Habib-i Neccar Cami Kültür Konaklarından canlı bağlantılı açılış

“Vakıf Kuran Kadınlar” temalı Vakıflar Haftası kapsamında Hatay Valisi Erdal Ata ile beraberindekilerin 08 Mayıs 2018 Salı günü saat 13.30’da Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’ne yapılan canlı bağlantıda kurdelayı kesmesiyle ilimizde son bir yıl içinde restorasyon ve yapımları tamamlanan 11 adet eserin açılışı yapıldı.

Programda ilk olarak Vakıflar Genel Müdürü  Dr. Adnan Ertem’in  ülke genelinde yapılan yatırımlar ve açılışı yapılacak eserler hakkında yaptığı konuşması ile başladı. Genel Müdür Ertem yaptığı konuşmasında, “Kadim geleneğimizin ve medeniyetimizin en müstesna kurumlarından biri olan Vakıflar Kurumu geçmişte olduğu gibi bugünde milletimizin ve insanlığın hizmetindedir. Ecdadımızdan miras aldığımız 50.000’den fazla Vakfı temsil ve idare eden Vakıflar Genel Müdürlüğümüz 7 bölgemizde Restorasyonları tamamlanan 250 eserin açılış töreni için huzurlarınızdayız.Bu pazartesi günü başlayan “Vakıf Kuran Kadınlar” temalı Vakıflar Haftanızı kutluyor, herkese hoş geldiniz diyorum.” dedi

Daha sonra konuşmalarını yapmak üzere kürsüye gelen Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, vakıf kavramının Türkiye ve dünya için her geçen gün önemli hale geldiğini ifade ederek, “Yeryüzünde giderek artan sorunların, zulümlerin, adaletsizliklerin ve bunların sonuçları olarak ortaya çıkan açlık ve sefaletin ortadan kalkması için İslam medeniyetinin en müstesna araçlarından olan vakıflar, 21. yüzyılda insanlığa sunmamız gereken en önemli çözüm yollarımızdan biridir. Zira, İslam medeniyeti daha çok vermek, elinde bir şey kalmayıncaya kadar, hatta gizlice vermek üzerine inşa edilmiştir.” diye konuştu.

İslam medeniyetinde çok önemli bir rol oynayan vakıfların, erkek-kadın ayırımı gözetmeksizin milletin “hayır yapmak” deyince ilk aklına gelen kurum olduğuna işaret eden Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, söyle konuştu: “Batı’nın Ortaçağı’nda kadının adı yokken, bizim kadın kahramanlarımız özgürce kendi iradeleriyle mallarını Allah rızası için vakfetmişler ve asırlar sonra bile bizlere ulaşan muhteşem eserlere vesile olmuşlardır. Tarihimizde mallarını vakfederek, kıyamete kadar isimlerini hayırla andığımız vakıf kuran kadınlar olduğu gibi, ekonomik özgürlüğüne eskisinden daha güçlü bir şekilde sahip olan günümüz kadınlarının da mallarını vakfederek, vakıflar kurduklarına, ülkemiz adına minnet duygularımızla şahit oluyoruz.” dedi

Başbakan YardımcısıÇavuşoğlu, Vakıflar Genel Müdürlüğünün sadece yurt içindeki vakıf eserlerine değil, Osmanlı coğrafyasındaki tüm vakıf eserlerine de el uzatmaya başladığını hatırlatarak, şöyle devam etti, “Bugün itibarıyla, 7 farklı ülkede 49 ayrı restorasyon projesinden bir kısmını bitirmiş, bir kısmının da çalışmaları devam etmektedir.”dedi

Ardından Kürsüye gelen Başbakan Binali Yıldırım  yaptığı konuşmada, vakıfların daima medeniyeti ayakta tutan ve yaşatan değerlerden olduğuna işaret ederek, medeniyetimizin temelinde barış, kardeşlik ve dayanışmanın yer aldığını belirtti.

Binlerce yıllık vakıflara sahip bir medeniyete mensup olmaktan gurur duyduklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, “Yüzyıllar boyunca taklit edilen ancak dünyada bugün bile eşi benzeri olmayan vakıf kültürümüz, bizim en büyük zenginliklerimizden biridir. Millet olma şuurumuzu, sağlam sosyal dokumuzu bu engin kültürel değerlerimize borçluyuz. Milletimizin en bilinen özelliklerinden biri de insanların hatta bütün canlıların faydalanması için yaptığımız fedakarlıklardır.” diye konuştu.

