İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, İskenderun Devlet Hastanesi’nin depremde yıkılmasını meclis gündemine taşıdı.
Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli iki büyük depremde 10 ilde yıkımlar meydana gelmiş ve son açıklanan resmi rakamlara göre ve 20 Şubat akşamı gerçekleşen depremin ardından 41.026 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.
İskenderun Devlet Hastanesi’nin içinde yoğun bakım ünitesinin de bulunduğu bir bloğu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yıkıldı. 55 yıl önce SSK hastanesi olarak açılan bölümünün A Blok’u çökmüş ve yoğun bakımda tedavi gören hastalar, hastane çalışanları enkaz altında kalarak yaşamlarını yitirmiştir.
Ersoy, İskenderun Devlet Hastanesi’nin 11 yıl önce alınan depreme dayanıklı olmadığına ilişkin raporun hastanenin internet sitesinde yer aldığı halde, hastanenin 11 yıldır bu şekilde kullanıldığını, sağlık çalışanlarının ve yurttaşlarının ölümüne göz yumulduğunu ifade etti.
Önergesinde Çiğdem Toker’in yazısına yer veren Ersoy, son 5 yılda toplam yaklaşık 21 bin yataklı 14 şehir hastanesi yapılmışken, İskenderun Devlet Hastanesi’nin 11 yıl boyunca depreme dayanıksız olduğu bilindiği halde herhangi bir işlem yapılmadığını dile getirdi.
Ersoy, Çiğdem Toker’in İskenderun Devlet Hastanesi için yapılan tek ihalenin “Uygulama Projeleri ve İhale Dokümanları Hazırlanması İşi” hakkındaki ihale olduğunu açıkladığını ifade etti.
Ersoy, Çiğdem Toker kaleme aldığı yazıda 2020-2021 döneminde “şehir hastanesi” adını verdiği 9 tane 900-1000 yataklı hastane ihalesi yapıldığını, ihalelere verilen tekliflerin yaklaşık 1 milyar TL’yi bulduğunu ve çoğu inşaatın yarılandığını ve tamamlanmak üzere olduğunu ifade ettiğini dile getirdi. Ersoy, şehir hastaneleri için yatırımlar yapılırken depreme dayanıksız olan bir kamu hastanesi ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığını belirtti.
Ersoy, 20 Şubat 2023 gecesi Hatay’da gerçekleşen 6.4 ve 5.8 şiddetindeki depremlerin ardından İskenderun Devlet Hastanesi ve Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’nin tahliye edildiğini ifade etti. Ersoy, deprem bölgesinde kamu binalarının da depremin ardından ağır hasarlı olmasının depremde yaralanan yurttaşların tedavi olmalarının engellendiğini ifade etti. Kamu binalarının ağır hasarlar aldığını ifade eden Ersoy, kamu hastanelerinin böyle bir dönemde kullanılamıyor olmasının kamu sağlığını da riske attığını belirtmiştir.
Ersoy, Sağlık Bakanı’na şu soruları yöneltmiştir:
1. İskenderun Devlet Hastanesi’nin depreme dayanıksız olduğu bilindiği halde 11 yıl boyunca çalışmasına neden izin verildi?
2. İskenderun Devlet Hastanesi’nde çalışan sağlık emekçileri ve tedavi olan yurttaşların depreme dayanıksız olan bu hastanede olmasına neden izin verildi?
3. Son 5 yılda 14 şehir hastanesi açılmışken İskenderun Devlet Hastanesi için neden kamu kaynakları ayrılmadı?
4. 2020’de Sağlık Bakanı’nın arsa sorunu çözüldü diye duyurduğu İskenderun Devlet Hastanesi’nin ihalesi neden yapılmadı?
5. İskenderun Devlet Hastanesi’nde sağlık emekçilerinin tedavi olan yurttaşların ölümüne sebep olanlar hakkında işlem yapılacak mı?
6. Sağlık Bakanı olarak bir kamu hastanesinin 11 yıl boyunca depreme dayanıksız olarak çalışmasına göz yumulduğu için, iyileşmek için hastanede olan yurttaşlar ve iyileştirmek için hastanede olan sağlık emekçilerinin ölmesinde sebebiyet veren bu yıkımın ardından istifa etmeyi düşünüyor musunuz?
7. İskenderun Devlet Hastanesi ve Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’nden tahliye edilen hastalar nereye sevk edilmiştir?
8. İskenderun Devlet Hastanesi ve Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’nin hasar tespiti yapılmış mıdır?