Son yıllarda neredeyse hayatımızın merkezinde yer almaya başlayan sosyal medya araçları ruhsal sağlığımız ve ilişkilerimiz üzerinde oldukça büyük bir etki alanına sahip oldu. İstinye Üniversite Hastanesi Psikoloğu Duygu Başak Gürtekin, sosyal medya kullanımının bağımlılık düzeyine geldiğini belirterek, özellikle çocuklarda bunun önüne geçmek için bazı tavsiyelerde bulundu.
Özellikle akıllı telefonların, tabletlerin ve ileri teknolojinin günlük rutinimizde edindiği yer büyüdükçe, internet ve sosyal medya araçlarının kullanımı her yaştan kitleler için erişilebilir hale geldi. Yapılan araştırmalar, sosyal medya kullanımının artışının, insanları sanal ortamlarda ilişki kurmaya ve gerçeklikten uzak, yapılandırılmış kimlikler oluşturmaya yönlendirdiğini ortaya koymaktadır. İstinye Üniversite Hastanesi Psikoloğu Duygu Başak Gürtekin, sosyal medya bağımlılığının artık çocuklarda daha sık gözlendiğine dikkat çekerek, bu konuda ailelerin kurallar koymak yerine karşılıklı iletişimi güçlendirmek adına anlaşmaya dayalı sözleşmeler yapmaları gerektiğini söyledi. Gürtekin, sosyal medya bağımlılığı için alınması gerek önlemleri şöyle sıraladı;
Inkar Ediyorsan Bağimlisin Demektir
“Sosyal medya kullanımının bağımlılık düzeyine geldiğini gösteren en önemli belirtilerden biri, kişinin sosyal medya araçlarını kullanırken harcadığı zamanı kontrol edememesidir. Bu kontrol kaybı beraberinde, sosyal yaşantıda var olan ilişkilerin bozulması, okul ve iş hayatında başarı kaybı, uyku düzensizliği gibi işlevsel problemleri getirir. Bir diğer önemli belirti ise kontrol kaybı ve bu kontrol kaybının inkarıdır. Özellikle pek çok bağımlılıkta olduğu gibi “istediğim zaman bırakabilirim” inancı, sosyal medya bağımlılığında, var olan durumun inkar hali olarak ortaya çıkar. Bu nedenle kişide bağımlılığa dair inkar görülmesi mutlaka dikkate alınması gereken belirtiler arasındadır.
Kural Koyma Sözleşme Yap
Yapılan araştırmalarda, sosyal medya kullanım sıklığı nedeni ile sanal gerçeklik üzerinden dünyayı anlamlandırmaya çalışan çocukların, sosyal medya hesaplarını çok erken yaşta keşfedip, alternatif kimlikler ürettiği saptanmıştır. Bu durumun çocuklarda gerçeklikle bağlarının kopması, yüz yüze ilişki kurmada zorlanma, sosyalleşme problemleri ve bağlanma sorunlarına kadar uzanan önemli güçlüklere yol açtığı gözlemlenmektedir.
Son zamanlarda uzmanların ve ailelerin işbirliği ile hazırlanan koruyucu müdahalelerden biri de karşılıklı anlaşmaya dayalı sözleşmeler yapmak. İlk adımda, ebeveynler olarak çocuklarınıza, onların haklarını gözeten ve katılımlarının, fikirlerinin bu konuda ne kadar önemli olduğunu ifade eden bir konuşma yaparak başlayabilirsiniz. Ardından aşağıdaki örnek maddelerden yararlanarak, sınır koymayı başarabilme, çocuğunuzun üzerine koruyucu bir pelerin giydirebilme, sosyal medya araçlarının kullanım yaşı konusunda çocuğunuzla söz birliği oluşturabilme, sosyal medya ya da internetin aşırı kullanımı gibi konularda temel aile kurallarınızı belirleyebilirsiniz.
Çocuklar İçin Koruyucu Sosyal Medya Sözleşmesi Örneği
1) Kişisel bilgilerimi internette kesinlikle paylaşmayacağım.
