Depremin ardından MEM atamaları ve “Çadır skandalı”

Published on:  /   Yorum yapılmamış

Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, yaşanan depremin ardından Bursa İl Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirildi. Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, 6 Şubat’ta yaşanan depremler sonrasında Hatay’da arama kurtarma, barınma ve eğitim ile ilgili çalışmalarına destek oluyordu.

Serkan Gür’ün adı Çadır skandalı ile gündeme geldi
Deprem bölgesinde çadır sıkıntısı had safhadayken Gaziantep’ten Bursa’ya yüzlerce çadır getirtilip Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) logosu yapıştırılarak Kahramanmaraş ve Hatay’a gönderilip gönderilmediğine ilişkin soruşturma başlatılmıştı.

Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, yaşanan depremin ardından Bursa İl Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirildi. Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, 6 Şubat’ta yaşanan depremler sonrasında Hatay’da arama kurtarma, barınma ve eğitim ile ilgili çalışmalarına destek oluyordu.


Gür’ün Hatay’a gönderilmesinin ardından Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaşanan yolsuzluklar gündeme gelmişti.

6 Şubat’tan bu yana deprem bölgesinde barınma ve eğitim çalışmalarını koordine eden Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük’ün yerine Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür’ün Hatay’a gönderilmesinin ardından Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaşanan yolsuzluklar gündeme gelmişti.

Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, yaşanan depremin ardından Bursa İl Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirildi.


Deprem bölgesinde çadır sıkıntısının had safhada olması, depremzedelerin sosyal medya paylaşımları ile ülke gündemine gelirken Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 18 Şubat’ta Bursa Ömer Halisdemir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde depremzedelere çadır üretmek için atölyeler kurulduğunu, metal aksamların bu okuldaki atölyelerde üretildiğini, kumaş malzemesinin ise Osmangazi Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin atölyesinde dikildiğini söylemiş ve bu sözler haber kanallarında “ AFAD standartlarında üretilen 410 adet afet çadırı, tırlara yüklenerek 22 Şubat’ta Bursa’dan deprem bölgesine gönderildiği”ne ilişkin veyanları haber kanallarında gündem oluşturmuştu.

Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderilen eski Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür istifa ettiğini duyurdu. Gür’ün Hatay’a gönderilmesinin ardından Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde yaşanan yolsuzluklar gündeme gelmişti.

Öte yandan; Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’un çadır skandalı ile ilgili açıklama yapmıştı: aktardıkları özetle şöyle:

