Bazen kelimeler, bir hayatı anlatmakta yetersiz kalır. Hele ki o hayat, bilime, tarihe ve insanlığa adanmış bir ışık gibi parlıyorsa… Türkiye’nin ilk kadın Sümeroloğu, bilimin zarafetle buluştuğu Muazzez İlmiye Çığ, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne #tarihdergi nin özel hazırladığı bir dosya için röportaj yapma şansını elde ettiğimde, onun bilgi dolu dünyasına tanıklık etmenin ne kadar büyük bir ayrıcalık olduğunu anlamıştım.
Muazzam Muzzez İlmiye Çığ ile yaptığım röportaj sırasında 104 doğum gününü kutluyordu.
Karşımdaki, yalnızca tarihin derinliklerine inen bir bilim insanı değil; aynı zamanda mücadelesiyle ve bilgeliğiyle gelecek kuşaklara ilham olan bir öncüydü. Sümer tabletlerinden kadın haklarına, yazının icadından bugüne uzanan köklü bir hikâyeyi anlatırken, gözlerindeki ışık hiç sönmedi. O an, sadece bir geçmişi değil, bir insanlık mirasını paylaşıyordu.
Muazzez İlmiye Çığ, Sümerler’in kadim bilgilerini günümüz dünyasına kazandırmakla kalmadı; aynı zamanda bilim kadını kimliğiyle kadınlara güç veren bir sembol oldu. Yaşamı boyunca öğrenmeyi, öğretmeyi ve hakikati savunmayı kendine rehber edindi.
Bugün onu kaybetmenin derin hüznünü yaşarken, onunla yaptığım o anlamlı röportajdan aklımda kalan bir cümleyi yeniden hatırlıyorum: “Kadınlar bu dünyada ışık olmak için vardır, karanlıkları aydınlatmak için değil.”
Muazzez İlmiye Çığ, aramızdan ayrılmış olabilir, ama onun ışığı yeryüzünde, bilimin ve insanlığın yollarını aydınlatmaya devam edecek. Ona duyduğum hayranlığı ve minnettarlığı ifade etmek, kaleme dökülen bu satırlarla ne kadar mümkün bilmiyorum. Ancak şunu biliyorum: O bir Sümerologdan çok daha fazlasıydı.
O, bir bilge kadındı.
Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, yılbaşı ve Noel Baba’nın Türk geleneklerine dayandığını belirtti.
Huzur içinde uyu, Cumhuriyet Kadını Muazzez İlmiye Çığ. Seni asla unutmayacağım.
İskenderun’a bir konferans için geldiğinizde sizi dinleme şansım olmamıştı. Kitaplarınızı okuduğumdan dolayı sizi tanıyordum aslında.
4 yıl önce sizinle röportaj yapmak için Mersin’e gittiğimde heyecanlıydım. Yakana iliştirdiğin nergiz çiçekleri, ellerindeki takıların, benim ellerimdeki takıları incelemen anne kız sıcaklığında bir sohbet ve bana “Gazeteci Hanım” diyerek hitap etmenizi unutmayacağım. İçten sohbetinizin sıcaklığı hep yüreğimde, bana hitabınız; kulağımda tatlı bir ses ve anı olarak yaşayacak.
Huzur içinde uyu, Muazzez İlmiye Çığ. Seni asla unutmayacağız.
Gazeteci Serpil Korkmaz 
