Yaşasın 1 Mayıs!

Published on:  /   Yorum yapılmamış

1 MAYIS 

Merhaba dostlar, işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar, emekliler, köylüler

Merhaba!  İnsanca bir yaşam mücadelesinde tek sermayesi emeği olanlar,

Gelmiş geçmiş bütün değerleri yaratanlar,ülkenin tüm ötekileştirilenleri,

Merhaba! Gelecek güzel günlerin filizlerini yüreklerinde, beyinlerinde taşıyanlar,

Merhaba!  Emek, insan ve doğa düşmanı düzene itiraz edenler,

Umudun resmini çizmek için alanları renklendirenler merhaba,

“Hadi uyan, 

Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın
İlkyazlar sıcağı biriksin yüreğine
Yoksul olsan da uyan, garip olsan da uyan
Madem ki güzelsin, güzeli yaşatmak için
Madem ki iyisin, iyiliği yaşatmak için
Madem ki umutlusun, umudu yaşatmak için“

Hoş geldiniz, İskenderun Emek ve Demokrasi Güçleri ve Tertip Komitesi adına hepinizi selamlıyorum.

Dünyanın ve yurdun neresinde olursa olsun yüreği aydınlık bir gelecek için çarpanlara buradan, emeğin kürsüsünden selam gönderiyoruz.

Selam olsun!  Çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için direnenlere,

Sömürü, talan, yağma ve baskı düzenine direnenlere, sabahın sahiplerine bin selam olsun..

Değerli Dostlar,Değerli Basın Emekçileri

İktidar sözcülerinin “Yüzyılın Felaketi” dediği, milyonların Yüzyılın İhmali olarak tanımladığı depremin üzerinden 14  ay geçti.

Aradan geçen 1 yılı aşkın sürede ne yazık ki ne bu kadar yaşanan can kayplarının sorumluları hesap verdi, ne de yaralar sarıldı.Bizler deprem bölgesinde yaşayanlar hala yıkımlarla molozlarla.asbest ve zehirli gazlarla,çoğunluğun kalıcı barınma alanlarına ulaşamadığı,işsizlik,ekonomik sıkıntılarla  yaşamaya çalışıyoruz.Depremzedelerin sorunlarının takipçisi olmaya ve DEPREM SONRASI BÖLGEMİZİN BİLİMSEL BİR YAKLAŞIMLA YENİDEN İNŞASI, REZERV ALANLARININ İPTAL EDİLMESİ  VE HAK KAYPLARININ GİDERİLEREK,DEPREMZEDELERE BEDELSİZ KALICI KONUT VERİLMESİ İÇİN mücadele etmeye devam edeceğiz.

Dostlar

İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta dünyanın dört bir yanındaki sınıf kardeşlerimizle beraber demokrasiye, adalete, özgürlüğe, eşitliğe, barışa ve kardeşliğe dair umutlarımızı ve taleplerimizi haykırıyoruz.

Türkiye’nin dört bir yanında meydanlarda buluşarak ekmeğimizin her gün küçülmesine, adaletin terazisinin tamamen bozulmasına, en temel hak ve özgürlüklerimizin gasp edilmesine hep bir ağızdan DUR diyoruz.

Başta Taksim olmak üzere ülkenin dört bir yanındaki 1 Mayıs alanlarında işçiler, kamu emekçileri, mimarlar, mühendisler, hekimler, emekliler, kadınlar ve gençler kol kola, omuz omuza hakkını hukukunu savunuyoruz.

Her fırsatta eğitim biliminin en temel ilkelerine aykırı davranan laiklik, bilimsellik ve kamusallık ilkelerini ortadan kaldıran, 

Tarikat ve cemaatler ile eğitim alanını kuşatan,

ÇEDES vb projelerle dindar ve kindar nesil hedefi için Anayasa ve yargı kararlarına meydan okuyan,

Çocuğun üstün yararını gözetmeyen bir iktidarın yeni bir müfredat programı hazırlama ehliyeti ve meşruiyeti yoktur diyoruz!

Dostlar, dünyada ve ülkemizde kapitalist barbarlığın yarattığı yıkımın faturası her geçen gün büyüyor.

Her baktığı yerde doların yeşilini,  petrolün siyahını gören kapitalist barbarlık çarklarını milyonlarca işçiyi, emekçiyi her gün daha fazla sömürerek döndürmeye devam ediyor.

Savaş ve çatışma kültürü ile, nükleer santrallerle,  siyanürlü maden aramalarıyla atmosfere, toprağa saldıkları zehirli gazlarla, atıklarla doğamızı mahvediyor.

Bizler, işçiler, emekçiler, emekliler bu ülkenin büyük çoğunluğuyuz. Bizler üretiyoruz, bizler çalışıyoruz, bizler bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini emeğimizle var ediyoruz ve insanca yaşamayı hak ediyoruz.

Ancak bugünlerde değil insanca yaşamak, hayatta kalmak dahi giderek zorlaşıyor.

