Mali Müşavirler Ankara’da neden miting yaptı?

Published on:  /   Yorum yapılmamış

TÜRMOB’un koordinasyonu ile Türkiye’nin 81 ilden gelen mali müşavir ve muhasebeciler, Ankara’da eylem yaptı. İskenderun ve Hatay SMMO ‘nun da katıldığı miting ile mali müşavir ve muhasebeciler,  Ankara’da neden miting yaptı? Mali Müşavirler mesleki taleplerinin yanı sıra deprem bölgelerinde uygulanan mücbir sebebin de uzatılmasını talep etti.

 

İskenderun Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkan İbrahim Kaynar ve yönetim kurulunun  koordinasyonu ile Ankara’da düzenlenen mitinge katıldılar.

“Enflasyon muhasebesi uygulamasına geri dönülmesi, kanun ve mevzuatın karmaşıklığı gibi sorunlar, hepimizin ortak şikayetlerinden sadece bazıları.

Mali müşavirler ve muhasebeciler olarak;

– Mücbir sebep halinin, deprem bölgesinde koşullar normale dönünceye kadar uzatılması

– Enflasyon muhasebesinin yıllık uygulanmasını,

– Beyan ve bildirim süreçlerinin sadeleştirilmesini

– E-Defterlerin yıllık düzenlenmesinin hayata geçirilmesini

– Kurumlar Vergisi, Muhtasar/SGK, KDV-1 ve KDV-2, E-Defter, Birinci Geçici Vergi, TÜİK Anketleri ve yıllık işletme cetvelleri için yeni bir takvim hazırlanmasını

– Resmi tatillerle çakışan beyan sürelerinin tatil süresi kadar uzatılmasını,

– KOSGEB desteklerinden yararlanma konusunda düzenlemeler yapılmasını

– Muhasebeci ve mali müşavirlerin sosyal haklarının kamu kuruluşlarıyla eşit düzeye çıkartılmasını talep ettiler.

TÜRMOB BASIN AÇIKLAMASI

Diğer taraftan parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltme farklarının vergiye konu olacak olması sebebiyle, çoğunlukla yabancı kaynak kullanarak faaliyetlerini yürütebilen  küçük  ölçekli  işletmeler  gerçekleşmemiş  olan  (reel  olmayan)  karlar üzerinden vergi ödemek zorunda kalacaktır. Bu sebeple gayri faal işletmeler bile enflasyondan kaynaklı vergi ödemek zorunda kalabilecektir.

Bu  durum  küçük  işletmelerde  ciddi  derecede  faaliyetlerini  sürdürme  zorluğu yaratabileceği gibi ülkemiz ekonomisi de bundan zarar görebilecektir. Yine 2023 dönemine ait enflasyon düzeltmesinin, 2024 dönemine olan olası vergi  etkisinin  henüz  değerlendirilemediği,  uygulamada  önemli  belirsizliklerin  olduğu, beklenen açıklamaların henüz yapılmadığı bir ortamda geçici vergi dönemlerinde  enflasyon düzeltmesi yapılması sağlıklı sonuçlar doğurmayacaktır.

 

Geçtiğimiz hafta TBMM’de Vergi Kanunlarında değişiklik öngören bir Kanun kabul edilmiştir. Bu Kanun ile usule ilişkin işlemlerde hata yapılması halinde uygulanacak cezalar  fahiş  rakamlar  olarak  belirlenmiş,  tek  bir  bildirimin  atlanması  halinde uygulanacak cezalar 60.000 TL olarak öngörülmüştür. Başka bir anlatımla, en küçük ve masum bir hata ya da unutkanlığın bedeli, bir aylık gelirle ödenemeyecek hale getirilmiştir.

 

Hemen her gün mali mevzuatımızda değişiklik olurken, yeni bir beyan ve bildirim getirilirken, mevcut beyannamelerin içerikleri değiştirilirken ve tek bir mükellef için bir  ayda  onlarca  beyan  ve  bildirim  istenirken,  meslek  mensuplarının  hata yapmamalarını beklemek, insafsız bir yaklaşımdır. Yapılan hatanın doğurduğu etkiyi dikkate almadan, vergi kayıp kaçağı olup olmadığını sorgulamadan, insanlara tepeden ceza yağdırmak modern devlet ilkelerine aykırıdır.

 

Bakanlığın hazırladığı bu ve benzer kanunlar sebebiyle, yakında muhasebe mesleğini  layıkıyla icra edecek meslek mensubu kalmayacaktır. Bu şartlar altında muhasebe mesleğinin ve muhasebe ofislerinin sürdürülebilirliği büyük tehlike altındadır. Bu durumda da en büyük zararı yine devletimiz görecektir.