“Bu kez çadır skandalına çocuklar ve okullar da alet edildi. Maalesef öğrencilerimiz de suç ortağı yapıldı, öğretmenler de öyle. Bursa Milli Eğitim Müdürü ve Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 22 Şubat tarihinde Bursa’da 410 çadırın meslek lisesinde üretildiğini ve bölgeye gönderildiğini söyledi. Bunu da bir reklam filmiyle paylaştılar, ilan ettiler. Oysa işin gerçeği bu değildi. Bursa’da üretilen tek bir çadır olmadığı halde bir okulda üretildiğini söyledikleri çadırı Gaziantep’ten Bursa’ya getirip kolilerin üzerine, çadırların üzerine MEB logosu yapıştırıp daha sonra tekrar tırlara, kamyonlara yükleyip bölgeye göndermişler ve ‘bu çadırları biz ürettik’ demişlerdir. Olayın gerçeğini biz araştırdıktan sonra kamuoyuna ilan ettik, paylaştık. 7 Mart’ta yapmıştık biz açıklamamızı. Bugün Milli Eğitim Bakanlığından bir açıklama geldi. ‘Biz bu çadırları üretmedik, biz onları satın aldık’ demiyorlar. Halktan özür dilemiyorlar. ‘Biz ürettik bu çadırları. Bakın kanıtı budur’ da diyemiyorlar. Çünkü üretmediler. Tamamen konuyu saptırarak bugün de içine yalıtım, kontrol gibi ifadeler koymuşlar ve bir soruşturma başlattıklarını ilan etmişler. Şimdi soralım. Soruşturmayı başlatanlar kendilerini de acaba o suç ortağının bir paydaşı olarak soruşturma içine dahil etmişler mi? Bu Milli Eğitim Bakanından habersiz mi yapılmış tüm bunlar? Milli Eğitim Bakanlığı, AFAD ve birlikte bir çevrimiçi toplantıda her hafta bin çadır göndereceğini, meslek liselerini üretileceğini ilan etmedi mi? O çadırlar üretilmeyince bu çadırların satın alındığından haberi yok mu? Tüm bunlar olurken okullara gönderilen çadırlar için üretilsin diye gönderilen ödenekler, üretilemeyince satın almaya yönlendirildi. Şimdi bunun kayıtlarını paylaşmalarını istiyoruz. Bunlar ne için satın alındı? Satın alma belgeleri nerede? Kaç parti halinde geldi? Biz bir defa olmadığını biliyoruz. Sadece Gaziantep’ten gelmediğini biliyoruz ve daha sonra diğer kamyonlarla yine bölgeden başka illerden getirdikleri o çadırların burada logolar yapıştırdıktan sonra bölgeye sevk edildiğini de biliyoruz.
Biz tam sayıların açıklanmasını da bekliyoruz. 410 çadırı resmi olarak sitelerinde ilan etmişlerdi. Toplamda ne kadar çadır gitti? Hâlâ insanların çadıra ihtiyacı varken bölgeden buraya çadır nakillerinin kaç defa olduğunu, bu kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını, açıkçası bütçenin ne olduğunu, kimlerin satın aldığını, tamamını biz milletin bakanlığının paylaşmasını istiyoruz. Bursa ile sınırlı olmadığını biliyoruz. Daha geniş bir etki alanı olduğunu biliyoruz, 11 il iddiası var. Bu iddiaya da cevap vermelerini bekliyoruz. Gerçekten meslek liselerine ve tüm okullarda öğretmenlerimiz büyük bir özveriyle çalıştılar. Halk kendi yaralarını sarmaya çalıştı zaten. Bu süreçte devletin o içi boşaltılmış kurumları ne yazık ki liyakatsiz kadrolar tarafından pasifize edildiğinden halkla birlikte öğretmenlerle eğitimciler de büyük bir özveri gösterdiler. Tüm bu iddialar, bizim iddialarımız yalanlanmadı ama hâlâ arkasındayız.
Bin kilometrelik bir mesafeden söz ediyoruz. Her bir parti için gönderilen sevkiyat için 4-5 günlük bir kayıp var. Her biri için gelmesi, burada logoların yapıştırılması, tekrar onların nakledilmesi her biri için 4-5 günlük kayıp diyebiliriz.
Reklam
Başta Mahmut Özer olmak üzere, Milli Eğitim Bakanlığında bu suça karışanlar istifa etmelidir. Ülkenin böyle bir alt üst döneminde sadece kendi reklamlarını yapmak için günlerce soğukta sokakta bıraktılar insanları. İmkanları bütün halk hep birlikte seferber etmişken onlar reklam derdine düştüler. 7 Mart’ta da söyledik, bu bir suç duyurusudur dedik. Sadece bir soruşturmayla birkaç okul yöneticisi ya da Bursa İl Milli Eğitim Müdürüne mal ederek bu soruşturma kapatılmalı, tamamı halkla paylaşılmalı, kamuoyu bilgilendirilmeli ve bu skandalın arkasından Mahmut Özer istifa etmeli.
MEB’in çadır üretimi birkaç gün önce daha yeni başladı. Üretimi biten bir çadır yok. Kumaşların kesildiğini gösteren reklam filmleri kurgudan ibaret. Sadece bu filmi çekmek için kurgulanmış. Henüz bu aşamaya gelinmedi Bursa’da. Dahası var. Uyku tulumları da yine bir başka bölgeden getirildi. Hem de Bursa’ya çok uzak başka bir şehirden. Biz bakanlığın kendisinin açıklamasını istiyoruz, biliyoruz ama bu iddiayı da lütfen onlar ortaya koysunlar. MEB pandemi döneminde de Bursa’da okullarda maske üretiyoruz diye açıklamalar yapmıştı. Ancak maske de üretmemiş, satın aldıkları maskelere logo basmışlardı. Yine pandemi döneminde ‘hijyen kiti ürettik’ dediler. Hatta çok ciddi rakamlar paylaştılar. Ancak bir tane bile üretilmediğini biliyoruz.
Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünde de tuz koktu. Artık üzerini örtemiyorlar. Bursa İl Milli Eğitim Müdürü tam bu süreçte Hatay İl Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirildi.”

Kategori:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.