CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Burnaz sahilinde yapımına başlanılan polipropilen üretim tesisinin başta ekolojik değerler ve çevre sakinleri üzerinde telafisi zor,olası zararlarına dikkat çektiği bir basın açıklaması yaptı.
HATAY MİLLETVEKİLİ NERMİN YILDIRIM KARA YENİ BİR FELAKET TANIMLAMASINDA BULUNDU
Hatay Milletvekili Yıldırım Kara, iktidarın deprem öncesi ve sonrasında sebep olduğu felaketi “yatıştırmak yerine pekiştirdiğini” ifade etti. Acil çözüm bekleyen İskenderun için yeni bir felaketin kapısının aralandığının altını çizdi. Hukuksuz şekilde bölgeye yapılması planlanan ve başlanan Byport Erzin Polipropilen ve Dörtyol Doğu Akdeniz Petrokimya tesislerini işaret etti.
Erzin ilçesi sınırları içerisinde 14 km’lik alana sahip Burnaz sahilinin 6 km’lik kumul kısmının plaj olarak değerlendirilmesinin yanında Hatay genelinde ikinci büyük içme suyu rezervi olan su kaynaklarının kullanılamama tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Milletvekili, “Bu tarz kirletici faaliyetler ekolojik boyutlarıyla sadece çevre ile ilgili gibi dursa da aslında direkt bölgedeki halkın günlük hayatına etki etmektedir; örnek vermem gerekirse Erzin ve Dörtyol ovaları çok verimli tarım alanlarına sahip olmakla birlikte Türkiye’nin narenciye üretiminde önde gelen bölgelerindendir. Buradaki yurttaşların en önemli gelir kaynakları ellerinden alınmaktadır. Temiz toprağa, havaya ve suya erişim devletin her yurttaşına sağlaması gereken sorumluluktur ama iktidar önceliklerini ne doğadan ne de yurttaştan yana kullanmaktadır.” dedi.
HİÇBİR YERE GİTMİYOR, BURNAZI VE DOĞAMIZI KİMYASALLARA TESLİM ETMİYORUZ
Erzin Burnaz çevresinin plastik üretim ve petrokimya tesisleri ile kuşatıldığını ve bölgedeki endemik türleri, tarımsal arazileri ve içme suyu rezervlerin hayati öneme sahip olduğunu hatırlatan Milletvekili ulusal ve uluslararası sözleşmelere de dikkat çekti:“Hazırlanan raporlar ciddiyetsiz bir tutum içindedir. Örneğin nesli tükenmekte olan hayvanlar listesinde yer alan İskenderun Kertenkelesi’nin bilinen tek yaşam alanı Burnaz Kumsalı olmasına karşın bu canlının taşınıp başka bir ortama bırakılması planlanmaktadır. Bu kumsal aynı zamanda kaplumbağaların da yumurtlama alanıdır. Ülkemizin de imzacısı bulunduğu Bern Sözleşmesi gereğince de bu kaplumbağalar kesin koruma altına alınan fauna türleri listesindedir.Burnaz bölgesi aynı zamanda tarafı olduğumuz Ramsar sözleşmesi gereğince de sulak alan olarak koruma altında bulunma mecburiyetindeyken Erzin ve Dörtyol ovaları ise Tarımsal Koruma Alanı statüsündedir.” dedi.
Tesislerin yapımına başlanıldığında ilk olarak sazlıkların yakılmasıyla içerisindeki tüm canlıları katledilmesine sebep olduğunu hatırlatan Milletvekili, 18 Haziran Pazar günü Burnaz sahilinde Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri ile birlikte gerçekleştirdiği basın açıklamasında “Az öte gitsinler” önerilerine karşı durduklarını belirtti.“Hiçbir yere gitmiyor, Burnazı ve doğamızı kimyasallara teslim etmiyoruz” dedi.