Kilis 7 Aralık Üniversitesi Genç Tema Vakfı Topluluğunun Kilis’te “düzenlediği Üçgen Prizma (Greçka) konulu seminerine konuşmacı olarak katılan iş adamı ve Herbalist Recep Ekinci konuşmasına, konferansa dinleyici olarak katılan Kilis Valisi Recep Soytürk (İskenderun Eski Kaymakamı), Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.Mustafa Doğan Karacoşkun, Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr.Abdurrahman Çetin, Atabder Tıbbi Bitkiler Dernek Başkanı Prof.Dr. Nazım Şekeroğlu ve Kilis Baro Başkanı Av. H. Muammer Fazlıağaoğlu ile sevgili öğrenciler ve ailelerine, saygı ve sevgilerini sunarak sözlerine başladı.
Konferans sonunda katılımlarından dolayı Kilis Valisi, Recep Soytürk ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun tarafından Recep Ekinici’ye katılım ve katkılarından dolayı takdir belgesi takdim ettiler.
Recep Ekinci bu konferansa katılmaktaki amacının; Türk kadın ve ailelerine karabuğday yetiştiriciliği ve sağlıklı beslenme sosyal sorumluluk projesine katkı sağlamayı amaçladığını, karabuğdayın Kilis’te ilk ekiminin gerçekleşmesi için de küçük bir çuval Karabuğday tohumu hediye ederek konferansını tamamladı.
KARABUĞDAY (GREÇKA) cinsinin anlatıldığı seminerde konuşan Ekici, ekmek tüketiminde toplumun tercihinin yüksek olduğunu dile getirdi.
Ekmeğin ham maddesinin buğday olduğunu hatırlatan Recep Ekici, “sağlığımıza, hayvanımıza ve toprağımıza faydalı olan KARABUĞDAY’ı yetiştirelim ve tüketelim. KARABUĞDAY’ı canımız, malımız için çok önemsiyorum.” diye konuştu.
Karabuğday’ın insan sağlığında önemli bir besin olduğunu vurgulayan Recep Ekici’nin anlatımıyla Karabuğday:
KARABUĞDAY NEDİR?
Karabuğday tohumları keskin 3 kenarlı ve üçgen prizma şeklindedir. Karabuğday, buğday olmayıp, doğal bir BULGUR’dur.
Değirmende herhangi bir işlem görmeden yemeklerde doğrudan bulgur olarak kullanılır. Hatta değirmende un haline getirilmeden mikserde hamur haline getirilebilen bir hububattır.
Bunların da ötesinde hamurun herhangi bir maya veya katkı maddesi ilave edilmeksizin, kendi kendine mayalanma özelliğine sahiptir.
Hububatların en değerli kısımları, dış kabuğu (kepek), ruşeym (embriyo) karabuğday ham işlenmeden kullanıldığından, dış kabuğu ve embriyosu ile birlikte yenmektedir. Bu da E vitamini ve B vitamini olarak karabuğdayı insan sağlığı açısından daha değerli kılmaktadır.
Endosperm (Amiloz, Amilopektin) nişastadan oluşur.
Kısacası tohum, yaprak ve çiçeklerindeki mineral, vitamin ve proteinler karabuğdaya sihirli bir bitki özelliği kazandırmaktadır.
KARABUĞDAY, DENİNCE AKLA GLUTENSİZLİK GELİR
Tüm tahıllarda, karabuğdayda ve tahıl benzeri ürünlerde GLUTEN bulunur. Ancak GLUTEN karabuğdayda kimyasal olarak bağlı bulunur.
Bu sayede karabuğday mamulleri yendiği zaman vücutta bir reaksiyona girmediğinden; karabuğday Gluten bulunmayan (Çölyak hastalığını tetiklemeyen) bir ürün olarak tanımlanmıştır.