İnsanca yaşayamıyorsak bu ülke fakir olduğu için değil; ülkenin kaynakları yetersiz olduğu için değil. Bu ülkenin kaynakları hepimizi insanca yaşatmaya yeter. Yeter ki kaynaklarımız rantçılara, sermayeye, faize, şatafata, silaha,değil işçilere, kamu emekçilerine, emeklilere ve kamu hizmetlerine kullanılsın.  Yeter ki çarkları zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönen bu düzene bir son verelim.

Ama ülkeyi yönetenlerin tercihi belli! Onlar yoksuldan alıp zengine, emekçiden alıp sermayeye kaynak aktarmayı görev biliyor. Bankalar, holdingler, şirketler karlılık rekorları açıklarken enflasyonun sebebi olarak biz gösteriliyoruz; alım gücümüz gerilemeye devam ediyor.

Tüm dünyada gıda fiyatları düşerken Türkiye gıda enflasyonunda açık ara birinciliğini koruyor. Alım gücümüz enflasyona ezdirilirken KDV-ÖTV, gelir vergisi, vergi dilimi derken cebimiz boşaltılıyor. Vergi yükü bizlerin sırtına yüklenirken sermaye ise keyfine göre vergi veriyor; bir gecede vergileri sıfırlanıyor, affediliyor.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi siyasi iktidar Orta Vadeli Program’ı uygulayarak acımasız bir kemer sıkma programını devreye sokacağını, güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştıracağını ve hatta kıdem tazminatına dahi el uzatacağını ilan ediyor.

Tüm bu zorlu çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek için Anayasal demokratik haklarını kullanmak, sendikalı olmak, örgütlenmek, grev yapmak, meydanları doldurmak ve hatta geçinemediğini haykırmak bile “suç” olarak gösteriliyor. Sorgusuz sualsiz işten atılıyor.

KHK larla hiçbir soruşturma yapmadan binlerce emekçi açlığa mahkum ediliyor.

Zenginlerin ve muktedirlerin hiçbir kurala uymak zorunda olmadığı bir düzende milyonların ekmeği, hakları ve özgürlükleri gasp ediliyor. Örneğin TÜİK mahkeme kararlarına uymayarak enflasyon verilerini nasıl hesapladığını açıklamıyor, ekmeğimiz sahte enflasyon verileriyle küçülüyor.

Otoriter bir rejimin ağır baskıları altında hepimiz kölece çalışıp asgari yaşamaya mahkum ediliyoruz. Bu nedenle demokrasi mücadelesi 2024 1 Mayıs’ının en asli gündemlerinden biridir.

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), bütün dünyada otoriter rejimlerin yükselişine, demokrasinin gerilemesine ve buna bağlı olarak işçi haklarının zayıflamasına karşı “Demokrasi İçin” başlıklı küresel bir kampanya başlatmıştır. 2024 1 Mayıs’ı ülkemizde ve dünyada, sermaye düzeninin ve bunlara bağlı otoriter rejimlerin tahrip ettiği demokrasiyi yeniden inşa edecek olan kolektif öznenin meydanlarda boy göstereceği tarih olacaktır.

Evet bu sene başta İstanbul Taksim Meydanı olmak üzere ülkenin dört bir yanındaki 1 Mayıs meydanlarında coşkuyla, umutla alanlardayız.

  • 1 Mayıs’ta alanlarda olmak işimize, aşımıza, ekmeğimize, emeğimize sahip çıkmaktır.
  • 1 Mayıs’ta alanlarda olmak hakkımıza-hukukumuza; gelirde, vergide ve ülkede adalet talebimize sahip çıkmaktır.
  • 1 Mayıs’ta alanlarda olmak eğitim ve sağlık başta olmak üzere herkese nitelikli kamu hizmeti hakkımıza sahip çıkmaktır.
  • 1 Mayıs’ta alanlarda olmak söz ve karar hakkımıza; sendikalı olma, örgütlenme ve grev hakkımıza; ifade özgürlüğümüze; yani demokrasiye sahip çıkmaktır.
  • 1 Mayıs’ta alanlarda olmak İstanbul Sözleşmesine, işyerinde şiddete ve tacize karşı ILO’nun 190 sayılı sözleşmesine sahip çıkmaktır.  
  • 1 Mayıs alanlarında olmak eşitliğe, özgürlüğe, laikliğe, hepimizin eşit yurttaşlar olarak barış içinde, kardeşçe yaşayacağımız bir memleket mücadelesine sahip çıkmaktır.
  • 1 Mayıs’ta alanlarda olmak emperyalizme karşı barışı ve halkların kardeşliğinisavunmaktır.
  • 1 Mayıs’ta alanda olmak haksız hukuksuz yere işinden olan KHK zulmüne uğrayanların hakkını aramaktır.

 

 GÜNDÜZLERİNDE SÖMÜRÜLMEYEN, GECELERİNDE AÇ YATILMAYAN,

  EMEĞİN, EŞİTLİĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, DEMOKRASİNİN, BARIŞIN, LAİKLİĞİN HÂKİM OLDUĞUBİR DÜNYA VE ÜLKE İÇİN omuz omuza verelim.

 

 

Yaşasın 1 Mayıs!

İskenderun 1 Mayıs Tertip Komitesi Adına

Tertip Komitesi Başkanı

Mustafa ÜNSAL

Kategori:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.