Depreme dirençli kentler oluşturulmalı
Halk depreme duyarlı ve bilinçli olmalı!
Belediye Başkanları deprem konusunda yapılaşmada tavizkar olmalı!
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, deprem ülkesi olan Türkiye’de depreme dirençli kentler oluşturulması için Devletin ciddi adımlar atması gerektiğini ifade ederken deprem bilincinin oluşması için eğitim sistemine ders olarak dâhil edilmesi gerektiğini ifade etti.
İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, sivil toplum kuruluşları ve halkın yoğun katılımıyla gerçekleştirildi.
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odasının ev sahipliğinde tarafından İskenderun Belediye Kültür Sarayı’nda düzenlenen “İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun” söyleşisine katılan Prof. Dr. Naci Görür. “Bugünkü bilim ve teknolojiyle depreme dirençli kentleri oluşturmak mümkündür. Kentin depreme dayanıklı hale getirilmesi için mikro bölgelemeyle, fay analizi, risk analizi ve risk azaltma çalışmaları yapılması gerekir. Türkiye coğrafyasında 4 levha var. Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil. Bu yüzden deprem dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunu yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz.
Bu bölge gerçekten çok ciddi bir deprem bölgesi ve tarih boyunca çok ciddi depremlerin olduğu bir yer, çünkü Antakya levha sınırının içindedir. Yani Antakyalılar özellikle levha sınırına girip orada Antakya’yı kurmuşlardır. Doğu Anadolu Fayı, Arap Levhası ve Anadolu Levhası arasındaki sınır. Burası deprem üretmeye mahkumdur. Ölü Deniz Fayı da Arap ve Afrika levhası arasındaki sınır. Bu da deprem üretmeye mahkum. Şimdi İskenderun’a bakarsak darbeyi hem Doğu Anadolu’dan, hem de Ölü Deniz Fayı’ndan alıyor. 6 Şubat’ta önemli bir miktar stresi Doğu Anadolu Fayı Yumurtalık ve Osmaniye yöresindeki faylara transfer etti. Yani Yumurtalık ve Osmaniye fayının deprem oluşturmasını erken zamana çekmiş olabilir.”