Mansuroğlu; “Türkiye’de siyaset, 12 Eylül darbesiyle ahlaki değerleri terk etti”

Published on:  /   Yorum yapılmamış

Siyâset ülkelerin, öncü kişi ve örgütlerinin; yönetme faaliyeti olduğunu belirten Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu, “farklı çözüm ve yöntem faaliyetin ana temasıdır. Farklılıklar halka sunulur. Halk çoğunluğu kime destek verirse, ülke yönetimi o örgüt tarafından sürdürülür. İddia ve çözümlerin doğruluğu uygulamada netleştir. Siyasetçiler arası rekabet süreklidir.” Dedi.

“Siyasette yanlış olur eleştirili ama küfür olmaz ” diyen Yusuf Mansuroğlu, “Ülkeyi yönetme istekleri rekabeti gerekli kılar. Ancak rekabet eleştiri, öz eleştiri yöntemine uygun sürer. Hakaret olmaz. Yanlış eleştirilir. Doğru desteklenir. Hele hele küfür hiç olmaz. Eleştiri yapan doğru söylüyorsa, yanlış kabul edilir, doğru uygulanır. Türkiye’de siyaset, 12 Eylül darbesiyle ahlaki değerleri terk etti. Devleti yöneten söylediği her şeyi doğru kabul etti. Eleştirmeye tüm devlet olanaklarıyla saldırdı. Günümüzde saldırıya küfür ve hakaret eklendi. AKP Genel başkanı, ana muhalefet genel başkanına ve CHP’nin tüm savunucularına “cibilliyetsiz” olduğunu söyledi.  Çok ağır niteleme.  CHP, kurtuluş savaşını tüm zor koşullara rağmen sürdüren, kazanan, cumhuriyeti kuran, halkını kül olmaktan kurtaran, demokratik hak ve özgürlük kazandıran güçlerin partisidir.” Dedi.

CHP dini hurafe ve tarikatların elinden kurtararak; gerçek kuran yoluna sahip çıkan bir parti olduğuna dikkat çeken Mansuroğlu CHP’nin tutucu değil devrimci parti olduğunu kaydederek “Cibilliyetsiz değil, cibilliyetsizleri bitiren partidir. 6 ok’la çıkış yapan onu ek ilkeleriyle halkın ve ülkenin çıkarlarını koruyan, sahip çıkan sosyal demokrat partidir. AKP Genel başkanı, ülkeyi yönetmede acz içine düşmenin sıkıntısıyla, siyasetin ahlâkı kurallarının dışına çıkıyor. AKP Genel başkanı CHP Genel Başkanına hakaret etmeyi kendi tabanına güç verme yöntemi olarak kullanıyor. Hiç kimse köpeksiz köyde çoban havasına giremez, hakaret edemez .CHP ve Genel Başkanına hiç kimse terbiyesiz diyemez. Türkiye diktatörlere boyun eğenlerin ülkesi değildir. Bu ülkede yaşayan insanlar geçmişte oy devşirmek için bugün terörist diye nitelendirdikleri hainler için sahte bir barış süreci yaşattıkllarını unutmamalıdır. Haburda çadır mahkemeleri kurduğunu,devleti teröristlerin ayağına götürdüğünü, peşmerge kıyafetleri devlet töreniyle ağırladıkladıklarını, beraber düet yaptıklarını , terörist başına “Sayın Öcalan” dediklerini , İstanbul seçimleri arifesinde Osman Öcalan’i devlet televizyonlarına çıkardıklarını velhasıl şimdi lanetledikleri herşeyi kendilerinin yaptığını unutmadık, unutturmayacağız. Kendilerinin iç dünyasında yaşadıkları ve dışa vurduğunda hakarete dönüşen bu söylemlerini (AKP Bando korosu gibi) kabul etmiyoruz kötü söz sahibine aittir düşüncesi ile kendilerine iade ediyoruz. Değerli arkadaşlar içinden geçmekte olduğumuz bu nazik dönemde esnaf, emekçi hem can derdiyle hemde ekonomik dar boğazda iken ülkenin sağlığı ve biran önce bu pandemi döneminden çıkmak için vermiş olduğumuz bu savaşta her türlü yasağı saygı ile karşılayıp ona uyarken ülke genelinde kapanan iş yerleri rekor seviyeye ulasmışken bir siyasi partinin inadına lebaleb salonlarda hiçbir kurala uyulmadan kongrelerini yapmasına hatta gençlik kollarının daha şehitlerimizin kanı kurumadan bu nazik süreçte vur patlasın çal oynasın görüntülerine isyan ediyoruz, kınıyoruz ve aklımızla dalga geçer gibi yaptıkları açıklamaların hesabını birgün mutlaka vereceklerini ve bu halkın tepkisinin çok ağır olacağının bilinmesini istiyoruz.

Değerli dostlar, 1 Mart Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Irak’a askerlerimizin gönderilmesi ile ilgili tezkere oylamasınının yıl dönümü o günkü Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin gayretiyle emperyalizme atılan bir tokat ülkemizin saygınlığını arttıran onurlu bir eylem olarak hatırlıyoruz. Bu olayda emeği geçen tüm siyasetçilerimize minnet duyguları ile teşekkür ediyoruz. Bir sözüm de insanlara yaptıkları 10 kilo patates, 10 kilo soğan yardımı ile böbürlenen siyasetçilere, seçilmişlere sanki bu ülkeyi 19 yıldır yöneten onlar değil, bu fakirliğin bu yoksulluğun bu acizliğin sebebi onlar değil gibi övüne övüne kuru soğana muhtaç ettikleri halkı teşhir etmekten siyasi propaganda aracı yapmaktan utanmıyorlar. En şiddetli duygularımla kınıyorum. En yakın zamanda halkın gerçek iktidarı ve güneşli günlerde görüşmek dileğiyle, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”

Kategori:
Etiketler:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.