Şehirlerin su ihtiyacını karşılayan, öğrenci okutan, ilmi çoğaltan, sanatları yaşatan vakıfların da mevcut olduğuna dikkat çeken Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:,”Günlük yaşamın her alanına hizmet götüren zengin bir vakıf kültürümüz, anlayışımız vardır. Bu anlayış toplumsal hayatın merkezine sosyal paylaşımı yerleştirmiştir. Vakıf müessesesi özelikle Selçuklu ve Osmanlı devirlerinde çok yaygın hale gelmiştir.Bin yıldır bu topraklarda adalet ve merhamet birlikte hüküm sürmüştür. Vakıf kuran kadınlarımız da o devirlerden itibaren Anadolu’nun ihyasında aktif bir görev üstlenmiştir. Mardin Hatuniye Medresesi, Erzurum Yakutiye Medresesi, Kayseri Gevher Nesibe Hatun Şifahanesi, Sivas Divriği Melike Turan Darüşşifası, Erzincan Tercan Mama Hatun gibi muhteşem vakıf eserleri bunlardan sadece birkaçıdır.”dedi

Son olarak kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı  “Vakıf Kuran Kadınlar” teması ile 07 Mayıs-12 Mayıs 2018’de kutlanan Vakıflar Haftasını kutlayarak sözlerine başladı. Hafta dolayısıyla düzenlenecek etkinliklerin güçlü vakıf geleneğimizin bilhassa da kadınlarımız tarafından kurulan vakıfların daha iyi anlaşılmasına ve yaşatılmasına katkı sağlayacağına inanıyorum  diyen Erdoğan, “Elbette vakıf kurmak, eser inşa etmek bunlar kadar yaşatmak, gelecek nesillere en güzel şekilde teslim etmek de önemlidir. İlk vakıf sahibinin biz kullanıcılar üzerinde hakkı vardır. Her vakfiye aynı zamanda bizlere tevdi edilmiş bir emanettir. Emanete sahip çıkmak ise bizim inancımızın, itikadımızın bir gereğidir. Bu açıdan hepimizin vakıf eserlerine ihtimam göstermesi, onları koruması ve elbette vakıf senetlerine mütenasip bir şekilde kullanması şarttır” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Reccep Tayyip Erdoğan, konuşmasının devamında, “Dünyanın giderek kültürel bir çoraklaşmaya maruz kaldığı şu dönemde, ancak geçmişten gelen bir medeniyet birikimi ve geleceğe ilişkin bir medeniyet tasavvuru olan toplumlar özgünlüklerini koruyabilirler. Bunu başaramayanlar ise milyarları bulan insan toplulukları arasında kaybolup gideceklerdir. Biz, hem kadim bir medeniyet birikimine sahip hem de güçlü medeniyet tasavvurumuzu hâlâ kaybetmemiş bir milletiz. Elbette medyanın, iletişimin, internetin, popüler kültürün bünyemizde yol açtığı ağır hasarların farkındayız. Buna rağmen umutluyuz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü sahip olduğumuz hazine öylesine büyük ve öylesine hacimli ki biraz önce de ifade ettiğim gibi, tüm yağmalara, tüm tahriplere rağmen, hâlâ bizi ayakta tutmaya gücü yetiyor. Medeniyetimizin müdafaası ve ihyası için çözüm teknolojiyle savaşmak değil, teknolojinin imkânlarını kullanmaktır. Arşivlerimizden kütüphanelerimize, müzelerimizden mahalli değerlerimize kadar medeniyetimizin tüm maddi varlıklarını, teknolojinin yardımıyla kayıt altına alıyor, herkesin bilgisine sunuyoruz. Kültür-sanat politikalarımızı, medeniyet tasavvurumuzun lokomotifi hâline dönüştürme konusundaki kısırlığımızı da süratle aşmak durumundayız. Kendi ülkesine, kendi toplumuna, kendi tarihine, kendi medeniyetine, bırakınız destek ve öncü olmayı, husumet besleyen bir kültür-sanat ikliminin bizi götüreceği yer, küresel popüler kültüre teslimiyettir. Yerli ve millî anlayış her konuda olduğu gibi kültür-sanatta da idealimiz olmalıdır. Dünyanın tüm önemli kültür-sanat eserlerinin, buram buram yerli ve millî esintiler taşıdığını görürüz” dedi

Konuşmasının ardından  Cumhurbaşkanımızın talimatıyla canlı bağlantının sonunda Vali Ata ve beraberindekilerin kurdeleyi kesmesi ile açılış gerçekleştirildi.

Toplu açılış törenine Hatay Valisi  Erdal Ata’nın yanı sıra Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Hasan Kaya, Vali Yardımcısı Orhan Mardinli ve Meral Batı Demirbaş, Vakıflar Bölge Müdür vekili Mehmet Yıldıran, İl Jandarma Komutanı J.Alb. Uğur Ertekin, İl Emniyet Müdürü Kamil Karabörk, İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, Antakya Kaymakamı Eflatun Can Tortop, Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci, AK Parti İl Başkanı İbrahim Güler,  Ortodoks Cemati Vakfı Başkanı Fadi Hurigil, Musevi Cemati Vakfı Başkanı Şaul Cenudioğlu, Ermeni Cemati Vakfı Başkanı Cem Çapar, kurum müdürleri ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.