Mv. Tülay Hatimoğulları’ndan Reyhanlı Katliamı Mecliste araştırılsın talebi

Published on:  /   Yorum yapılmamış

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları; Reyhanlı Katliamının talimatını verdiği iddia edilen Memet Gezer’in, Mahkeme ifadelerinde saldırının bilgilerini defalarca Terörle Mücadele birimine iletmesine rağmen polisin önlem almadığı yönündeki iddiaları ışığında 2013 yılında gerçekleştirilen Reyhanlı Katliamının tüm faillerinin/hakikatin açığa çıkartılması için Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Reyhanlı Katliamının talimatını verdiği iddia edilen Memet Gezer, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadelerinde saldırının bilgilerini defalarca Terörle Mücadele birimine iletmesine rağmen polisin önlem almadığını iddia etmiştir. 11 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı’da 53 yurttaşın hayatını kaybetmesine, 155 yurttaşın yaralanmasına neden olan katliamı planlayan, gerçekleştiren tüm sorumluların açığa çıkartılması için, iddiaları araştırma, sorumluları açığa çıkarma ve ihmali/dahli olan kurum ya da görevlileri tespit etme amacıyla Anayasa’nın 98’inci, Meclis İç Tüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederiz.

TulayHatımoğulları Oruç
Adana Milletvekili

GEREKÇE: Reyhanlı saldırısı davasında mahkum edilen sanık Yusuf Nazik savunmasındaReyhanlı Katliamı’nın talimatını kendisine verdiğini iddia ettiği Memet Gezer, uyuşturucu ticareti suçundan tutuklu bulunduğu ABD’den 30 Haziran 2022’de Türkiye’ye getirildi. Reyhanlı Katliamı davasını karara bağlayan Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne çıkarılan Gezer, 7 Temmuz 2022’de “kasten öldürme” ve “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçlamalarından tutuklandı.
Basına yansıyan ifadelerine göre Gezer; “katliamı kendisinin planlamadığını, hatta her aşamasında Terörle Mücadele Şube’sine bilgi aktardığını, keşif gezilerinden patlayıcı sevkiyatına, kimin sorumlu olduğundan saldırı günü ve yerine kadar bütün detayları polise detaylıca aktardığını, ancak polisin tüm ihbarlarına rağmen engellenebilecek bir katliamı engellemediğini” söylemiştir. Gezer, KifahMilhim adında Suriye Ordusu’ndaki bir albayla görüşmesinde saldırıya dair ilk bilgileri edindiğini, bunun üzerine Terörle Mücadele Şube’den bir polisle görüşmek istediğini ve kendisiyle irtibat kuran polisin “buihbar yetersiz ama önemli bir ihbar lütfen daha çok bilgi edinmeye çalışın” dediğini ifade etmiştir.
Gezer ifadelerinde; katliamın Ankara ve Konya’da yapılacağı yönünde planlar yapıldığını hatta Ankara’da Kocatepe Camii civarında bombalı saldırının planlandığını, bununve keşif için Ankara’ya gidileceğinin bilgisini polise verdiğini ancak polisin bu istihbarat doğrultusunda hareket etmediğini söylemiştir. Patlayıcı dolu aracın Kocatepe’ye girememesinin ardından aracın Antakya’ya getirildiğini ve yakın olduğu için de Reyhanlı’da patlatıldığını ifade eden Gezer; Ankara’ya keşif için gidecek dört kişiyle buluşmadan önce polise haber verdiğini ve polislerin bu kişilerin görüntülerini almasını sağladığını, saldırının Reyhanlı’da yapılacağını öğrendiğinde ise polise son kez bir ihbarda dahbulunduğunu ifade etmiştir.
Hakimin Gezer’e saldırıyla ilgili polisi kaç defa aradığını sorması üzerine Gezer, “Onlarca kez aradım. Patlayıcıların sevkiyatı için kullanılan tekneyi de arabaya yüklenecek patlayıcılar için gidilen kaportacıyı da polise bildirdiğini, patlayıcıların altı seferde sevk edildiğini ve her sevkiyat öncesinde de polise haber verdiğini” belirtmiştir.
Reyhanlı Davasının pek çok duruşmasında sanıkların ismini verdiği Heysem Topalca, Niğde’deki IŞİD davası iddianamesinde; “Adana’da roket başlıkları ile birlikte yakalanan, El Kaide ve El Nusra’ya sürekli mühimmat temin eden, Reyhanlı’da patlama günü postanenin ve Belediyenin önüne beyaz renkli aracın bırakılmasını sağlayan kişi” olarak geçmesine ve Cilvegözü Sınır Kapısındaki patlamayla ilgili açılan davada sanık olmasına rağmen Reyhanlı davasında sanık olmadı.
Reyhanlı davalarının müdahil avukatlarından Sevinç Hocaoğulları, “bombaların araca kimin tarafından yükleneceği dahi bilinirken gerçekleşen bir katliamdı… Yargı, hem soruşturma hem yargılama aşamasında kamu görevlilerinin sorumluluğunun araştırılmaması çabasındaydı. İki dava açıldı ama Emniyet mensuplarının ve istihbaratın sorumluluğunu, görevi ihmalle sınırlamak mümkün değil. Saldırganların bomba düzeneğini Suriye’den ne zaman, hangi sınır kapısından geçireceğine dair ayrıntılı istihbarat vardı”dediği Reyhanlı ana davası iddianamesi, o dönem savcı olan sonra ise MİT tırları davasının tutuklu sanığı olan Özcan Şişman hazırlamıştı. Şişman’ın tanık olarak dinlenmesi talebi ise mahkemece reddedildi.Şişman, HSYK raporunda “ihbarı değerlendirip saldırıyı önlememekle” suçlansa da yargılandığı MİT tırları davasında Reyhanlı davasıyla ilgili açıklama yapmasına rağmen mahkeme, Reyhanlı davasında tanıklık etmesini istemedi.
Tüm bu verilerden hareketle 11 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı’da 53 yurttaşın hayatını kaybetmesine, 155 yurttaşın yaralanmasına neden olansaldırıyı planlayan, gerçekleştiren tüm sorumluların açığa çıkartılması için, iddiaları araştırma, sorumluları açığa çıkarma ve ihmali/dahli olan kurum ya da görevlileri tespit etme amacıyla Anayasa’nın 98’inci, Meclis İç Tüzüğünün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ve talep ederiz.

Kategori:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.