracata yöneldik. Globaldeki başarılarımız, sadece Türkiye için değil, markamız için de büyük bir adım oldu.

Ekogündem: Son yıllarda Türkiye’nin dış ticaretini ve ihracatını önemli ölçüde artıran bir marka haline geldiniz. Şu anda hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz ve hedefleriniz neler?

Ali Rıza Kısakürek: Bugün, 38 ülkede marka tescilimiz bulunuyor. İngiltere, Fransa, Almanya ve Rusya gibi önemli pazarlara ihracat yapıyoruz. Ama bu sadece başlangıç. Gelişen global pazarlara odaklanarak, daha fazla ülkeye yayılmayı hedefliyoruz. Hedefimiz, markamızı dünya çapında bilinen bir marka haline getirmek ve yerel başarıyı global başarıya dönüştürmek. Bununla birlikte, iş gücümüze ve üretim kapasitemize yatırım yaparak Türk ekonomisine katkı sağlamayı sürdüreceğiz.

Ekogündem: Ankara’da uzun yıllar geçirdiğinizden bahsettiniz. Birçok engelle karşılaştınız ancak hiçbir zaman pes etmediniz. Bürokrasiyle olan mücadelenizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ali Rıza Kısakürek: Evet, 11 yıl boyunca Ankara’da çok mücadele verdim. Bürokrasiyle sık sık karşılaştım ve her seferinde istediğim sonuçları alamadım. Ancak, her zorluk bana bir şeyler öğretti. Bu süreçte çok sabırlı olmayı, daha stratejik düşünmeyi öğrendim. Markamı büyütmek için gerçekten çok çaba sarf ettim. Ancak, artık şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Başarı, sadece iyi iş yapmaktan geçmiyor; doğru zamanda doğru stratejilerle hareket etmek de çok önemli.

Ekogündem: Bugün gelinen noktada, Piserro’nun başında çocuklarınız var. Ailenin de işin içinde olması nasıl bir dinamik yaratıyor?

Ali Rıza Kısakürek: Oğlum ve kızım şu anda işin başında. Bu benim için çok değerli bir şey. Onlar işin başında olduğu için işlerimizi daha da ileriye taşıma şansımız oldu. Aile olarak birbirimize güveniyoruz ve bu güven, hem işimizi büyütüyor hem de markamıza değer katıyor. Gelecekte de onların vizyonuyla, Piserro’yu daha da yukarıya taşıyacağız.

Ekogündem: Son olarak, Türkiye’nin iş dünyasında değer katmayı başaran isimlerinden biri olarak, girişimcilere ne tavsiye edersiniz?

Ali Rıza Kısakürek: Her şeyden önce hayallerinizi asla terk etmeyin. İyi bir vizyon ve kaliteli bir işçilikle, her zorluk aşılabilir. Sabır ve kararlılık çok önemli. Her zaman öğrenmeye ve yenilikçi olmaya odaklanın. Türkiye, çok büyük bir potansiyele sahip ve bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirenler, hem Türkiye’ye hem de dünyaya değer katar.

Kategori:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.