Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Dr. Necmettin Çalışkan (TOSYÖV) Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfını ziyaret ederek ülke ve bölgemizin sorunları ve çözümleri hakkında açıklamalarda bulundu.
TOSYÖV Hatay Destekleme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Rende ve üyelerinin hazır bulunduğu ziyarette Dr. Necmettin Çalışkan’a Saadet Partisi Antakya İlçe Başkanı Abdülhadi Bük ve Saadet Partisi Hatay İl Başkan Yardımcısı F. Serdar Özal eşlik etti.
TOSYÖV Hatay Başkanı Tahsin Rende, Dr. Necmettin Çalışkan’a ziyaretlerinden dolayı memnuniyetini dile getirerek,“Necmettin Çalışkan’ı toplumsal barışa ve huzura katkı yapan çalışmalarından dolayı takdir ediyoruz. Hatay’da başarılı bir iş adamı olarakBeyza markasına ek yeni bir firma ‘Hamza Efendi’ baklava ile istihdama katkısından dolayı da teşekkür ediyoruz “ dedi.
Dr. Necmettin Çalışkan’da ilimizin kalkınmasına büyük desteklerinden dolayı Tahsin Rende’ye teşekkür ederek çalışmalarında başarılar diledi.
Karşılıklı bilgi alışverişi şeklinde geçen ziyarettekonuşmasının devamında Çalışkan, “bugün gerçekten çok acı bir tabloyla karşı karşıyayız” diyerek şunları söyledi;
Türkiye dünyada kendi kendine tarımsal açıdan yeten nadir ülkeden biriydi. Yerli malı haftası bunu anlatırdı. Bugün samandâhil dört mevsim yedi bölgede yetişen buğdayı ithal eder duruma geldik.Gidin köylere bakın tarlalar boşekmiyorlar.Neden?Çünkü köylü “Biz eğer buraya ekim yaparsak alın terimizin karşılığını alamıyoruz” diyor.Kırmızı et üreticilerine gidin hiçbiri para kazanmıyor. Çünkü girdiler, yem, enerji pahalı.
Haritada yerini bilmediğimiz ülkelerden canlı hayvan ithal ediyoruz. Maalesef canlı hayvan ithal etmekle dünyanın öbür ucundaki istihdam sorununu çözüyoruz bizde işsizlik var.Oradaki adamlara zımnen diyoruz ki “siz üretiminizi yapın, hayvan üretin hiç merak etmeyin istihdam sorununuzu biz çözeriz”.Hâlbuki üreticiyi teşvik edip çiftçimize üretim yaptırmalıyız. Bunu yaparak ülkeye katma değer katmış oluruz. Kendi üreticimize destek olarak vermemiz gereken rakamı ihraç ve ithalata ödediğimiz için belimiz doğrulmuyor. İşte sürekli cari açık oluyor.
Türkiye’de üretimi teşvik ederek artırmak lazım.Üretim artarsa herkes birlikte kazanır. Ama maalesef bugün öyle bir sistem kurulmuş ki imkânlar var üretmiyoruz, her şeyi ithal ediyoruz.
Doğuda açılan şeker ve çimento fabrikaları hepsibirbir kapatıldı kapatılıyor. Bazıları özelleştirildi. Biz özelleştirmeye kökünden karşı değiliz ama özelleştirmelerin de belli şartlarıolması lazım.Mesela devlet bir yeri özelleştiriyorsa İstihdam garantisi alacak. Burada şu kadar eleman çalışıyordu istihdam devam edecek ve üretim garantisi verecek.
Bu iktidarın en çok övündüğü ekonomik rakamlardan birisi yabancı sermayenin fazla girdiğidir. Bu nasıl övünülecek bir şey. Bankalar, stratejik tesisler,GSM şirketleri, Sigorta şirketleri ve daha birçok sektör adım adım yabancıların eline geçiyor.
Ülkenin sosyal olarak da çöküntüye girdiğini söyleyen Necmettin Çalışkan “Bugün aile kurumu çöküyor. Türkiye’de geçen yıl ortalama250 bin küsur aile evlenmiş ama 150 bin aile boşanıyor. 10 yıl içerisinde 1.5 milyon aile boşandı.1.5 milyon aile demek karı koca üç milyon kişi demek. Her ikisinin çocukları,annesi ve babasını düşündüğümüzdemilyonlarca mutsuzinsan demek. Tahrip olan bu aile kavramının temel nedenlerine baktığımızdafaiz, işsizlik gibi ülkenin içinde bulunduğu şartlar karşımıza çıkıyor” dedi.
KOMŞU ÜLKELERDE YAŞANAN SAVAŞLAR
Konuşmasında dış politikaya da değinen Çalışkan Komşu ülkelerde yaşanan hadiselerde ayrı ciddi bir problem. Allah muhafaza adım adım sıra bize geliyor. İsrail’in etrafındaki her ülke kumpasa alınıyor sonra da paramparça ediliyor. Bu ülkeleri yok etmek için de batılılar “biz size savaş uçaklarını gönderdik ertesi günde tanklarla giriş yapacağız” demiyor. Mesela ülkede bir fitnecilik tohumu ekiyor insanları kanlı bıçaklı hale getiriyor. Onun için birlik olmak zorundayız.
Ülkemizde her geçen gün bir ayrışım düşmanlık fitne tohumları ekiliyor. Bir yandan da kutuplaşma hakim. Şu anda haritayı ele aldığınızda İskenderun’dan Samsun’a kadar bir hat çizelim sağ tarafı boşaltılıyor. Doğu illerinin tamamında sürekli nüfus geriliyor. Çünkü adım adım tahliye ediliyor. Bu da ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bir parçası, o yüzden tüm politikaları kökten gözden geçirilmesi gerekiyor.
Bir yandan üretim dursun çalışan işletmelerin kapısına kilit vurulsun, köylü fabrikalarda işçi olsun, küçük esnaf AVM’lerdetezgahtar olsun isteniyor. Bir yandan korkunç derecede iç göç yaşanıyor. Nüfus yoğunluğu Büyükşehirlere toplansın yani sonraki adımları telaffuz bile etmek istemiyorum” şeklinde konuştu.