Oğuzlardan Orta Asya’ya Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan “ülüş” geleneği Hatay’ın Hassa ilçesinde yaşatılıyor.
Ülüş, paylaşma, bölüşme anlamında günümüzde Hatay yöresinde yaşatılıyor. Düğünde, cenazede ya da köylerde yemekli büyük toplantılarda köy kadınlarının bir araya gelerek Hatay Hassa Hacılar Köyünde de yaşattığı Türk geleneği “ülüş” bu Ramazanda da yaşatılıyor.
Çalışmalarının karşılığı olarak bir kişiye ya da kuruma ödenen para, prim İkinci anlamı ise Bir toplulukta herkese eşit olarak ayrılan pay, hak şeklinde kullanılan ülüş, kelimesi günümüzde de pay ve hak manasında kullanılmaktadır. Ancak günümüzde ”üleşmek” ve ”üleştirmek” şeklinde kullanılan bu sözcük bölüşmek ve paylaşmak olarak da kullanılmaktadır.
Köy kadınları bir araya gelerek hazırladıkları köy tavuğu ve Asma Yaprağı Sarmasını imece usulü ile yaprak Ramazan ayında iftar öncesi çocuklar tarafından konu komşuya kapı kapı dağıtılarak paylaşma ve dayanışma ruhunu yansıtan asırlık Anadolu geleneği yaşatılıyor.
Ülüş ile ilgili atasözü:
Bu gelenek “Ülüşü vermeye gönlü olmayan ev sahibi komşusuna kabını alda da gel dermiş.” tıpkı ülüşte olduğu gibi günümüzde özellikle ramazan aylarında yaptığı iftarlık yemeği komşusuyla paylaşan ev sahiplerine “komşuda pişer bize de düşer atasözü de geleneği yaşatıyor.
Hassa’da “ülüş” geleneği yaşatılıyor.
Hatay Hassa Hacılar Köyünde uygulanan “ülüş” geleneği bu Ramazanda da devam ettiriyorlar.
Köy kadınları bir araya geliyor. Köy tavuğu özenle hazırlanıyor. Üzüm yaprağı sarması ise maharetli ellerde sarılarak kazanlara diziliyor. Yufkalar açılıyor. Pilav kazanları odun ateşinde kaynatılıyor. Ayran çorbaları savruluyor. Yöresel yemekler özenle pişiriliyor. İftar sofraları için hummalı çalışma sabahın erken saatlerinden itibaren başlıyor. Komşular pişirdikleri yemekleri birbiriyle paylaşıyor. Unutulmaya yüz tutan bu Ramazan dayanışması salgınla birlikte Hatay’ın Hassa İlçesinde yeniden canlandı. Yemek paylaşımı yörede ülüş olarak adlandırılıyor. Komşuların iftar sofrasını şenlendirilecek yemekler için kadınlar açık alanda bir araya geliyor. İmece usulü yemekler hazırlanıyor. Hazırlıklar tamamlanınca yemekler odun ateşinde pişiriliyor. Servislere alınan yemekler Ülüş olarak dağıtılmaya hale geliyor. Evin en küçükleri tarafından tepsilerle komşulara dağıtılıyor.
Eski kültürün tekrar yaşatılmasına memnun olan köylüler, bu geleneğin sürdürülmesini istiyorlar.