CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Dışişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde konuştu.
Güzelmansur, iktidarın, hayalperest Suriye politikası nedeniyle 350 milyar dolarlık milli servetini çöpe attığı için millete; yanlış Suriye politikasının faturasını en ağır ödeyen il olduğu için Hatay’a ve “Esad’la görüşün” dediklerinde olmadık hakaretlere maruz bıraktığı için CHP’ye özür borcu olduğunu söyledi.
MACERAPEREST SURİYE POLİTİKASININ ÜLKEMİZE MALİYETİ EN AZ 350 MİLYAR DOLAR
İktidarın maceraperest Suriye politikasının faturasının en az 350 milyar dolar olduğunu belirten Güzelmansur şöyle konuştu: “Suriye’de ne yazık ki iktidarınız rasyonel, ülke çıkarlarını gözeten bir politika izlemedi. Hayallerle dolu, şahsi duygularla şekillenen bir politika izlediniz. Bu politikanın geçici koruma altındaki Suriyelilere yapılan harcamaları, ticaret kaybını, güvenlik harcamalarını ve diğer kayıpları üst üste koyduğumuzda ülkemize maliyeti yaklaşık 350 milyar dolar. Suriye’de ayakları yere basan doğru bir politika izleseydiniz bu millî servet devletin kasasında olurdu. 103 milyar dolar olarak açıkladığınız depremin maliyetini devlet zorlanmadan, vatandaşın cebine göz dikmeden rahat bir şekilde karşılayabilirdiniz, en azından mücbir sebebi sorgusuz sualsiz uzatabilirdiniz. En az 350 milyar dolarlık bir millî serveti çöp hâline getirdiğiniz için bu halka bir özür borcunuz yok mu?”
SURİYE MACERASINDAN EN AĞIR FATURAYI HATAY ÖDEDİ
İktidarın ayakları yere basmayan Suriye politikasının Hatay’ı onlarca alanda mağdur ettiğini belirten Güzelmansur konuşmasına şu sözlerle devam etti: “İktidarınızın maceraperest Suriye politikasının faturasını en ağır ödeyen illerin başında Hatay geliyor. Sizin yanlış Suriye politikanız nedeniyle Hatay savaşın gölgesinde on üç yıldır yaşıyor. Sizin yanlış Suriye politikanızla, Hatay’ın 138 kilometrelik sınır komşusu olan İdlib şu an dünyanın terörist çöplüğü olarak nitelendiriliyor. Hatay’ın Suriyeli komşuları vardı ama iktidarın yanlışları yüzünden şu anki komşuları IŞİD veya HTŞ, Heyet Tahrir el-Şam örgütüdür. Hatırlarsanız IŞİD lideri El Bağdadi sınırımızdan 5 kilometre içeride öldürüldü. Sizin yanlış Suriye politikanızla Hatay nüfusunun üçte 1’i kadar Suriyeliyle on üç yıldır ekmeğini, aşını, işini paylaşıyor. Yanlış Suriye politikanızın bir devamı olarak da 14 Orta Doğu ülkesine açılan 2 sınır kapımızı kapattınız, ihracat yollarımız daraldı, lojistik-nakliye sektörü geriledi. Bu sektörler için hayati önemde olan sınır kapılarımızı on bir yılı aşkın bir zamandır ısrarla neden kapalı tutuyorsunuz? Suriye devletine doğrudan açılan Yayladağı Sınır Kapısı’nı neden açmak için girişimlerde bulunmuyorsunuz? Hatay ekonomisine zarar vermeye neden devam ediyorsunuz? Tüm bunlar için Hatay insanına bir özür borcunuz yok mu Sayın Bakanım?”
ESAD’LA GÖRÜŞÜN DEDİĞİMİZDE BİZE TROLLERLE SALDIRDILAR
Suriye’de barışı sağlamanın yolunun Esad ile görüşmekten geçtiğini ifade ettiklerinde hakaret ve saldırılara maruz kaldıklarını hatırlatan Güzelmansur “On üç yılı aşan Suriye krizinde izlediğiniz yanlış politikaları terk etmeniz için yıllarca iktidarınızı uyardım, “Suriye’de gittiğiniz yol, yol değildir.” dedim, “Esad’la görüşün.” dedim, “Suriye’de barışı sağlayın.” dedim ama bizi dinlemediğiniz gibi trollerinizle bize söylemediğiniz laf kalmadı, etmediğiniz hakareti, suçlamayı bırakmadınız, şimdi dediğimize geldiniz, Esad’la görüşmek için hamleler yapıyorsunuz, geç de olsa doğruyu yapıyorsunuz ancak bize de bir özür borçlu olduğunuzu hatırlatmak isterim” dedi.
VİZE ÇİLESİ ÖĞRENCİLERİ, NAKLİYECİLERİ PERİŞAN EDİYOR
Vize çilesinin her kesimden insanımızı perişan ettiğini belirten Güzelmansur soruna kalıcı çözüm üretilmesini isteyerek şunları söyledi: “Öğrencilerimiz vize alamıyor. Okulları kazanan, üniversiteden kabul alan, burs kazanan öğrencilerimiz o ülkeden vize alamadıkları için gidemiyorlar. Kara yoluyla uluslararası taşımacılık yapan şoförlerimiz vize alamıyor. Nakliyecilerimiz çok ciddi sıkıntı yaşıyor. Sayın Bakanım, nakliye sektörü Hatay için hayati bir önem taşıyor. Bugün Türkiye’de üçüncü tır filosu Hatay’da. Bakın, bugün öyle bir noktaya geldik ki Avrupa’ya yük taşıyacak şoförlerimizin vize süreci iki-iki buçuk ay gibi çok uzun sürüyor, iki buçuk ay sonra da ret çıkıyor ve on iki veya on iki-kırk günlük vize veriliyor. Bu sürede bir tırın gitme dönme ihtimali hiç yok. Vize alamadığı için şu an tırlar parkta bekliyor, nakliyeci zarar ediyor. Ülkemizin sebze ve meyve ihracatının yüzde 40’ının yapıldığı Hatay’ın bu vize çilesinde yaşadığı mağduriyeti tahayyül edebiliyor musunuz? İhracatçımız, nakliyecilerimiz tırlarını satma noktasına geldi. Vize sorununa acilen kalıcı bir çözüm üretilmesini istiyoruz. Aslında bunu son dört-beş yıldır bekliyoruz. Girişimde bulunuyor musunuz? Önceliğiniz mi değil, yoksa girişimde bulunup da başarı mı sağlayamıyorsunuz? Bu hususlarda açıklamalarınızı bekliyoruz.”