Karabuğday tanesinin % 73.5’i ni nişastadan bu nişastanın da % 33.5’i dirençli nişastadan oluşur (Skrabanja ve ark. 1998). Dirençli nişasta içeren gıdaların glisemik indeksleri genellikle düşüktür (Skrabanja ve ark. 2001). Düşük glisemik indeksli diyetlerin kan şekerini düzenlediği, obeziteyi önlemeye yardım ederek kalp hastalık riskini azalttığı (Çiftçi ve ark. 2008) göz önüne alınınca karabuğday; bazı kronik hastalıkların tedavisinde de kullanılabilir (Live Zhang,2001).
Karabuğday dengeli bir aminoasit kompozisyonu içermektedir. Vitaminler, mineraller, çoklu doymamış esansiyel yağ asitleri, steroller, flavanoidler ve fagopyratol ile fonksiyonel gıda üretiminde önemli bir gıda kaynağıdır. Karabuğdayın içeriğinde bulunan bazı fonksiyonel bileşenler, yüksek kan basıncı azaltarak kolesterol düşürücü, kan şekerini kontrol edici ve kanser riskini önlemek gibi insan sağlığına önemli faydaları vardır (Atalay, 2012).
Rutin ve quercetin karaciğeri toksinlerden arındırır. Cholin P vitamini kılcal damar sağlığını korur, hemoroid, varis tedavi edici magnezyum, şeker hastalığını önler.
Bitkinin taneleri, unu, yaprak ve genç sürgünleri de sebze olarak tüketiliyor. Taneleri Doğrudan pilav, çorba, dolmalarda, kısır vb. yapımın da kullanılırken taneden elde edilen un saf yada diğer unlarla karıştırılarak ekmek, makarna, erişte, bisküvi, kek, kurabiye, poğaça gibi unlu mamullerde, puding, pasta gibi tatlılarda, dondurma külahı yapımında, etli ve sebzeli yemeklerin yanında garnitür olarak da kullanılmaktadır.
Ayrıca taneleri bira, sirke, likör ve ispirto yapılabilmektedir.
Çölyak hastalığında tek tedavi yöntemi ömür boyu sürdürülmesi gereken glutensiz diyet uygulamasıdır. Glutensiz diyette buğday, arpa ve çavdar unu içeren her türlü besin (FODMAP kısa zincirli karbonhidratlar) maddesinin yenilmesi sakıncalıdır.
Çölyak hastalarına alternatif bir ürün olarak ön plana çıkan karabuğdayın besin öğeleri, biyoaktif bileşenleri, sağlık üzerine olumlu etkileri ve fonksiyonel özellikleri üzerine yapılmış bilimsel çalışmalar mevcuttur. Karabuğdayın en olumlu özelliği gluten bulundurmayan bir etkiye sahip olmasıdır.
Aslında karabuğdayda da eser miktarda gluten bulunur, gliadin bulunmaz.
Teknik olarak bütün tahıllarda ve tahıl benzeri ürünlerde gluten bulunmaktadır. Ancak gluten karabuğday da kimyasal olarak bağlı bulunur ve bu sayede tüketildiği zaman vücutta bir reaksiyona girmemektedir.
Bunun sonucu olarak karabuğday gluten bulundurmayan bir ürün olarak tanımlanmaktadır.
Down sendromlu ve otistik çocukların hububat olarak (glutensiz besin olarak) KARABUĞDAY ve mamullerini tüketmelidirler.
KARABUĞDA’IN İNSAN SAĞLIĞININ DIŞINDA ÇEŞİTLİ KULLANIM ALANLARI VE FAYDALARI
Karabuğday küçük ve büyükbaş hayvan ile yumurta tavukçuluğunda yem olarak kullanılmaktadır. Çeşitli araştırmalarda, yem karışımlarına 1/3 oranında ilave edilebileceği belirtilmiştir.
ALTIN SARISI TAVUK YUMURTASI ELDE ETME AMAÇLI KULLANIM
Karabuğday (çiçeklerinde ve tohumlarında) yoğun olarak A vitamini, lutein ve pigment bakımından çok zengin bir bitkidir. Karabuğday çiçeği ve kırıntı tohumları tavuklara yem olarak verildiğinde, tavukların ve yumurtaların besin değeri A vitamini, luteinin ve antioksidan açısından daha zengin olacaktır. Yumurta sarıları da ALTIN SARISI olacaktır.
