Türkiye’nin yaşadığı mülteci sorununa hükümmetin çözüm bulması, entegrasyonu sağlaması gerektiğini vurgulayan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay, “Türkiye’nin entegrasyon sorunu var. AKP Hükümeti ilgilenmiyor.” Dedi.
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, haftasonu Arsuz’da halkla buluştuğu mahalle toplantılarında, halkı dinledi.
Sıcak ve samimi yaklaşımlarla karşılanan Hatay Milletvekili Barış Atay, Arsuz’un Hatun, Şarkkonak ve Nardüzü mahallelerindeki gezi ve toplantılarında; Belediyecilik sorunları, yönetim anlayışındaki eksiklikler, Arsuz daki mezarlıklara yapılan saldırılar, müleci sorunu sohbetin gündemini oluşturdu.
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, AKP ve CHP meclis siyasi partiler, Suriyeli mültecileri bir pazarlık unsuru olarak kullandıklarına dikkat çekerek “Mesela CHP’li bazı belediye başkanları diyor ki “Suriyelilere yardımı kestim” Bu bakış açısı da yanlış.
AKP’nin oy devşirmek ya da konsolidasyon yapmak için “siz mülteci düşmanısınız” diye bizi yaftalaması da yanlış. Biz olaya nasıl bakacağız uluslararası mülteci hukukuna göre yanı başımızda bir savaş varsa oradan insani sebeplerle kaçıp gelmiş herkesin barınması bir zorunluluktur.
“Entegrasyon sorunu aşılmalı”
Tabii bunun şartları var. Savaştan kaçan bu insanların hepsini kapsayacak olan içinde okulu, hastanesi, askari düzeyde yaşamsal şartlarının oluşturulması gerekir. AKP bunu yapıyor mu? Yapmıyor. 5 tane mülteci kampı var. Otuz bin kişi oraya toplamış Geriye Kalan dört yüz elli bin kişi sokakta insanlık dışı koşullarda yaşıyor. Hepimiz insanız, belli bir zaman sonra insanların sinirleri zayıflıyor yıpranıyor. Bir yandan iktidara gücümüz yetmediği için hedefimizi onlara doğru çeviriyoruz. Ama bu savaş onların suçu değil, hatta bizim daha çok suçumuz. Eğer Suriye’de bir savaş varsa en büyük sebeplerinden birisi de biziz. Bizim hükümetimiz.
Sonuçta Biz de şunu söylüyoruz: Suriyeli mülteciler açısından bu savaşın bitirilmesi gerekir.
Savaşın bitirilmesinden sonraki süreçte Suriyelilerin doğru bir şekilde; Tabii bu Suriye hükümetinin de vereceği bir karar. Kendi ülkelerine güvenli dönüşün sağlanması. Ama bu saatten sonra burada kalmak isteyene, işini gücünü kurmuş evlenmiş 5 yıldır burada yaşayan insanı da böyle bir durumda da hiç kimse kimseyi zorla gönderemez. Mahallelerde ev kiralayacak olan Suriyeliler’in arasına cihatcılar gizlenmiş olabilir. Mahallelerimizde yer kiralamak isteyenleri tanımaya çalışın. Onlarla sohbet edin. Kiraya verdiğiniz kişileri yakından tanımak için oturup onlarla sohbet edin. Mülteciler ile cihatçıları ayırmaya çalışın. Birçok cihatçı gerçekten mülteci olanların arasına saklanıp mahallelerimizde yer kiralamaya çalışıyor. Bunlara da eviniz barkınız varsa kiraya vermeyi düşünüyorsanız. Kim ve nasıl olduğuna karar verin. Ondan sonra yaklaşımınızı sergileyin. “Bu insanlar düşmanımızdır” şeklinde yaklaşmak doğru değildir. Suriyelilerle bir entegrasyon yaratılmak zorunda. Aslında biz bu konuda şanslıyız. Kökenimiz kültürümüz birbirine benzer.Yani bir çoğunuzun ailesinin kökü Suriye’de zaten.”
TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, bu konuda toplumun mülteciler konusunda biraz daha hoşgörülü olması gerektiğine vurgu yaparak akılcı, gerçekçi, siyaseten anlayışa sahip olan insanların persvektifi ne ise oradan diyalog kurmak gerektiğine işaret etti.
