Sahte belgeci sayılma usulleri sadece sahtecilik yapan şirketi bağlamalı!

Published on:  /   Yorum yapılmamış

2003 yılında hayata geçen 4811 sayılı kanun haricinde çıkarılan 5 adet vergi ve matrah artırımı düzenlemesinin, derde derman olmadığının altını çizen Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ‘Şirketlerin vergi ve matrah artırımı konusunda yaşadığı zorluklara ivedilikle çözüm bulunmalıdır.’ dedi.

Sahte belgeci sayılma usulleri sadece sahtecilik yapan şirketi bağlamalı!

Artık iş insanlarının, şirketin mi var! Derdin mi var! Noktasına taşıyan, mağduriyet yaratan düzenlemelere bir son verilmesi gerektiğini vurgulayan Araştırmacı yazar Hüseyin Demir, ’İnternetten Düşünün ki! Ürün, mal veya hizmet alınan şirketlerden biri incelemeye alındığında defter, belge ibraz etmez ise, sahte belge kullandığı tespit edilirse, sahte belge düzenlediği sonucuna varılsa, adresinde bulunamasa vb. birçok durum da bu şirketten mal alan, hizmet alan tüm şirketler bu şirketin yaptığı usulsüzlüklerden haksız yere etkilenmekte hatta ceza almakta, her ne kadar banka kanalı ile ödeme yapılsa dahi, kargo ve benzeri fişleri gösterseniz dahi, değişik evrak ve belgeler sunsanız dahi vergi iadeleri ve mahsuplarınızı artık dört kat teminat vererek alabilecek hale duruma düşebiliyor en iyi hal bir kat ceza alacak şekilde kurtulma oluyor diyeceğim o da olmuyor ve inceleme yapan kişi düzenlediği raporda şirketiniz için sahte belge kullandı şeklinde yazarsa, şirketin yönetim kurulu üyeleri ceza davasında yargılanma ile karşı karşıya kalabiliyor. kısacası şirket özel esaslar denilen kara listeye alınabiliyor. Kara listeye alınmak çok kolay çıkması hiçte kolay olmadığını mahkemeye gidilip mali idare KDV iadesi ve mahsup için yürütmeyi durdurma (yd) kararı veya özel esaslardan çıkarılma kararını alınsa dahi Mali İdare, özel esaslardan çıkarılma konusunda verilen mahkeme kararına rağmen KDV iadesinde halen (KDV Genel Tebliği Özel Esasları uygulayarak) yüksek (dört kat) teminat mektubu istenmesi ile karşı karşıya kalınabiliyor olması şirketlerin çok zor duruma düşürüyor ve ticaretin aksamasına şirketlerin büyük zararlar etmesine neden olduğu için ivedilikle çözülmesi gereken bir sorundur. ’dedi.

4811 sayılı kanunu içeren vergi affı ve matrah düzenlemesi hayata geçirilmeli!

Son 20 yılda 6 adet matrah ve vergi artırımı düzenlemesi çıktığını belirten Araştırmacı yazar Hüseyin Demir,’2003 yılında hayata geçen 4811 sayılı kanunu içeren vergi ve matrah düzenlemesi haricinde yargının yükünü azaltan, ticaretin önünü açan başka bir düzenleme yapılmamıştır.

Çıkarılan 5811 Sayılı Kanun, 6111 Sayılı kanun, 6736 Sayılı Kanun, 7143 Sayılı kanun en son 7326 Sayılı kanunların içeriği şirketlerin ve yöneticilerinin haksız yere mahkeme kapılarına gitmelerine ve alınan cezaların bertaraf olmasına derman olmamıştır.

Ticaretin önünü açmak, şirketleri haksız yere uğraştıran ve haksız cezalar almaları neden olan nedenleri ortadan kaldırmak, yargının yükünü azalmak için 4811 sayılı kanunu içeren vergi affı ve matrah düzenlemesi ivedilikle hayata geçirilmelidir. Şirketlerin haksızlığı uğramasına neden olan yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli ve gerekli yasal düzenlemeler ivedilikle hayata geçirilmelidir. ’dedi.

Kategori:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.