Eğitim İş Hatay 2No’lu Şube Başkanı Hüseyin Ateş yaptığı yazılı açıklamada Depremde vefat eden 960 eğitim emekçisinin 384’ünün Hatay’da hayatını kaybettiğini ifade etti.
Ateş açıklanmasının devamında şunları söyledi:
Sorumluluk makamında oturanlar, insanlara ne yazık ki acı yaşatmaya devam ediyor. 6 Şubat depremlerinde on binlerce insanımız hayatını kaybetmiş, telafisi mümkün olmayan büyük acılar yaşanmıştır. Depremde vefat eden 960 eğitim emekçisinin 384’ü Hatay’da hayatını kaybetmiştir. 
Bilim insanlarının her fırsatta dikkat çektiği deprem hususu, ülkemizin bir gerçeği olmasına rağmen, deprem gerçeğine önlem alınmaması, yaşamın değil rantın önünün açılması; şu ana kadar yaşanmış ve böyle devam edildiği halde daha sonra da mutlak yaşanacak acıların, gözyaşlarının en önemli sebebidir. “Deprem değil, binalar öldürür.” söylemi de bu nedenle eksiktir. Deprem değil, rant öldürür. Deprem değil, ihmal öldürür. Deprem değil; liyakatsiz yöneticiler, siyasetçiler öldürür. Bu nedenle acımız da öfkemiz de büyüktür. Bu yüzden unutmuyoruz, affetmiyoruz, hesap soruyoruz.
Bugüne kadar yapılan bütün bilimsel uyarılara rağmen sorumluluk makamında oturan yöneticiler, deprem tehlikesine karşı alınması gereken tedbirleri almadılar. İnsan hayatını değil, rantı büyüttüler. İnsan mutluluğunu, yaşamını ve sevincini değil; gözyaşını, ölümü çoğalttılar. Dün olduğu gibi bugün de insanları felakete sürüklediler. Evet depremler, ülkemizin gerçeğidir. 6 Şubat ve öncesinde depremler yaşandığı gibi sonrasında da mutlak bir şekilde depremler yaşanacaktır. Dolayısıyla bu depremler için önlemlerin de mutlak bir şekilde alınması gerekir. İnsanların enkaz altında yardım çığlığı ata ata can vermemesi için ilk müdahalelerin de günler sonra değil ilk anda yapılması gerekir. 6 Şubat depremlerinde birçok eksiklik ve ihmal yaşanmıştır. Bu eksiklik ve ihmaller, “asrın felaketini yaşadık” bahanesiyle gizlenemez. Sadece müteahhitler değil; siyasiler, yöneticiler ve sorumluluğu olan herkes hesap vermelidir. Japonya’da yetkililer vatandaşlarına “Deprem anında güvenliğiniz için evlerinizi terk etmeyin.” telkinini yaparken bizim ülkemizde “Deprem değil, bina öldürür.” söyleminin edilmesi ne kadar acıdır. Depremi yaşamış insanlarımız şu anda büyük bir travma yaşamaktadır. Kendilerine mezar olacağını bildikleri halde depreme ne kadar dayanıklı olduğunu bilmedikleri binalara girmek durumunda kalmışlardır. Deprem bölgesinde yaşayanların her sarsıntıda yürekleri ağızlarına gelmekte ve sürekli bir endişe ve korku durumu yaşamaktadır. Bu durumla, bu psikolojiyle yaşamanın ne kadar acı olduğu ortadadır. Yaşananlardan artık bir ders çıkarılmalı ve bilimin emrettiği şekilde rant için değil halkın insanca yaşam hakkı için “güvenli yerde güvenli konutlar” inşa edilmelidir.
TALEPLERİMİZ
– Hatay, özel afet bölgesi ilan edilmelidir. Hatay kent merkezi, deyim yerindeyse haritadan silinmiş; İskenderun’un alt yapısı, su ve kanalizasyon bağlantıları önemli ölçüde zarar görmüştür. Sahil bandında oluşan çökme nedeniyle ilçe, her yağmurda sular altında kalmaktadır. Kırıkhan, Hassa ilçeleri de depremden büyük ölçüde zarar görmüştür. Bir bütün olarak ayağa kalkması için Hatay’ın mutlaka “Özel Afet Bölgesi” olarak ilan edilmesi gerekir.
– Bilimin rehberliğinde “Güvenli Yerde Güvenli Yaşam Alanları” oluşturulmalıdır.
– “Afetlere Dirençli Şehir Planlama ve Yapılaşma” sağlanmalıdır.
– Deprem bölgesinde hizmet puanları %100 arttırılmalıdır.
– Evini veya yakınlarını kaybeden eğitim emekçilerine rehabilite amaçlı kamp veya tatil organizasyonları düzenlenmelidir.
– Deprem bölgesinde çalışan ve deprem bölgesine gelmek isteyen eğitim emekçilerine koşulsuz tayin hakkı bir kere daha verilmelidir.
– Okullardaki fiziki eksiklikler tespit edilip Bakanlık tarafından materyal ve malzeme dağıtımı derhal gerçekleştirilmelidir.
– Evini kaybeden öğrencilere tablet/bilgisayar gibi teknik destek sağlanmalıdır.
– Lojman bulunmayan köy okullarına ilk aşamada konteyner barınma alanları yerleştirilmeli, kalıcı konutlar inşa edilmelidir.
– Köy okullarında görev yapan öğretmenlere ulaşım desteği sağlanmalıdır.
– Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği; giyim, ulaşım, barınma, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile yardımı iyileştirilmelidir.
– Öğrencilerin eğitim, barınma ve beslenme ihtiyaçları devlet güvencesine alınmalı, kamusal eğitim sağlanmalı, yeni pansiyonlar ve özellikle ortaöğretim yurtları ivedilikle yapılmalıdır.
– Yeni okulların inşası bir an önce başlamalı, okulların mevcutlarının azaltılması ve ikili olan okulların normal eğitime geçmesi sağlanmalıdır.
– Yeniden imar faaliyetleri yapılırken tarihi dokunun bozulmamasına azami özen gösterilmelidir.
– Şehirlerin demografik yapısının bozulmasına müsaade edilmemelidir.
6 Şubat depremlerinde yitirdiğimiz tüm vatandaşlarımıza, eğitim emekçilerimize Allah’tan rahmet diliyor ve Eğitim-İş olarak buradan, en başından beri gözümüzü ayırmadığımız olay mahallinden, kamuoyu önünde sesleniyoruz:
Kötü yönetim, denetimsizlik ve ihmalleriniz yüzünden felakete dönüşmüş bir afete kader diyemezsiniz. UNUTMUYORUZ, AFFETMİYORUZ, HESAP SORUYORUZ.”
Eğitim İş Hatay 2No’lu Şube Başkanı Hüseyin Ateş