Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Ülkemiz ve coğrafyamız üzerinde sahnelenmek istenen oyunlara, ekonomik araçlarla oluşturulan manipülasyonlara karşı en iyi cevabı; daha çok yatırım yaparak, daha çok üreterek ve daha çok büyüyerek vereceğiz.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr.Faruk Özlü, bir dizi programa katılmak üzere Hatay’a geldi. Aynı gün olarak Türkiye Çelik Sanayi Zirvesine başkanlık etmek üzere Ottoman Otele geçen Bakan Özlü, Türkiye Çelik Sanayi Zirvesini başlattı.
Türkiye Çelik Sanayi Zirvesine Bakan Özlü’nün yanı sıra Vali Erdal Ata, Hatay Milletvekilleri Orhan Karasayar, Adem Yeşildal, Vali Yardımcısı Nursal Çakıroğlu,Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Hasan Çolakoğlu, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Gazi Bilgin, İsdemir Genel Müdürü Tuncer Özcan,Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı İsmet Yalçın, İDÇ Yönetim Kurulu Başkanı Halil Şahin ve Türkiye’nin önde gelen çelik sanayi üretim firmalarının yetkilileri ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri katıldı.
Türkiye Çelik Sanayi Zirvesi Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından başladı.TÇÜD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Hasan Çolakoğlu Açılış konuşmasını gerçekleştirdi.Arkasından TÇÜD Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı açılış konuşması yaparak sözü Hatay Valisi Sayın Erdal Ata’ya bıraktı.
Vali Erdal Ata yaptığı konuşmasında ‘Dünyada demir çelik sektöründe kapasite ve üretim 2000’li yılların başından itibaren küresel ölçekte hızlı bir büyüme eğilimi sergilediğini. Türkiye’de de benzer bir seyir izleyen çelik sektörü son 15 yıllık süreçte hızlı bir büyüme gerçekleştirmiş, 2000 yılında dünyanın en büyük 17. Ham çelik üreticisi olan türkiye 2016’da 8.’liğe yükselmiştir.Ülkemiz çelik sektöründe Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerinin en büyüğüdür. Aynı zamanda Almanya’nın ardından Avrupa’da 2. Sırada yer almaktadır.Demir-çelik sektörü, bölgemizin de lokomotif sektörlerinden biridir. İlimiz ham çelik ve yassı çelik üretiminde Türkiye’de 1. Sırada bulunmaktadır. İskenderun Körfezi (Osmaniye dahil), ülkemizin 51,5 milyon tonluk üretim kapasitesinin %32.4’üne sahiptir.İlimizde kurulu 7 adet çelikhanenin çelik üretim kapasitesi yaklaşık 13.4 milyon ton civarındadır. Türkiye’nin 2017 yılında ham çelik üretimi 37.523 milyon ton olup, %20’sine karşılık gelen 7.536 milyon tonu Hatay’da üretilmiştir. Yassı üründe ise 2016 yılında ülkemizin üretimi 10.2 milyon ton olup, %55’ine karşılık gelen, 5.5 milyon tonu Hatay’da üretilmiştir.” dedi.
Konuşmasının devamında Vali Ata “Zatıâlinizin teşrifiyle gerçekleştirdiğimiz çelik zirvesi için ilimizi seçmiş olmanız bizi onurlandırmış ve ziyadesiyle memnun etmiştir. İlimizin çelik üretimine katkısı ve çelik sektöründeki yeri düşünüldüğünde daha da anlam kazanan bu seçiminizden dolayı zatıâlinize şahsım, sektör temsilcileri ve Hatay halkı adına teşekkür ediyorum. Bu vesileyle çelik zirvesinin gerçekleştirilmesinde emeği olan herkese, çok değerli sektör temsilcilerine ve tüm katılımcılara teşekkür ediyor, zirvenin verimli geçmesi, ilimize ve ülkemize hayırlı sonuçlar getirmesi temennisiyle hepinize saygılar sunuyorum.” dedi.
Oturumun son konuşmasını yapan Bakan Özlü ‘”Temel hedefimiz, yakın bir gelecekte, Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi olmaktır. Bu hedefe ulaşmak için çok yönlü tedbirler almak durumundayız. Demir-çelik sektörümüz, 2017 yılında 45 bin kişiye doğrudan istihdam üretirken 18,3 milyon ton çelik ürünleri ihracatı yaparak, ülkemize 13,4 milyar dolar gelir sağlamıştır. Bu rakam toplam ihracatımızın yüzde 9’una tekabül etmektedir. Sektör tarafından, 2017 yılında 37,5 milyon ton sıvı çelik üretilerek, yüzde 73 seviyesinde kapasite kullanım oranına ulaşılmıştır. Bu üretimin gerçekleşmesi için, yaklaşık 11 milyon ton demir cevheri ve 20 milyon ton hurda ithalatı yapılmıştır.Ülkemiz ve coğrafyamız üzerinde sahnelenmek istenen oyunlara, ekonomik araçlarla oluşturulan manipülasyonlara karşı en iyi cevabı; daha çok yatırım yaparak, daha çok üreterek ve daha çok büyüyerek vereceğiz. Ne terör, ne de bölgesel sorunlar; ekonomik hedeflerimize ulaşmamızı engelleyemeyecek” dedi.