Mesleğimizin  ve  meslektaşımızın  onlarca  sorunu  çözüm  beklemektedir. Mali Müşavirlerin iş yükünü hafifletecek çözüm önerileri Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkililerine hem yazılı hem de sözlü olarak birçok kez aktarılmıştır. Bu çözüm önerilerimize kulak tıkayan Bakanlığımız, sorumluluk yüklemede ve cezalandırmada son derece hızlı davranmaktadır.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın vergi takvimine bakıldığında, 36 adet beyan ve bildirim yapılması  gerektiği  görülmektedir.  Bunlar  arasında,  Ocak –Haziran  dönemi  enflasyon düzeltmesi yapılan ve bilançonun istendiği geçici  vergi  beyannamesi  de bulunmaktadır. Artık bu yük, kaldırılabilir boyutları aşmıştır.

Yükümüz  sadece  bunlar la  da sınırlı  değil.  TÜİK  tarafından  istenen  beyan  ve bildirimler, SGK tarafından istenen beyan ve bildirimler, Ticaret Bakanlığı, Sanayi  ve Teknoloji Bakanlığı tarafından istenen pek çok beyan ve bildirim bulunmaktadır.

Bu  bilgilerin  çoğu  aslında  devletimizin  elinde  mevcut  olup,  bilgi  havuzunun oluşturulamaması  nedeniyle  tekrar  tekrar  meslek  mensuplarına  yük  olarak getirilmektedir.

Bizler yaklaşık 130 bin meslek mensubu ve 25 bin aday meslek mensubu ile bugüne kadar,  ülkemiz  için  evletimiz  için  KAMU  YARARINI  gözeterek  kamu  finansmanının   sağlanmasında,   ekonomik   faaliyetlerin   raporlanması   ve denetlemesinde büyük fedakârlıklar gösterdik.

Ancak artık bu büyük yükü kaldırmakta zorlanıyoruz. Yükümüzün azaltılmasını ve emeğimizin karşılığını almayı, Bakanlık vesayeti olmadan hazırlanan ücret tarifeleri ile mesleğimizi sürdürmeyi, kamu yararı çerçevesinde ülkemiz ve devletimiz için çalışmaya devam etmek istiyoruz.

Başta geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi işlemlerinin yapılmaması olmak üzere aşağıdaki taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz.

  1. İnsanca geçirilebilecek, göstermelik  olmayan  gerçek  bir  mali  tatil yürürlüğe konulmalıdır.
  2. Kayıt dışılıkla gerçekten  mücadele  edilmek  isteniyorsa,  basit  usul kaldırılmalı,  istisnasız  tüm  mükelleflerin  beyannamelerini  meslek mensuplarına  imzalatmaları  zorunlu  hale  getirilmeli, Mali Müşavirlik hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak için de bu hizmetlerdeki KDV oranı düşürülmelidir. 
  3. İdarenin elektronik sistem altyapısı güçlendirilmeli, beyan ve bildirim gönderimlerinde tıkanıklığa sebebiyet verilmemelidir.
  4. İdarelerin birbirlerinden veri  alabilecekleri  sistemsel  altyapılar kurulmalı,  aynı  bilgilerin  birçok  yere  beyan  edilmesinin  önüne geçilmelidir.
  5. TÜRMOB’un beyan ve  bildirimlerin  sadeleştirilmesi  ve  bazı beyannamelerin  birleştirilmesi  konusundaki  önerilerinin  hayata geçirilmesi gerekmektedir.
  6. Meslektaşlarımızın yetki ve  sorumlulukları  arasındaki  dengesizlik ortadan kaldırılmalı, sorumlulukları azaltılmalıdır.
  7. Asgari Ücret Tarifesi yayımlanırken günün ekonomik şartları dikkate alınmalı, ücretin verilen  emeğin  ve  mesainin  karşılığı  olması sağlanmalıdır.
  8. Arabuluculuk yetkisi dünya  uygulamalarında  olduğu  gibi Mali Müşavirlere de verilmelidir.

      9.Belirli  kıdeme  sahip  meslek  mensuplarına  yeşil  pasaport  hakkı verilmelidir.

  1. Deprem bölgesinde özellikle Maraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya illerinde mücbir sebep hali uzatılmalıdır.

11. Meslektaşlarımız KOSGEB desteklerinden yararlanmalıdır. Bu  haklı  taleplerimizin  bir  an  önce  karşılanmasını  bekliyoruz.  Taleplerimiz karşılanana kadar da mücadelemize devam edeceğiz.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.