SHD İSKENDERUN TEMSİLCİLİĞİ BÜLENT AKBAY DEPREMİN ARDINDAN İKİ ÖNEMLİ UYGULAMAYA DİKKAT ÇEKTİ
Felaketlere zemin hazırlayan yanlış uygulamalara dikkat!
Yıkılan yapı enkazlardan çıkarılan atıkların döküldüğü alanlar
Artçı depremler devam ederken elliyi aşkın kamu inşaat ihalesi yapıldı
YANGINDAN KAL KAÇIRAN RANTİYECİ ZİHNİYET GÖREV BAŞINDA
Deprem bölgesi Hatay’da iki önemli konuda yeni felaketlere zemin hazırlayan yanlış uygulamalara dikkat çekmek ihtiyacı hissediyoruz. Biri depremde yıkılan yapı enkazlardan çıkarılan atıkların döküldüğü alanlar, diğeri ise henüz artçı depremler devam ederken kamu adına hareket eden yöneticilerin yaptığı elliyi aşkın inşaat ihalesi. Her iki konuda “yangından mal kaçırma” zihniyeti ile hareket edilmekte ve Hatay henüz kaybettiği canlarına uygun mezar bulamamışken yeni felaketlere sürükleniyor. Kamu kaynaklarını sömüren, yağmalayan ve felaketlere zemin hazırlayan rantiyeci zihniyet dur durak bilmiyor. Gün geçmiyor ki yeni bir skandala imza atmasınlar.
Yerleşim Yerleri ve Tarım Alanları Tehdit Altındadır
Hatay Valiliği’nin bir süre önce yaptığı bir toplantıda Antakya’da 50 milyon ton moloz, hafriyat ve atığın çıkabileceğinin tahmin edildiği, Altınözü’ne taş ocaklarına yakın bir yerde 15 milyon ton atığı alabilecek bir alan olduğu açıklanmıştı. Ancak bu alanın gerek kapasitesinin yetersizliği gerekse yerleşim alanları ile verimli tarım alanlarına yakınlığı yeni felaketlere zemin hazırlamaktadır. Aynı şekilde İskenderun ve Arsuz bölgesinde çıkan hafriyat ve moloz artıkları İskenderun Cezaevi yakınlarındaki zengin tarım alanlarında ve yerleşim yerlerinde depolanmaya başlandı. Bir diğer husus ise kaldırılan inşaat artıklarının şehir merkezinde yıkılan binaların hemen yakınındaki boş alanlqara çocukların bile oyun oynadığı alanlara dökülmeye başlanmış olmasıdır.
Anlaşılıyor ki deprem anında hiçbir hazırlığı olmayan yöneticilerin,afet sonrasına dair alt-yapı dahil hayati risk taşıyan konularda da hazırlıkları olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu durum gün gibi ortada olduğu halde milyonlarca metreküp inşaat atığının yerleşim ve tarım alanlarına yakın yerlerde vahşi depolama yöntemiyle istiflenmesi halkın kanserojen ve organik maddeler başta olmak üzere sayısız risklere maruz bırakılmasına, yeraltı sularının zehirlenmesine, havanın sayısız hastalığa davetiye çıkaracak şekilde kirlenmesine yol açmaktadır. Kentten uzak bir alanda moloz ve hafriyatın ayrıştırılması, bu atıkların bölgedeki insanlar ve doğa için tehlike olmaktan çıkarılması acil ve zorunlu bir görev olduğundan önemle yetkilileri uyarmak istiyoruz. Enkaz kaldırma faaliyetinde çalışanların kıyafetlerinin dahi uygun olmadığını gözlemlediğimiz bir ortamın tüm sorumluluğu kamu adına hareket edenlerde olduğunun da vurgulamak istiyoruz.
Hatay’ı Tekrar Beton Tabutlara Gömecek İhalelere Başladılar
24 Şubat 2023 tarihinde yayınlanan 126 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesine dayanarak 50’yi aşkın yapım ihalesinin yapıldığını ve her gün bu ihalelere yenilerinin eklendiğini öğrendik. Henüz enkazlar kaldırılmamış, ölen canlara mezar dahi bulunmamış, yeni imar planı tartışılmamış ve artçı depremler devam ederken inşaat ihalelerinin yapılması gerek bilimsel gerekse ahlaki açıdan büyük bir utanç kaynağıdır. Anlaşılıyor ki seçim öncesinde gerek rant amaçlı, gerekse siyasi çıkarlar için Hatay bir kez daha beton tabutluklara sokulmak isteniyor. Derhal ihaleler durdurulmalı ve 126 sayılı kararname kaldırılmalıdır.
Kararnamede orman alanları ve meraların yapılaşmaya açılması ve yeni yerleşim alanlarının tespiti yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Afet ve Acil Durum Başkanlığına verilmiş. Meslek odaları, yerel yönetimler, alanında uzman kuruluşlar, bilim adamları ve çevre kuruluşları kararnamede hiç yoklar. Kararnameye göre tanmışlar her türlü yetkiye sahipler. Tek adam yönetimi bu kararname ile afet bölgesini yine teklik anlayışıyla;orman alanları ile meraları ve tarım arazilerini betona boğmak üzere kolları sıvamıştır. Yapılan ihalelerin derhal durdurulması, geçici yerleşim alanları için ilgili tüm kuruluşlarla birlikte işbirliğine girilmesi elzemdir, acildir ve hayati önemdedir.
İhaleleri Durdurun, 126 Sayılı Kararnameyi Kaldırın ve Halkı Kanser Yapmayın
Bizler SHD olarak deprem anından bu yana sahada yardım faaliyetlerini koordine etmek ve deprem sahasında yüzlerce gönüllüyle yaralarımızı sarmaya çalışırken kamu adına hareket edenlerin sorumlulukla hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Sahada açıkça gözlemlediğimiz ve sorumsuzluk örneği konularda gerekli uyarıları yapmayı ve takipçisi olmayı halkımıza borç biliyoruz. Enkazları halktan ve tarım alanlarından uzaklaştırın. Halkı kanser yapmayın. Halkı beton tabutlara gömecek İhaleleri durdurun ve hiç ders alınmadığı belli olan 126 sayılı Kararnameyi kaldırın.