TOPRAK SAĞLIĞINA ETKİSİ
Karabuğday, sürdürülebilir tropikal ürün sistemlerinde kullanmak için çok potansiyelli nemi seven, ılıman iklimi seven bir bitkidir. Karabuğday bin yıldır tohumluk bitki olarak yetiştirilmiştir. Tohumdan çiçeklenmesi 4-5 hafta süren, yetişme dönemi kısa olan yeşil gübre ürünlerinde tavsiye edilen bir üründür. Yabancı otları bastırmak, toprağı erozyondan korumak, faydalı böcekleri cezbetmek ve toprağın organik maddesini muhafaza etmede kullanılır. Karabuğday aynı zamanda kök bölgesinde ki bileşenlerle fosfor mevcudiyetini artırır (Valenzuela ve Smith, 2002)
TOPRAK YAPISINA KATKILARI
YÜZEY TOPRAK EROZYONUNU ÖNLER
Karabuğday köklerinin saçak kök ve çok saçaklı oluşu nedeniyle toprak yüzeyini su ve rüzgâr erozyonuna karşı korumaktadır.
FİTOREMEDİYASYON (Hiperakümülatör)
Karabuğday iyi bir hiperakümülatör bitki olarak, topraktaki ağır metalleri (kurşun) kökleri vasıtasıyla alarak, kök ve dallarında oluşturduğu enzimler aracılığı ile bozuluma (zararsız hale) uğratarak, faydalı hale dönüştürürler. (Alev KULAÇ, Çevre mühendisi doktora tezinden)
KARABUĞDAY KABUĞUNDAN YASTIK YAPIMI
Karabuğday kabuğunda rutin, orientin, vitexin, kuverstin, isovitexin, andisoorientin, selüloz, flavonid içermektedir.
Bu özeliklerin yanı sıra kabuktaki aromatik uçucu yağlar sayesinde iyi bir yastık olma özelliği gösterir.
Yapılan araştırmalarda iyi uyku, için boyun fıtığı ve baş ağrıları için ideal bir yastık özelliğine sahip olduğu belirtilmiştir.
BAL ÖZÜ BİTKİSİ OLARAK ÖNEMİ
Karabuğday birçok ülkede bal üretimin de nektar kaynağı olarak da kullanılmaktadır. Özellikle 2. ürün olarak yetiştirildiğinde çiçeklenme dönemi diğer nektar kaynaklarının azaldığı zamana rastladığı için arıcıların önemli bir ihtiyacını karşılamaktadır. Ayrıca çiçeklenme döneminin 30 günden fazla sürmesi arıcılık açısından avantajdır. Saf karabuğday balı koyu renklidir.
KARDEŞ BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİ – Conporion Planting
Kardeş bitki yetiştiriciliği son yıllarda özellikle organik tarım alanlarında hayli yaygınlaşmakta. Comporion planting denen bu yöntem; toprağın besin değerini artırma, zararlı böcekleri kovma, yararlı ( arı) böcekleri bölgeye çekme, topraktaki ağır metalleri absorbe etme, topraktaki nematodları (mikroorganizma kurtçuklar) ve lavralarını yok etme amacını taşımaktadır. Karabuğday bitkisinin köklerinde ve yapraklarında polythienyl denen fito kimyasallar salgılanmaktadır.
İNSEKTİSİT (Haşerelerle Doğal Mücadele İlaçları)
Doğal dengeye zarar vermeden insan sağlığını korumak amacıyla, zararlı haşere ve böcekleri öldürmek için, organik bitkilere ilaç olarak atmak için, doğal insektisitler kullanılır. Karabuğday yaprağı, domates yaprağı, patates yaprağı ve kadife çiçeği yapraklarında yoğun olarak ALKOLOİDler bulunur. Bu bitkilerin (karabuğdayın) yaprakları toplanıp kıyılarak, suda fermente olması sağlanır. Elde edilen sıvı seyreltilerek, sebze ve meyvelere koruyucu insektisit ilaç olarak atılır.