Suriye’de iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan kadınlar, Sivil Toplum Örgütleri ve Medya temsilcilerinin katıldığı atölye çalışmasında Antakya’da buluştu. Kadın Çalışmaları Derneği ve UN (Birleşmiş Milletler) Women işbirliğiyle düzenlenen “Mülteci kadınlara yönelik şiddete karşı medya dilini ve zihniyetini değiştirmek” konulu atölye çalışmasında, gazeteciler ve mülteci kadınların karşılıklı diyaloglarında beklentiler dile getirildi.
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, Yuva Derneği, Mor Dayanışma Derneği, Yeşilpınar Kadınları Derneği, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’den kadın yöneticilerin katıldığı etkinlik Kadın Çalışmaları Derneği ve UN (Birleşmiş Milletler) Women işbirliğiyle Savon Otel’de yapıldı.
Atölye çalışmasında gazeteciler ve sivil toplum kuruluşlarıyla buluştu, medya ve sivil toplum kuruluşları karşılıklı beklentilerini dile getirdi.
Mülteci kadınlar, Suriyelilerle ilgili haberlerin yapılırken sözcüklerin doğru ulanılmasını, tek taraflı haber yapılmamamsını, mağdurların da bakış açılarını yansıtacak haberlere yar verilmesini ve bu doğrultuda toplumu bilgilendirmelerini istedi.
Gazeteciler ise; mültecilerin kendilerini ifade etmesini, yaşanması muhtemel gelişmeler hakkında bilgi verilmesinin doğruları yansıtmak açısından önemli olduğuna dikkat çekerek “sizler anlattığınız ve konuştuğunuz kadar bizler olayları, beklentilerinizi dile getirebiliriz” dediler.
Kadın Çalışmaları Derneği ve UN (Birleşmiş Milletler) Women işbirliğiyle düzenlenen atölye çalışmasında konuşan proje yöneticisi ve iletişim uzmanı Dr. Pınar Yıldız, “Bütün mesele karşılıklı diyalog kurmaktır. Karşılıklı diyalog, ayrımcılığı önlemede en önemli unsur. Sorunların çözümü için kolektif diyalog ve kollektif bir mücadele etkili olacaktır. Bu bağlamda STK’lar ve gazeteciler, ön yargı ve ayrımcılığı bir kenara bırakarak diyalogsuzluğa çözüm üretmeliler.” dedi.
Medyanın kamuoyu oluşturma ve kamuoyunu yönlendirme gücünün önemine değinen Projenin İletişim uzmanı Dr. Pınar Yıldız, ise, “medya sorunların gidermesinde, toplumun yönlendirmesinde ve bilgilendirilmesinde önemli bir işlevi vardır. Bizler bu işlevin yerine getirilmesi için buradayız. Ayrımcılığa karşı ortak mücadele. Karşılıklı bir diyalog mümkündür.” Dedi.
“Türkiye iki farklı entegrasyon çalışması yapmalı”
Atölye çalışmasına katılan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Hatay Ofisinden Çiğdem Altunok, Türkiye Cumhuriyeti´nden vatandaşlık alan, ülkesine geri dönmeyip, Türkiye´ye kalıcı gözle bakan mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamaya başlaması gerektiğini belirtti. Türkiye’deki mültecilere yönelik iki ayrı entegrasyon modeli uygulanması gerektiğine vurgu yapan Çiğdem Altunok, “mülteci”, “misafir”, “sığınmacı” gibi tanımlamaların da kavram kargaşası yarattığına işaret etti.
“Kadın ve çocuklarla ilgili kazanımlarımızdan ödün veremeyiz”
Derneğin mültecilere yönelik yaptığı çalışmaları katılımcılarla paylayan Kadın Çalışmaları Derneği yönetim kurulu üyesi Saniye Tarihçi, “Sizler kadar bizler de mağduruz. Bu savaşın tek mağduru sizler değilsiniz. Bizler de mağdur durumdayız. Bizler birbirimize karşı saygılı olmak zorundayız. Çünkü sizler ve bizler hem çok farklıyız hem de çok aynıyız. Deneyim ve yaşanmışlıklarla aynıyız, geldiğimiz yerler ise farklı. Siz gerçeği kendinizden, biz ise sizin gerçeğinizi haberlerden biliyoruz. Cumhuriyetin topluma özellikle de kadınlara, çocuk yaşta evliliklere karşı bakış açısından taviz veremeyiz. Bizler kadın ve çocuklar konusunda özellikle de çocuk yaşta evlilikler konusunda taviz vermek istemiyoruz. Bu alanlarda taviz veremeyiz” dedi.
Kadın Çalışmaları Derneği ve UN (Birleşmiş Milletler) Women işbirliğiyle “Mülteci kadınlara yönelik şiddete karşı medya dilini ve zihniyetini değiştirmek” konulu atölye çalışması 14-15 Eylül 2018’de yapılmıştı. 26 Ekim 2018’de gerçekleşen etkinliğin üçüncüsü de önümüzdeki haftalarda gerçekleştirilecek.