Günümüzde, kalp ve damar hastalıklarının tüm dünyada en sık ölüm sebebi olduğunu belirten ve düzenli kalp kontrollerinin önemine dikkat çeken İskenderun Gelişim Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İzzet Tandoğan, kalp hastalıkların tedavisinde, hastanın rahatsızlığının durumuna göre en uygun tedavi yönteminin seçildiğini ifade etti.
Prof. Dr. İzzet Tandoğan, “Kalbin beslenmesini sağlayan üç koroner arterde tıkanıklık olması ve ilaveten ana koroner arterde de tıkanıklık olması durumunda, tedavi tartışmasız bypass ameliyatıdır.
Bunun dışındaki durumlarda ise hekim bilimsel veriler ışığında yapılacak işlemlerin fayda zarar oranlarını hastaya anlatmalı ve hastanın bu konudaki kararı tedaviyi belirlemelidir. Tabi bir hastanın buna net cevap verebilmesi de her zaman mümkün olmamaktadır, zira bir entelektüel birikim gerektirir.
Bu kararda hastanın şikayetlerinin belirlenmesi çok ama çok önem taşır. Maalesef kalp hastalarında, özellikle de kalp krizi geçirenlerde hastalığını inkâr etmek, şikayetleri başka nedenlere bağlamak gibi bir yaklaşım olduğu da gerçektir.
Şikâyeti olmayan bir hastada ilaç tedavisi daha mantıklı olacaktır. Şikâyeti olan bir hastada ise damar tıkanıklığının şekline ve tıkalı damar sayısına göre ameliyat ya da stent seçimi yapılmalıdır.
Daha önce kalp krizi geçirmiş ve kalbi hasarlanış insanlarda bypass ameliyatının sonuçları stent işleminin sonuçlarına göre daha iyidir. Bazı durumlarda ise hastanın şikâyeti olmasa bile ameliyat kaçınılmazdır. Bu konuda hekimler arasında da görüş farklılıklarının olabileceği de unutulmamalıdır. Son zamanlarda bazı televizyon kanallarında yayımlanan, değişik bitkisel karışımlarla damar tıkanıklıklarını açtığını iddia eden ve hiçbir bilimsel değeri olmayan tedavi yaklaşımlarına ise itibar edilmemelidir” dedi.