“Hükümet bu insanlarla ilgilenmiyor”
Antakya’da ne yazık ki gördüğüm şu. Hükümet eliyle resmen oluşturulmuş yeni mahalleler var. O mahallelerde neredeyse hepsi Suriyeli mülteciler yaşıyor. Bu insanların entegrasyonu da çok büyük sorun oluşturmakta. Çünkü hükümet bu insanlarla ilgilenmiyor. Bu insanlar ayrı mahallelere yerleştirildikleri için de halk kendi arasında entegre olamıyor. Zaman zaman gelişebilecek durumlarda iki toplumun arasında düşmanlık gittikçe artabiliyor.” şeklinde konuştu.
“Irkçı dili reddetmeli, suça karşı otak cephe almalı ve aklı selim davranmalıyız”
İki toplumun arsındaki düşmanlığın artmasında medyanın da çok büyük etkisi var. Bu ülkede cinayetler, hırsızlık tecavüzler, olayları Suriyelilarin gelmesi ile artmadı. Bu ve benzer olaylar Suriyelilerden önce de vardı.
Bizim bu ırkçı dili şiddetle red etmemiz, suça karşı kim olursa olsun ortak cephe almamız, Suriyelilerle ilgili de aklı selim davranmamız ve ona göre hareket etmemiz gerekir.” Dedi.
Söz alan bir mahalle sakini de “Sayın vekilim bu sizi de bizi de aşar. Bu dil, din, ırk hiç bir şey fark etmez. Biz insanız. Bizim asgari ücretimiz ne olmalı. Vekilimiz ne kadar almalı. Biz nasıl yaşamalıyız. Suriye’den gelmiş. Buarada çok ekmek var ki gelmiş. Hoşgelmiş. Maaşların, eğitim sisteminin iyileştirilmesini istiyoruz. Çocukların eğitim masrafını asgari ücret karşılamıyor. Biz bunları konuşalım. Benim çocuklarım üniversite okudu. İhtiyacım yok. Ama 80 milyon insan benim torunum, evladım” diye yakındı.
Haftasonu Arsuz’da halkla buluştuğu mahalle toplantılarında, sıcak ve samimi karşılanan Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Barış Atay, halkın belediye ile ilgili sıkıntılarını da dinledi.
“Belediyecilik hizmeti alamıyoruz”
Arsuz’da Hatun, Şarkkonak ve Nardüzü mahallelerindeki gezi ve toplantılarında halk, “Arsuz Belediyesi ve Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin belediyecilik hizmetletini yetersiz bulduklarını” “Büyükşehir elini taşın altına koysun. Pencere kapı açamıyoruz. Yol sorunu yaşıyoruz.” Şeklinde dile getirdiler.
Milletvekili Barış Atay, Yöre sakinlerine ben sizin adınıza dilek ve şikayetlerinizi Başkanlara iletirim. Önemli olan sizlerin seçmen olarak Belediyeye gönderdiğiniz meclis üyelerine ve yerel yönetimin temsilcilerine mahalle baskısı oluşturmanızdır. Belediyecilik hizmet işidir. Sizlerde hakkınızı arayın. Sorunların çözümüne kadar takipçi olun” dedi.
“Mezarlıklara saldırıların failleri bulunsun”
Geçen yıl Arsuz’da mezarkıklara ayapılan saldırıların ardından yaklaşık 5-6 ay önce Nardüzü, Hatun ve çevre mahalle mezarlıklarına da saldırıların yapıldığını dile getiren Arsuzlular, yaşanan gelişmelerden Arsuz Kaymakamı ve Güvenlik güçlerinin bilgisi olduğunu belirterek yaşanan bu duruma “medyaya yansımasın” şeklinde yaklaşımları ile karşılaştıklarını TİP Milletvekili Barış Atay’a ilettiler. Arsuz halkı, yaşanan saldırıların ardından faillerin bulunup bulunmadığı, cezalandırılıp cezalandırılmadığı konusunda da resmi makamların kendilerini bilgilendirmesini beklediklerini ifade ettiler.