Çelik sanayisinin ülkenin sektörel politika hedeflerinin gerçekleştirilmesi açısından hayati önem taşıdığına dikkati çeken Bakan Özlü, birçok alanda olduğu gibi çelik sektöründe de artık katma değeri yüksek, teknolojik gelişmeleri kullanan, çevreye saygılı, dünyada gerçek manada söz sahibi bir ülke olmaları gerektiğini vurguladı. Bakan Özlü, ülkemizin 2017 yılı verilerine göre, çelik üretiminde Avrupa’da ikinci, dünyada da sekizinci sırada yer aldığını kaydetti.
Sektörün üretim altyapısına bakıldığında ağırlıklı hurdaya dayalı olduğunu gördüklerine dikkati çeken Bakan Özlü, “2017 yılı itibarıyla 51,5 milyon tonluk ham çelik kapasitesinin 39 milyon tonu hurdadan, 12,5 milyon tonu ise demir cevherinden üretim yapan tesislere ait bulunuyor. Buradaki göstergelerin daha dengeli bir yapıya kavuşturulması, sektördeki istikrarın sağlanması açısından büyük önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Özlü, sektörde 22 Ar-Ge ve 3 tasarım merkezi bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin geçen yıl 16 milyon ton çelik ürünleri ithalatı için 12,5 milyar dolar döviz ödediğini belirten Bakan Özlü, şu ifadeleri kullandı: “İthalat miktarının bu kadar yüksek olmasında dahilde işleme rejimi kapsamında gerçekleştirilen ithalat, düşük kaliteli ürün ithalatında piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin yeterli olmaması, dampingli ve devlet destekli ürün ithalatı, hızla büyüyen iç talep, serbest ticaret anlaşmaları, bazı ürünlerde yeterli düzeyde üretim gerçekleştirilememesi etkili olmuştur.”
Demir-çelik ürünleri ithalatında yassı ürünler yanında özellikle paslanmaz çelik ve nitelikli çeliklerin öne çıktığını gördüklerine işaret eden Bakan Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nitelikli çelikler, nihai ürünler içinde katma değeri en yüksek olanlardır. Nitelikli çeliklerin yurt içinde üretilmesinin önemi, demir çelik sanayi ürünlerinin birim değerleri itibarıyla ön plana çıkmaktadır. Ülkemizde üretilen nervürlü demir, yuvarlak demir, profil, sac, boru ve bağlantı elemanlarının birim fiyatları 550 ve 800 dolar ton arasında değişirken ülkemizde üretimi bulunmayan paslanmaz çelik ve nitelikli çeliklerin birim fiyatları ise 2 bin 500 dolar ton seviyesinden 5 bin dolar ton seviyesine kadar çıkabilmektedir.”
Kalitesiz demir çelik ürünleri ithalatının engellenmesi için piyasa gözetiminin yoğunlaştırılmasına önem verdiklerini belirten Bakan Özlü, şöyle devam etti: “Yerli tedariğe öncelik vereceğiz. Bu konuda Bakanlığımıza bağlı TSE özel bir çaba sarf edecek. Diğer taraftan Serbest Ticaret Anlaşmaları, gümrük tarifelerinin düzenlenmesi ve yurt içi yatırımlarda çelik üreticilerimizin tercih edilmesinin sağlanması, enstrümanlarımız olacak. Bu kapsamda, uluslararası projemiz olan Akkuyu Nükleer Santral tesislerinin kurulması aşamasında ihtiyaç duyulan yaklaşık 1 milyon 100 bin ton çeliğin yerli üreticilerimizden temin edilmesi hususunda, Enerji Bakanlığımız ile birlikte Rus Santral yetkilileriyle prensipte mutabık kalmış bulunuyoruz. Diğer santraller için de yerli tedariğe öncelik vereceğiz. Tedarikçi olmamız sayesinde sadece yurt içindeki santrallerde değil, yurt dışındaki santrallerde de yüksek katma değerli çelik ürünleri ihraç edebilir duruma gelmeyi hedefliyoruz.”
“İnşa aşamasında ilgili diğer tüm girdilerde de yurt içi imkanlarımızın azami kullanımı için aynı yaklaşımı benimsiyoruz. Çelik üreticilerimizin ihtiyacı olan ve 1 milyar dolara yakın bedel ödeyerek ithal ettiğimiz grafit elektrot için yurt içi üretime geçilmesi hususunda ortak bir çalışma yürütüldüğünü, ferro alyaj üretiminin de çelik sektörü için önem taşıdığını ifade etmek isterim. Bu konuyu, ihtiyaç duyarsak Yerlileştirme Yürütme Kurulu gündemine de getireceğiz. Bakanlık olarak bu konuya gerekli desteği vereceğiz.”
Bakan Özlü, “Sanayimize çok yönlü destek vermeye devam edeceğiz. ” Savunma sanayi, gemi sanayi ve diğer birçok alanda ihtiyaç duyulan nitelikli çeliğin yurt içinde üretimi için Ekonomi Bakanlığı ile birlikte çalıştıklarına işaret ederek, “Ülkemizde yapılacak söz konusu yatırımlar ile stratejik öneme sahip bu ürünlerde yurt dışı bağımlılığımızı büyük ölçüde gidermeyi hedefliyoruz. Bakanlığımız ve bağlı kuruluşlarımız ile sanayimize çok yönlü destek vermeye devam edeceğiz.Bu toplantının ülkemiz sanayisi açısından hayırlı olmasını diliyorum” dedi ve sözlerine son verdi.
Toplantı ülkemizde kaliteli çelik üretiminin güçlendirilerek yerlilik ve kalite oranının artırılması konulu sunumun ardından katılımcıların konu hakkında değerlendirmelerde bulunmalarıyla sona erdi.