2) Aileme kendim için uygun programlar konusunda danışarak, onaylamadıkları hiçbir programı indirmeyeceğim.
3) Ailemin düzenli olarak sosyal medya faaliyetlerimi kontrol etmesine, internet bilgilerimi ve güvenlik ayarlarımı düzenlemesine izin vereceğim.
4) Ailemden habersiz olarak şifremi değiştirmeyeceğim, şifremi arkadaşlarıma vermeyeceğim ve gizli hesaplar açmayacağım.
5) Ailemin haberi olmayan hiçbir chat odasına girmeyeceğim ve kişisel olarak tanımadığım insanlarla sohbet etmeyeceğim.
6) İnternet kullanımımı ödevlerim veya internette yapılması gereken projelerim olmadığı sürece günlük en fazla 2 saat ile sınırlayacağım. Akşam saat 9’dan sonra internet kullanmayacağım.
7) Arkadaşlarımı ya da kendimin uygunsuz fotoğraflarını çekmeyeceğim ve/veya sosyal medyada yayınlamayacağım. Sosyal medyada paylaştığım her şeyin herkes tarafından görülmesinde hiçbir sakınca olmayan şeyler olmasına dikkat edeceğim.
8) Sosyal medyayı arkadaşlarımla dalga geçmek veya başka insanları aşağılamak için kullanmayacağım.
9) Sosyal medyada nerede olduğumu tam olarak gösterir bilgileri paylaşmayacağım.
10) Herhangi bir kanaldan beni tehdit eden, korkutan bir mesaj aldığımda cezalandırma endişesine kapılmadan bunu ailemle paylaşacağım.
11) Eğer internette yaşıma uygun olmayan fotoğraflara ve/veya videolara denk gelirsem interneti hemen kapatacağım ve seyretmeyi bırakacağım.
Unutmamamız gereken noktalardan biri de sözleşmelerin sadece çocuk ve ebeveyn ilişkisi arasında değil, maddeleri yaşa ve ihtiyaca uyumlu hale getirerek, aynı zamanda çiftler ve aile içerisindeki diğer üyeler arasında da düzenlenebileceğidir. Aşağıda bu kez aileler için oluşturulmuş olan örnek bir sözleşme göreceksiniz, siz de ailenize özel bir sözleşme düzenleyebilir ve aile ilişkilerinizin sosyal medya araçları tarafından zarar görmesini engellemek adına önlem alabilirsiniz.
Aile İçin Koruyucu Sosyal Medya Sözleşmesi Örneği
1) Yemek saatlerinde teknoloji kullanmayacağız ve bu saatleri aile saatleri olarak geçireceğiz.
2) Tatiller ve hafta sonları mutlaka teknoloji kullanmayacağımız zaman dilimleri olacak ve buna özen göstermeye dikkat edeceğiz.
3) Araba kullanırken hiçbir biçimde telefonda konuşmayacağız ya da mesaj atmayacağız.
4) Açık mekanlarda başkalarını rahatsız edecek şekilde yüksek sesle sosyal medya kullanmayacağız.
5) Arabaları ya da sesleri duymayacağımız bir şekilde kulaklık takıp yüksek sesle müzik dinleyerek yolda yürümeyeceğiz/ araba kullanmayacağız.
6) Yaşadığımız her anın fotoğrafını/videosunu çekmeyeceğiz. O anın keyfini çıkaracağız. Teknoloji olmadan da anılar değerledir ve bizimle kalır.
7) Başkalarının fotoğraflarını izinsiz olarak (aile üyeleri dahil) paylaşmayacağız.
Sonuç olarak, alınan bu koruyucu önlemlere ve yönlendirmelere rağmen “sosyal medya bağımlılığının” devam ettiği ya da belirtilerinin görülmeye değer düzeye geldiği durumlarda konu ile ilgili bir uzmandan bireysel danışmanlık ve ya psikoterapi hizmet almak oldukça önemlidir.”